Hellraiser çocukluğumuzdan hatırladıgımız aklımızda iğneli adam olarak kalan dönemin en iyi korku filmlerinden biri. Yeniden izleyicilerle buluşacagı günü iple çekiyorum. (**)Clive Barker’ın yönetmen ve senaristligini yaptığı ilk filmden sonra yedi tane daha çekildi. Bir kutu ve etrafında gelişen olayların anlatıldıgı filmin ilkinde pazarlık yaparak kutuyu alan ve bulmacayı çözen Frank adlı adamın hikayesi yer alıyor. Cenobite ismindeki cehennem bekçileri bu bulmaca kutusu tarafından dışarı çıkarılır ve bu korucular oraya tek başlarına dönemedigi için kutuyu açan da onlarla birlikte oraya dönmelidir. Pinhead ise Cenobit’lerin başıdır.Hellbound adlı serinin ikinci bölümünde, birincisinde yaşadıklarından sonra akıl hastanesine yatırılan Kristy’i ile konu devam ediyor.Hellraiser serisinin 3. filminin adı: Hell on Earth.Joey adlı gazetecinin hastanede yaşanan olayı araştırması, cehennem kapılarının tekrar açılmasına kadar gelişir.Bloodline (Kanlı Yol) bu serinin dördüncü filmi. Bu ilginç ve kanlı oyuncagın yapılışı hakkında bilgiler içeren film yine tüyler ürpertiyor.5. film olan Hellraiser İnferno 2000 yılında çekildi. (Muzik: Walter Werzowa) İnferno’da Craig Sheffer rol alıyor, bir polis dedektifi ile seri katil arasındaki olaylar, cehennem tasvirleri oldukça başarılı kurgulanmış.Hellraiser altıncı bölümüyle pek çok Hellraiser hayranına göre ilk dört bölümün tadından oldukça uzaktır. Heelseeker adlı yapım 2002 yapımı ve 86 dakika sürüyor.

Yedinci bölüm Deader 2005 yılında çekildi. Sekizinci Hellraiser filminin adı: Hellworld ve çoğu kişiye göre en vahşi sahnelerin oldugu bölüm. Hellworld’da Pinhead bu kez hackerlere savaş açmış durumda.Hellraiser korku filmleri içinde çok özel bir yere sahip olan bir seridir, ancak film hakkında görüşler birbirinden çok farklıdır. Kimilerine göre ilk üç bölümden sonrası serinin çöküşe başladıgı yönündeyken, pek çok kişi en iyi bölümün İnferno oldugunu söyler ve tabi herkesin ortak görüşü Pinhead’ın pek çok korku filmi kahramanı içerisinde en iyilerden biri oldugudur. Son üç bölümün iyi olmadıgı ve serinin tadını yakalayamadıgı ise ortak bir görüş, hele son bölüm tamamen vasat bir gençlik korku filmini andırıyor ve Hellraiser demeye bin şahit ister.İlk üç bölüm birbiriyle baglantılı olsa da sonraları konu tamamen farklılaşmaya başlar. Pinhead’ı üçüncü bölümde tanıma şansı vardır, oyuncakçı le’merchant’ın ve kutunun hikayesi dördüncü filmde anlatılır.ilk iki bölümden bildigimiz Kirsty Cotton adlı kahraman altıncı bölümde anti kahraman olarak karşımıza çıkmaktadır.