Doktorlarla görüşüp en iyi yöntemin yüzüklü mü yoksa klasik yöntemle yapılanı mı diye öğrenmeye çalışıyordum. Bu arada her gün eve anneanneme gelen doktor ile sohbetimiz olaya son verdi.“Evde sünnet olacak oğlan mı var, ben onunla bir görüşeyim” dedi.Nasıl başardıysa oğlumu ikna etti ve “birkaç saat sonra geri geleceğim anestezi uzmanını ve gerekli olan malzeme çantamı alıp döneceğim” dedi.Hepimiz bir tarafa koşturduk, bu kadar aceleye geleceği planda yoktu. İşin en zor kısmı oğlumu sünnet olmaya ikna edebilmekti ve bu başarılmıştı. Artık durmak yoktu.Olay yerinden uzaklaştırılmaya çalışılıyordum. Bazı nedenlerim vardı. Uzağında kalamıyordum. Operasyon başlayana kadar sürekli ona sarılıp,“hemen bitecek, hiç canın acımayacak, iğneden önce bile uyuşturucu sprey sıkacak, ne olduğunu anlamayacaksın, kurtulacağız şu fazlalıktan, hadi anneciğim güçlü olmalısın, duanı oku o esnada başka bir şey düşünme, ben hep yanında olacağım, hadi aşkım güçlü ol” diyerek hem oğlumu hem kendimi teskin etmeye çalışıyordum. Teyzesi bir kenarda ağlayıp duruyor, anneanne şaşkın sağa sola gidiyor ne yaptığını o da bilmiyor. Prensesim ise abisine ne olduğunu anlamaya çalışıyor.Operasyon başladı. Doktor, anestezi uzmanına “iki seferde keseceğiz” dedi. Bu ne demek ya diyemedim, oğlum endişelenir diye sustum ama ben çok endişelendim. Haklı bir sebep varmış iki seferde kesmeyi düşünmelerinin ama bunu daha sonra öğrendim. Bu arada iki sefer de değil, üç seferde kesildi. Bu da haklı bir sebepten dolayı oldu. O an bunları kavrayamıyor insan ilk kez bir sünnete tanık oluyorum ve o çocuk benim oğlum. Buna can mı dayanır?Oğlum sabırsızlanıyor üç sefer olması işin süresini uzattığından dolayı sürekli kendini kasıyor. Elleri ile kendini yırtıyor gibi yaptığını gördükçe benim içim yırtılıyor.Hadi aşkım duanı oku diyorum. “anne ben okuyamıyorum sen okur musun “ diyor. Onun yerine ben okuyorum ve daha önceden arkasına hemen âmin diyen oğlumdan ses yok. Neden sonra aklına geliyor ve âmin diyor. Kendimi kötü hissediyorum oradan çıkıp odanın önünde kendimi yavaşça yere bırakıyorum. Kendimdeyim ya da değilim, ben de bilmiyorum. Doktor masa lambasını tutacak biri var mı diye sesleniyor. Bu sesle kendimi topluyorum. Oğlumun bana ihtiyacı var hadi kızım kendine gel ayağa kalk diyorum. Lambayı tuttum. Olaya odaklandım ve koptum. Annem ve kız kardeşim beni yerden kaldırıp yatağıma götürmüşler ondan sonrası yok bende.Uzunca bir süre kendimi bilmeden kalmışım kendime geldiğimde oğlum ne oldu diye yataktan fırladım. Oğlumu gördüm ama ona dokunamadan tekrar bayılmışım…Anne olmak ne kadar zor Anne, anne olunca anladım. O anları hatırladıkça hep soğuk terler döküyorum şu an bile.
Kendime geldim oğluma koştum yine;• Çok acıdı mı aşkım?• Evet, çok acıdı.• Geçti Bir tanem, bak bitti artık, kurtulduk, keşke deden, dayın ve baban da görebilseydi senin nasıl cesur durduğunu ve erkek olduğunu.• Anne bu doktoru bir daha görmek istemiyorum.• Yavrum ama pansumana gelecek o zamanlar idare etmelisin.• O gelmesin sen yap.• Aşkım ben ne anlarım pansumandan, ilkini doktor amcan yapsın ben o zaman öğrenirim sonrasında hep ben yaparım olur mu?• Tamam, o zaman ama hemen öğren.• İyi ki kardeşin kız olarak doğmuş yoksa bedenim ikinci bir sünnet olayını taşıyamazdı.