(not: ‘modernizm yalanı’ başlıklı yazıma gelen yorumlarda cinsel onur ne demek? gibi sorular gelmiş, bu yazı bunun üzerine ‘modernizm yalanı 2’ tadında yazılmıştır:)***Cinsel onur kişinin bedenini reklam gibi ticari bir alanda materyalize etmemesi, sosyal hayatta bedenini afişe ederek kendi iç boşluğunu ve ezikliğini bedeni üzerinden kapatmaya çalışmaması, aşk ve sevgi olmadan cinsel ilişkiye girmemesi, ‘ihtiyaç ve dürtü’ fizyolojisini hayvansal davranış pratiğinden uzak tutması, kişiliğine, ruhuna ve bedenine gereken saygıyı göstererek onu özel kılması gibi davranış ve düşünceleri içeren etik bir kavram.Aslında Sokrates’in dediği gibi birey önce kendisini tanımalı, kendini tanıma sürecini sürekli canlı tutmalı, kendisini derinlemesine anlamaya ve bilmeye çalışmalıdır. İnsan o zaman gerçekten sevip sevmediğini, aşık olup olmadığını, duygularını, ruhunu, ne isteyip ne istemediğini anlayabilir ve davranışlarını da o doğrultuda düzenleyebilir. Kendini tanımak kolay bişey olmasa da en azından buna çaba göstermeliyiz diye düşünüyorum.Dergi, gazete ve televizyon kanallarının dejenere bir toplum yaratmak için konsensus oluşturduğu, kendi anlayışlarına göre çağdaş ve modern görünmek adına etik değerleri gericilik olarak gösteren yazarların çoğunlukta olduğu, aşkın ve cinselliğin yozlaştırıldığı, normalin unutulduğu için anormal sayıldığı, anlam kargaşasının hakim olduğu bir ortamda yaşıyoruz. Günümüzde evrim geçirmemiş akılların yüzeysel düşüncelerinden oluşmuş ilkel ve basit bir düşünce sarmalı bize medeniyet diye yutturuluyor. Dejenere olmuş bir gençlik ve toplum en çok ‘sistem’in işine yarıyor çünkü.Modernist düşünce kendi içinde yeniliği, değişimi, sorgulamayı ve devrimi içerir. İnsani değerlerden uzaklaşıp dejenere bir hayat yaşamayı gerektirmez. Bu modernizmin olumsuz bir ‘yan etkisi’ sanırım. Fakat bu ‘yan etki’yi farkındalığın ışığında tolore edebiliriz istersek.’Vatan adına’ cinayet işleyip bunu kendince haklı göstermeye çalışan zihinlerin kutsallığı herkesçe kabul edilebilen ‘bayrak’a sarılması, gericilerin siyasal amaçlarını kolayca uygulamak adına ‘din’i araç olarak kullanmaları gibi, yoz değerleri kabul ettirmek için de modernizm, çağdaşlık ve medeniyet kavramları araç olarak kullanılıyor günümüzde. Sistemin akıllıca kurgulanmış bu oyununa gelmemek, emperyalizmin sosyal hayat üzerindeki etkilerinin farkında olmak, kendini tanımak, değerleri korumak, onurlu ve erdemli yaşamayı başarmak gerekir.
yorumlar
@andrew love sambelli ki romantik birisin. insanın aşk ve sevgi olmadan cinsel ilişkiye girmemesi gerektiğini telkin etmişsin. pek güzel. ancak tamamen muğlak bir ifade. farzet ki; ben bütün güzel kadınları seviyorum, hepsine de hemen aşık oluyorum. bir gülümseme görmeyeyim. ne sen tersini ispat edebilirsin, ne de ben aşkımdan kuşku duyuyorum. ah o kiraz dudaklar, saman saçlar, menekşe gözler, ince beller, kuğu boyunlar… o taktirde bütün güzel kızların koynuna kadim tanrı zeus misali girmem, senin ahlak ilkelerine göre hatalı bir davranış olmaz değil mi? ha sen öyle aşk mı olur, hadi be ordan demeye falan kalkma sakın! zira aşkı ya da sevgiyi ölçmenin hiç bir ölçüsü olmadığı gibi aşkmetre, sevgiölçer gibi cihazlar da henüz türkiye’ye gelmedi. avrupa’da amerika’da falan varsa bilemem. o yüzden telkin etmeye çaba gösterdiğin ulvi düşünceler hiç bir şekilde pratik olarak uygulanamaz. baskı kurmaya çok hevesli toplumun oyuncağı olur. bak sen şimdi böyle temiz(!) duygular içinde olabilirsin. içinden geldiği gibi yaşa. sana kimse karışamaz. ama isteyen istediğini öper, koklar. aynı şekilde el ne karışır. bu protestan ahlakçısı tutum da senin karşı olduğun korku toplumundan başkasını işaret edemez. o halde bunu modernizme falan bağlamak çabası niye? her devirde bu beyledir. ah bir de kadınlar toplum içinde dişiliğini/bedenini ön plana çıkarmasın istemişsin. çünkü bu kadının ezikliğine delalettir sanmışsın. aksine kardeşim. tam aksine. bu işaret; biz gibi erkeklerin eksikliğine işaret eder. biz, kendine güven kıvılcımının tutuşturduğu femme fatale’in cazibe ateşinde tutuşup gitmeye razı olan ateş böceklerinden başka bir şey olmadığımız içindir bu korku: kadının zincirlerinden kurtulmasından kaynaklanan. çatışmayı yaşayan biziz. zira en ufak tezahürü ile kadın bedeni/cilvesi bizi toz haline getiriyor. ben razıyım. bütün kadınlar tüm dişilik silahlarını sergilesinler. mini etekler, yırtmaçlar, topuklu ayakkabılar, görünür/görünmez göğüs dekolteleri eşliğinde ölelim öleceksek. bare ölümümüz zevkli olsun yau.
Gay felsefe’nin (pæderasta) babasi Socrates’ten bahsetmissin. Sen gay misin?Kendini sorgulayacak kadar gelistirebildin mi?Kurallari sorgulayabildin mi?yoksa, baskalarinin kurallarina ve dusuncelerine kole misin?
yahu aynen benim kafamdakileri yazmışın internetim kafem,yorumunu altına imzamı atıyor üstüne bi de kolormatik kaşemi basıyorum
demek siz de ateş böceğisiniz.parmaklarımızı kesip kan kardeşi olalım mı?
eyvah cliciax im, sultanım gelmiş, aynen kayboluyorum