Bağımsız Sinema denilince akla gelen ilk isimlerden, Avusturyalı sinemacı Michael Haneke‘nin yazıp, yönetmenliğini yaptığı “Code inconnu: Récit incomplet de divers voyages” (Code Unknown / Bilinmeyen Kod), tüm diller ve kültürlerden soyutlanarak aşkın, saygı görme ve saygı duymanın, sevgi ve dürüstlüğün, insanlık, iç dürtüler ve ortak olan her bir parçamızın dilinden konuşuyor. Fransız aktris Juliette Binoche‘nin başrolünde yer aldığı filmde Fransız aktör Thierry Neuvic, Alexandre Hamidi, Ona Lu Yenke, Bruno Todeschini, Luminita Gheorghiu ve Josef Bierbichler rol alıyor.
Aynı dünyada yaşayan farklı insanlar olarak, bir aktris, bir öğretmen, bir fotoğrafçı, bir baba, bir oğul ve en az bu karakterler kadar hiçbir yere ait olamayan bir mülteci. Gerçek hislerini saklayan, sevgisinden utanan, sakinliğini sinirle gösteren, yıkıp geçen, gelip giden ve sonunda kendisi olamayan, olduğu ‘şey’e katlanamayan bir grup insanın, hayatın en sabit gerçeği olan ‘kesişmesi’ni; görmeye, bakmaya yeltenip, tanıyınca sevmemesi, vazgeçip, karar değiştirmesi, örseleyip ve sonunda yok etmesini, durgun ve soğuk ve tamamen ‘bizden’ anlatan film, kişinin; dönüştüğü şeyin geçmişe bakıp da aslolanı, özünü sorgulaması ve aslolanın masumiyetini, ruhtan yoksun modern hayata olan uzaklığını, bir kaç sıfat ve sıfatlardan sonra gelen isimlerle bir hikaye oluşturup, soslamadan anlatıyor.
Haneke filmlerinin dayanılmaz gerçekliği, “Code Unknown“da da içimize işliyor. Filmin can damarı, ‘ünlemi’ ise, aktris Anne’nin bir erkek sesi tarafından küçük bir odaya kilitlenmesi ve kendisinden istenen ‘gerçek bir yüz ifadesi’.