yuvarlanıp kapağını bulan tencere, aşığının kalbinde oynaşıp duran çay kaşığı, aşıklarını katleden rende ve onlar gibi birbirine aşık her şey…Boğaz dediğin dokuz boğumdur. İnsanoğlu dokuzuncu boğuma geldiği an Aşk-ı meçhullerde bulur kendini. Saf dışı bırakır halini. Veryansın etmeleri boşa çıkacağını kendiside eşek gibi bilir.Aşkın tanımı zaten dinlediğimiz masallar, şarkılar, türküler, şiirler, maniler, gazeller, ağıtlar, filmler belirliyor. Biz ise bukelemun kıvamında hangi gereksinimizle sevişgen halde olursa onun tanımına tav oluyoruz. İmkansız, yırtıcı, pasif, çocuk, divane, mantıklı… Aşk ve onun saydam ya da kapalı halleri, ne sözcüklerle anlatılmaya ne de karşı tarafı inandırmaya bazen yetersiz kalıyor.İki hırçın cinsin uysallaşması için keşfedilen bir panzehir; depresyona bile bile girmek; doğuştan gelip parçan olan içgüdü; nirvana… Sen hangi gruptansın?Aşkta farklılık yaratan kadın ve erkeğin sahiplendiği roller. Dişi kuş yuvayı yapıyor ise erkek ağustos böceğinin repliğini mi ezberler? Ataerkil bir toplum içinde emredici, aktif olan erkek ise kadın aşağılanmaya mı maruz kalır? İstediğim yanıtlar değil de soru sormak mı?Genelde Türk filmlerinden çakma hikayelerle doludur aşkın serüvenleri hayatımızda. Çölleri benim için aşan mecnun olmalı benim aşkım, uykuya daldığımda benim ölü ruhumu uyandıran öpücüğü ile beyaz atlı prensimde olabilir yada dağları benim için delen Ferhat’ı da yeğ tutabilirim her ikisine, buna ilave olarak fakir ama gururlu bir gence de yok diyemem..Bunları bana düşündüren aşksa o zaman aşk kadın ruhuna mı ithamda bulunuyor. Kadınsı bir duygu taşıyor aşka gelmiş dişiden, etrafa yaydığı kokusu ile büyülenen erkekler onu bir aşk objesine dönüştürüveriyor böylece. İşte erkekler neden aşklarını itiraf etmekten kaçınıyorlar anlaşıldı.Zihnin saklı bölmelerinde aşk eteğinizi çekiştirip aslında sizi değil kendini besliyor. Tabana yayıyor ve değerini yükselttiği an tavan fiyat yapıyor. Kaçınılmaz? Kriz aşka böylece teğet geçiyor her defasında.”Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın” Ne kaba bir tabir. Ben bu slogan içinden sıyırıyorum kendimi ve pembe panjurlu bir ev düşlüyorum Her aşk düşe mi gebe bırakır insanı? Zırva bir zirve aşklar mı doğurur? Kamçılar mı bedenini kanı görene dek?