Sokaklara çıkın son günlerde herkes tek tip….ayağına puma ayakkabı takan diyor ki ben clubber oldum alternatif müzikler dinliyorum…nasıl bir iştir bu…eskiden herkesin bi giyim zevki vardı ne oldu bize? puma nike giyenler korn limp bizkit falan dinlerlerdi…yuh olsun bize bunun da cılkını çıkarttık…bakınız www.clubeer.com..giyim tarzları falan anlatılıyor…yapmayın adamı çıldırtmayın…
yorumlar
hadi desen birileri bizleri tek tip yapmaya calisiyor, bunba kanmayalim, bizi klonluyolar kil yun tuy, anlarimda. bu sekildeki bir yaklasim tebrik edilmeyi hakediyor. tavana s.cmak gibi bisey bu yani. puma giyomus nayk giyomus. puma nayk satana laf yok ama sattirana cogunlukla.
Sitede görsel öğeler ve konuların işlenişi güzel. Clubcu falan olamam ama sitelerine tam not veriyorum.
geliyor banada.eskiden nadir olarak görünen giyim tarzı etrafımı sardı, ben ki normal olmadığımı düşünürdüm.artık normal giyinen biri olduğuma kanaat getirdim.düşününce bu alternatif giyim tarzını benimseyenlerin tamamı mı alternatif yaşam tarzına sahip dğişik kişilikler mi yoksa bu alternatifliğin popülaritesini kullanan hinler mi?
merak etmeyin derim. Bu zamana kadar nelere takılıp gitti gençlik. Sadece bizde değil tüm dünyada böyle işler. Bi dönem saç uzatır bütün erkekleri, bir başka dönem piercing takarlar heryerine kızlı erkekli, bir başka dönemse işte böyle olur. Ben Acid dönemini hatırlıyorum mesela bu bahsettiklerine benzer.
ödül töreni gecesi, bu sitede ödül aldı 🙂 genç bir bayan site sahibi ve herkes radikal bir tip beklerken gayet mazbut bir hanımefendi sahneye gelince, sunucular bile şaşırdı, zaten dilede getirdiler. Herkes istediği tarzı kullanmakta özgür ama toplum ve/veya çevreye rahatsızlık vermeyecek derecede olmalı.
Odulu almaya sahneye gelen bayan, Efes Pilsen’den Pınar Tamardı. Miller Marka Yoneticisi…Altın Orumcek odulleri kurumlara verdigi icin Clubeer’in odulu Miller aldı. Site tasarımı icin yorumlarınız icin tesekkurler, gogsum kabardı. 5 tane odulle eve döndük zaten … 🙂
ya olayın clubberlık la alakasını bilemem ama bu ozellikle bol esorfman tarzı (esorfman bolemi yazılıo do ya) pantolanlar (bol derken hip hopcular gibi deel) ve spor ayakkabılarla bara gitme olayı 7 – 8 yıldır Londra nın underground kluplerinde cok moda. biliosunuz Londra ve Amsterdam daki klupler bırakın avrupayı dunyada trendin belirlendigi yerlerdir. bize de ruzgarı anca vurdu malum geriden takip etme olayı. ( bu lafa da kıl oluyom takip zaten geriden olur ileriden takip die bilmedigim bişey mi var acep???)
club kültürü? diye bişey nasıl oluyor ya? ne var yani? bu insanların ortak birşeyler çevresinde birleşmeleri midir bu? hafif bol pantolon, dar tişört ve puma ayakkaplarla genelinde parlak giysiler, ritmik ve genelde söyleyeceği birşeyi olmadığından sözsüz müzik ve extacy. bunlar bir eylence ve tüketim biçimi olabilir, bir kültür oluşturmaktan oldukça uzak geliyor bana. hele bi de alt kültür muamelesi yapılıyor ya, nasıl ya? bu kadar “trend” olan bişey nasıl alt kültür olur yani? piyasalar veriyor, onlar alıyorlar… peeh
ha bi de, limp bizkitr ve korn ilen ayakkabının ne manası var ki şimdi? limp bizkürt de şu anda popüler kültürün en gözde parçalarından biridir.
“alternatif müzik” denilen şey de öyle. herkese farklı olduğunu hissettirip, bu farkı dükkanlardan satın alabileceklerine inandırmak.
istiklalin yarısı korn dinliyordu bi aralar, dinliyodu da nooldu, bişey anlamaya çalışıyolarmıydı yoksa korn hiçbişey anlatmıyomuydu zaten? yoksa CD’yi alıp şarkı isimlerini ezberleyip rafa kaldırmak mıydı olay? “_3. şarkıyı dinnedin mi? _evet abi adamlar aşmış…”
nedir bu yaa. off.. kültürel kirlenme hızla artıyor. insanların karnını doyuramadıgı bi ulkede “cool” olmak için oneriler sunuyorlar. tavsiye ettikleri kıyafetlerii bi işçinin 1 (BIR) yıllık maaşıyla zor alırsınız.
Bunu yaşam anlayışı olarak benimseyenlerin her fırsatta her ortamda “işte ben buyum zenginim çatır çatır para yiyiyorum” şeklinde gostermesine kıllanıyorum.
Benim bildigim ve anladıgım cluber olayı bu degildi yaa. bununda b..u çıktı sonuda.
olayı bir işçinin bir yıllık maaşına bağlama yetinden dolayı tebrikler.
asmanurr ilen konuşmuştuk bunu geçen,..
ben nasıl düşünüyorum biliyor musun,.. kendime yakın hissettigim şeyler, public accesse açılınca rahatsız oluyorum,.. power fm, hatta daha çok capitali contemporary hit radyo olma konusunda gayet başarılılar,.. ama indie’ye el attıkları zaman canım sıkılıyor,.. starsailor için yaptıkları,.. gorillaz için de yaptılar aynı şeyi,..
bak bu ne gibi biliyor musun,.. burdan bu geldi aklıma,.. kırmızı puma ayakkabı istiyorum,.. hayır kokoş bir erkek değilim,.. ama istiyorum,.. brrrr,.. bir zamanlar alt kültür emaresi sayılabilecek şeylerin şimdi onlarca benimsenmesi, aynı deminki müzik hadisesi gibi, rahatsız edici,.. ne gibi? yani saçma sapan renkli bir lacoste gömleği içine soktukları jean pantolonun altına cat giymek şeklinde özetlenebilecek bir tarzın, benim mevkime uzanması,..
personal space diye bişi kalmadı ki hiç şimdi,.. “ne diyor bu tekir” diyorsun,.. dur, açıklayayım,.. “tiki çevre”, görünüm olarak “levi’s reklamı çocugu” haline morph etti ya,.. şahane pantolonlar, üstüne beyzbol tişörtü,.. saçlar brit rock yaparcasına uzun ve yandan ayrılmış,.. eh, bir de (o kadar da olsun), alameti farikaları kırmızı pumalar,.. o ayakkabıyı al, yerine bi adidas koy,.. ya da nike cortez,.. o da ayaga düştü zaten.,.. (bir ayakkabı için ayaga düştülafı çok patetik oldu, farkındayım canım!)
ıhhhh,.. tamam, biliyorum,.. illaa ki hissediliyor o adamın undurground adamı mı oldugu, yoksa cadde adamı mı oldugu,.. ama onlar jean pantolon içine soktukları gömlekleriyle kalsalardı da, benim kıyafetlerimi bana bıraksalardı,..
herkes kafasina gore takilsin nedir yani parasi olan alsin istedigi lastik pabucu giysin istedigi kiyafeti. ayriyeten belirteyim ki clubber tarzi diye bir sey yoktur, en azindan new york’ta boyle bisey yok. toplamda genel bir trend gozlenebilir ancak herkes istedigi gibi takilir.
her seye ragmen biz buyuklerin yaninda bacak bacak ustune atamayan bir kulturden geliyoruz ve catlaklar olmasi hos…
evet bende aynen vicvega gibi düşünüyorum…5 senedir puma adidas nike ayakkabı, levis tshirt giyiyorum…şimdi herkes giyiyor yani benim anlatmak istediğim bu…şimdi moda geçince ne olacak yani 5 senelik giyim zevkimizi değiştirecek miyiz…onlar “corç hog” ayakkabı, “Barbour” mont giymeye devam etsinler biz yine takılalım kendi kafamızda.olay budur yani.yoksa kimsenin giyim zevkine lafım yok ama müslüm baba dinleyen insanda benim gibi giyinmesin yani…yapmasınlar adamı çıldırtmasınlar..herkes mi alternatif dinliyor lan departmanından son söz bunlardır…arz ederim.
olayin ozu marka parsellemesine indi demek…
Ben vic vega ya katılıyorum . Biz bu tip konuları erins beylen http://www.sefertasi.net de bol bol konuşmaktayız . Tikky karşıtlığı olarak açmıştık siteyi seneler evvel . Ve ozaman hatırladığım kadarıyla (bayanlarda) kalın topuk terlik tarzı şeyler modaydı . Ve sonrasında dkny ler çıktı . Ve en sonunda da adiclas lar (pazardam çorap aldım adidas taklidi üzerinde d yerine cl yazıodu) . Caddeye çok yakın oturuyorum ve çook yakından takip ediyorum . Değişen hiçbirşey yok . Ve değişmiyecekte . Bana kovalamaca gibi geliyo artık . Zamanında pop severdim . Gerçekten dinlerdim . Dıp çık parçaları yakından takip ederdim clubber demezdim kendime ama takip ederdim . Bu arkadaşlar beyendikçe ben başka birşey beyenirdim ama artık yaşım gereği bazı şeyler oturmalı (evat evat 18) . Yani ben bundan sonra fatboy, chemical bros sevmiorum diyemem . Yada oasis dinlemeyi kesemem . Üzgünüm ama onlar artık bazı şeylerin peşini bırakmalı . Ve kendi güzellerinin peşinden koşmalı .
zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim . iyi günler …
kimsenin giyim zevkine lafım yok ama müslüm baba dinleyen insanda benim gibi giyinmesin yani…
hım,nasıl yani? isteyen istediği gibi giyinmiyor muydu?
çıplak adam yok mu hiç ? çıplak ikende adam sayılacak adam [kadın veya adam] ben nayk giymeyi severdim bende ket giyodum biliyomusun… ne ki bu? bir işçinin bir yıllık maaşı ile alamaması mı olay?
amerikada adam paçası yağmurda ıslanmasın diye kıvırsa burda moda olur. zamanında [yakın zaman] televizyonda izledim ünlü türk modacı kadın konuşuyordu ntv’ye “örneğin x şirketin elinde yeşil boya fazlası var pat o sene yeşil moda olur ve boya tüketilir” haklı tabi. heralde amerikada embesil darlığı var ondan üretiyorlar.
burdan dallanıp budaklanırsak gene azarlayacaklar ama ; neden diye soruyorum ben yine. neden bir şeylerin bu kadar beğenilmesi gerekiyor ?
kısa cevap : karşı cinse beğenilmek.
kisa soru : neden beğenilicez peki.
son cevap : memetics güzelim.
bissürü şey yazmıştım ama esc’ye bastım galba hepsi silindi. neyse özetleyim,
zamanında adidas puma underground’muş, şimdi çok moda olmuş. (afedersiniz)sıçarım öyle underground’a.
zamanında kendinize alternatif moda yaratmak yerine alternatif kültür için uğraşsaydınız, şimdi giyim tarzı yerine bazı elle tutulur fikirler yayılmış olabilirdi. ama farklı olmak adına, giysi ve CD satın almak çok daha kolaydır tabi ki.
bak gardaşım, al eline gitarı, besteni yap, ondan sonra ister adidasla çık konsere, istersen poşet bağla çüküne.
+ alternatif diye size ulaşan şeyler, mainstream’in dışındaşeyler de değildir. oasis ilk albümünü yaptığından beri pazarlanıyor. bu sadece “media demassification” denen şeydir. yani spor severlere spor kanalı, film sevenlere film kanalı ve haber izlemek isteyenlere haber kanalı gibi birşey. hepsini satan da aynı şirket. yani alternatif demek, diğer kanalı çevirmek demektir, ama underground dediğinizde, ben televizyonu kapatıp başka birşey izlemekten bahsediyorum.
herhangi bir müzik şirketinin başında kime sorarsanız size, “biz ticaret yapıyoruz” diyecektir. böyle bir adamın konformist’ten öte birşey olmasını bekleyemezsiniz. nabza göre şerbettir bunun etiği. korn da limp biskirt de alternatif değildir artık, söyleyecekleri birşeyleri olsaydı, çok daha farklı bir dinleyici kitleleri olurdu şimdiye. (ve çok daha az paraları)
benden bu kadar.
Benim bir çok müzik türü ve alt kültüründen haberim yok. Örneğin house nedir asid nedir diye sorsalar yanıt veremem. Clubberların yalnız iyi giyindiklerini biliyorum. Bunu da duymuştum sadece. Ben ise kötü giyinirim. Geceyi bar vs gibi yerlerde uzatmaya karar verdiğimiz çoğu zaman, kız arkadaşımla birlikte olmama rağmen, kapıdan çevrilirim… Kızın hatırına alırlar beni. Arkadaşım gömleklerime masa örtüsü diyor. Ayakkabılarım kırmızı puma değil.
bilbilek dogru beyanlarda bulunmaktadir kanimca… Markette satilan ayakkabi/tshirt/montla alternatif olmaya, hayat tariz yaratmaya kalkarsan ole ortada kalirsin… Muslumculer giymesin, tikkyler giymesin dersin sonra, cunku hayat felsefen sahip oldugun metalardan ibaret hale gelmistir…
fugitive diyor ki. Giyim zevkimize n’oldu.
Bugün Nike mağazasına girdim.
Amanın! Ne iğrenç modeller. İnanamadım.
Geçen hafta da Çarşı’ya gitmiştim. Neden? Spor ayakkabılarım eskidi, yenisini alacağım. Orada Adidas var Nike var Reebok var aşağı yukarı en çok satan markalar.
Yahu bu kadar sefillik olur mu? Hiç mi zevk denen birşey kalmamış. Eski ayakkabılarımı atmasaydım keşke. O halleriyle on sene daha giyseydim. Renkler felaket, ayakkabı dizaynları onlardan beter. Ayağımda o kadar kötü duran birşey olmamıştı şimdiye kadar.
Hayır utanmadan para istiyorlar bir de. 80-90-110 milyon’dan bahsediyorum.
Üzerine para verseler giymem.
Yeni spor ayakkabı alamıyorum.
N’apıcaz şimdi? Hadi bakalım.
Spor salonuna gidince adama sormazlar mı niye çıplak ayakla geldin diye?
Var mı elinde 10 sene önce alıp sıktığı için giyemediği, atmaya kıyamadığı ayakkabısı olan? (gerçi benim ayaklar 43-44 ama)
Saygılar
bir de derler ki kapitalizm serbest piyasa, serbest piyasa da cesitlilik sunar…
Yahu ne cesitliligi? Piyasa elemanlari sartlandirmis, heriflerin gozu Carsidan, Nike magzasindan baska bisey gormuyor…
Ondan sonra tabii serbest piyasa secme imkani sunuyor size di mi?
geri kalmis olunca yasadigin yer cesitlilik asla korunmaz ve desteklenmez, hatta korunacak ve desteklenecek cesitlilik olusmaz bile, ayakkabi alacagin zaman burada max 50 cesit arasinda tercih yapman gerekir ama usa’de olsan min 600 cesit arasindan secim yapabilirsin
herkes başka bir yerinden tutmuş,..
aslında bilibilek ve yarma’nın dedikleri bir yere kadar doğru,.. evet, tüketiyoruz,.. çılgınca,.. nasıl tüketmeyelim,.. tv var, sinema var, gasta var, dergi var,.. hepsinde de, yerinde olmak isteyecegimiz rüya adamlar, yaşamlar,.. içgüdüsel olarak bunlara yöneliyoruz,.. yönelmiyoruz diyenleri de anlamam,.. ben tüketirim,.. esas sorun aynı anda bişiler de üretir miyim,.. emin değilim,.. sorun burda başlar benim gözümde,..
iki sene önce bu tarz alternatifti işte,.. alternatif olmak, illaa ki dibine kadar underground olmayı gerektirmiyor,.. hatta alternatif bile demeyelim isterseniz, iddialı bir laf çünkü.. brit look diyelim,.. ya da tercihe göre post punk sound diyelim,..
müslümcüler giymesin.. de derim,.. bana bakınca “ne oldugum” anlaşılıyordu az çok,.. şimdi hiç alakası yok,..
bir arkadaşım, beni ilk tanıdıgında (ki yakın zamanda oluyor bu), 20th century digital boy oldugumu, bahsi geçen cadde adamlarından farkım olmadıgını düşünmüş,.. ilki doğru da,.. ikincisi,.. işte bu ayrımın kalmamasıdır benim derdim,..
ve yenisini yarat…
ayrım oluşturmaktansa birliktelik oluşturmaktır benim niyetim. istiklal caddesi çocuklarından çok, dolapdere gençlerine anlatmaktır derdimi. ama birisi beni yabancı bulurken, diğeri de anlaşılmaz olduğumu düşünür, hani nerde ayrımcılık, dolapderelimisin tophaneli mi? tarafını seç de gel derler. sonra gençler birbirinin kafasını kırar, diğerlerinin kafası sağlam kalır. tabi ayrım olsun, biz karı götürelim onlar ellemesin bizimkilere… eğer, yaklaşırlarsa da, hemen silahlara davranalım. olleeeyyyy…
satış için daha ne yapabiliriz diye düşünüyorsunuz ya, “dur bakim kıl-labır diye bişey salalım satarız bu salaklara” gibi şeyler türetiyorsunuz. ne düşünüyosun ki niye yani sen bi moda yarat bırak! onlar pahalı olduktan sonra 45 sene demode demezler ona. en azından ucube ucube dolanıp sinir bozmasınlar ortalıkta. kılabırmış fkültürmüş felsefe imiş. ulan kıçındaki dondan daha fazla para etmezken bedenin ne felsefen var senin ?