BIG TROUBLE IN LITTLE CHINA (1986)

John Carpenter‘ın yönetmenliğini üstlendiği ve müziğini yaptığı, başrollerini Kurt Russell, Kim Cattrall, Dennis Dun ve James Hong’un yanı sıra 80’lerden hatırlayacağımız tanıdık birçok yüzle paylaştığı bu macera /komedi içinde ne ararsanız bulunduruyor. Ukala, kaba bir kamyon şoförü Jack Burton (Russell), hırslı ve seksi gazeteci Gracie Law (Cattrall), sağdan soldan çıkan acayip yaratıklar, Kara Çin Büyüsü, Çin mahallesindeki kılıç savaşları, lağımlar, ellerinden şimşek çıkan adamlar ve bütün bunlara eline geçirirse saldıran adamlar…Carpenter bize o kadar güzel bir görsel şölen sunuyor ki klişelere gülmemek, kötü görsel efektlerden keyif almamak mümkün değil.Hikayemiz sürdüğü kamyonunda telsize ukala demeçler veren Jack Burton ‘ın, Çinli dostu Wang Chi (Dun) ile birlikte hava alanına Chi’nin sevdalısı Miao Yinn (Suzee Pai)’ı almaya gitmesiyle başlar. Ama o da ne? Ölüm Lordları (The Lords of Death), efendileri David Lo Pan (Hong)’in talimatı üzerine bir tanecik yeşil gözlü kızımızı kaçırır! O sırada hava alanında başka bir Çinli kızı karşılacağı bilumum felaketlerden korumak isteyen gazeteci Gracie Law ile yolları kesişir.Bir yandan Miao Yinn ‘in neden kaçırıldığını anlamak isteyen kahramanlarımız büyük bir mahalle savaşının içine sürüklenirler ve Lo Pan ile karşılaşmaları sonucu Jack kamyonunu çaldırır.

Hem Miao Yinn ve de Jack’i kamyonunun arayışında olan kahramanlarımız bir sürü acayip yaratıkla karşılaşılacak, kılıçlı bir sürü adamla dövüşecek ve Lo Pan’in dünyayı ele geçirme planına karşı koymaya çalışacaklardır. Bu arada da Çin Mahallesinin gizemini keşfedecekler ve kötülüklere karşı savaşçıların ve büyücülerin desteklerini kazanacaklardır.

Film klişelerden kötü efektlerden, komik repliklerden geçilmiyor. Ama o kadar eğlenceli ki baştan sonra kaç defa izlerseniz izleyen asla sıkılmıyorsunuz.Hele Jack Burton‘ın hiç bir şey beceremeyip bir yumruk atınca”It’s all in the reflexes” diye sağa sola hava atması oldukça komik.