Beş kız arkadaşımdan oluşan toplulukta eğlenceye hakkını vermiş eve dönerken, içkinin tesiriyle uyumuş beş çift göz arasından, ön cama yaslanan maskeli hırsızın yüzüne bakan, tek gözdüm..Muhtemelen başka arkadaşları da gelebilirdi sonradan..Kuytu otoparkın içine gizlenmiş, gecenin en karanlık saatinde bekleyen bu adam, azılı bir katil de olabilirdi..Çığlık atıp kaçırabilirdim ama kaçar mıydı, arkadaşlarımı uyandırabilirdim ama hepsi sarhoştu, ben hariç..Evet, tam kaportaya dayanmış, ön camıma yapışmıştı adeta..Hain bir çift göz, çalma ve yaralama potansiyeli çok büyüktü, bunu her daim hissetmişimdir..Her konuda rakibimin zarar verebilme potansiyelini iyi hesab ederim.. ..Gözlerini kırpmadan bakıyordu, gözlerime..Zaman, nasıl hareket edeceğime karar verip, derhal uygulamaya geçme, zamanıydı..Filmlerdeki gibi arabayı geri vitese takıp, hızla gaza basabilirdim, ama arkada çok mesafe yoktu, çarpabilirdim yere düşebilirdi sonra tekrar hızla öne gelip duvara sıkıştırabilirdim, onu..Ama erken davranıp arabanın üzerinden atlayıp, camı kırıp birimize zarar verebilirdi…. Bir sürü deyim ve atasözleri geçiyordu aklımdan; Acıma, acınacak duruma düşersin, bin in yarısı beş yüz , valla o da ben de var, bela aramak, başına feleğin tokadı inmek, gafil baş düşmana eş, ham ervah, papaz pilavı yemez, üç buçuk atmak, yusuf yusuff…Issızlık ürkütücü, gece rahat bir şekilde yoğunluğunu hissettiriyordu..Şu anda, tatilde kavunlu frozen ımı içiyor, hamakta sallanıyor olabilirdim..Hııııım perfect..Kaç kez mutlu olmuştum hayatta, kız kardeşim doğduğunda, ilk arabamı kendi gücümle aldığımda, ilk kez yatılı okulumdan kaçıp tam istediğim gibi bir gün yaşadığımda, güzellik yarışmasına katıldığımda..Kaç kez mutsuz olmuştum hayatta, toplantıda patrona, kendimi kaybedip bağırdığımda ilk kez ’’defol’’ dendiğinde çantamı toplarken, güzellik yarışmasında ilk elemede gittiğimde, sevgilimden ilk neşteri, tam kalbime yediğimde..Hayatı seviyordum, her şeye rağmen mücadeleye değerdi ve şu an deliksiz uyuyan beş kız arkadaşımın hayatlarından da sorumluydum..Hırsıza, elimi öne doğru uzatıp beş parmağımla bekle işareti yaptım..Garip bir şekilde iletişim kurmuştum, kaş göz yapıyordum tanımadığım ama haksız bulduğum bu adama, kafasını salladı gözleriyle okey ledi….O anda haklı olmamın bir önemi yoktu, düşünmeye ise gerek hiç yoktu..Önce kolumdaki bilekliği çıkardım, sonra küpelerimi, sonra cüzdanımdaki 500 yüz doları gösterdim..Hepsini çantamın içine koyup, motoru hala çalışıyor olan arabamın araladığım ön camından fırlattım, şimdi vakit çıldırma vaktiydi…İlk patronumun bana bağırdığı gibi küstahça, ilk sevgilimin beni mahvettiği halimdeki nefretimle, yarışmayı ilk elemede terkedişimdeki hırsımla ‘’Defooooooooooool diye bağırıp kornaya sonuna kadar asılıp, bin bir manevra yapmaya başladım olduğum yerde ve Gitti..Arkadaşlarımdan biri, geldik mi dedi, ağırdan bir sesle..Hayat akışı hiç ummadığınız bir anda, aniden değişebilir, zamanın kilitlendiği o dakikalarda düşünce gücünün daima kuvvetli olması için gittiğiniz yerlerden, kontrolü kaybetmeden eve dönün, bulunduğunuz ortamlar sahte ya da gerçek olabilir, bunun bir önemi yok..Kontrol sizde..