bildirgec.org

bugun

selksk | 06 May 2005 16:36

ne kadar zorluk varsa olabılecek yasamaya hazırım sankı bır kahramanmıs gıbı bakmayın bana ben bugun yasanacak herseyı anlamak istıyorum neden dıyerekbugun cok sevdıgım kız arkadasımdan ayrıldım işimi bıraktım bugun sevgılı patronumuzun iltıfatlarına ragmen o yuzden dıyorum kı bugun ne zorluk varsa yasatayım kendıme ben bunu anlamak istıyorum gecek 3sennenın hesabı olmadan bır sevgılı bulabılmek ne kadar kolay dıyorum harcanmıs zaman bıtmıs hayallerın son gunu bugun bana ne dıye bıldım ılk kez bunu anlatmak ne kadar kolaymıs bakalım ılk kezın farkı ne olcak bugunsevgı ask var olmadan yasmak zamanı nasıl gececek zaman ben senı yasamak istedım bgun ben senı anlamak belkı bır tesesektur belkı bır hıc belkı sen bugun yasanacaksın ne bılırsın sen ….

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.

Bugün

infuscoare | 07 May 2003 07:18

Bu konuşan ben miyim Allahcım ya, neler diyorum ben bu salağa ?

Nedir o masanın üzerindeki, hmm 0.2 rapido, ne işi var Bu’nun ki rapidoyla ?

Oldum olası sevmem zaten ayak parmaklarımı, dur bakayım, “ dün gece yine kafam doluydu” lardan geldim ben buraya.. Yine de sandaletliyken renkli çorapların içinde başparmaklarımı oynatmak hoşuma gidiyo. En azından renkli çorapları ben icad edebilirdim, kimse etmemiş olsaydı.

….

Az önceki daha güzeldi, bunlar nedir, renkli tırnakları olan paçalı tavuğun mu, pantolonunu dizlerine sıyırmış kartal bozuntusunun pençeleri mi ? Neyse, bu arada biraz kiloya bir de mavi diz kapaklarına ihtiyacım vardı benim. Biraz daha kalın bilekler isterim, bunlar çok kullanışsız hemen kırılıveriyorlar, olmuşken turuncu olsun onlar da.

Ah hahah, Bu’na G’yi anlattığıma inanamıyorum, baksana dinlemiyo ki, tırnaklarına bakıyodu az önce, onun aklı nerde acaba, tırnak törpüsünde mi, ne iğrenç bir yüzük o ? hehhe, şimdi farkediyorum…



-Neden gülümsediniz ?

-Hiiiç…



Uff hayır, kanat istemiyorum, kazaklarım olmuyo, üşüyorum sonra, hem boşlukta yürüyüp, sadece aşağıya bakınca düşüşe geçmek daha zevkli, ama kuzey yıldızı olduğu gibi kalsın isterim, ne de olsa baba yadigarı. Pembe Panter’inkine benzeyecekse bir kuyruk da fena olmayabilir, keyifli olduğumda sallarım sağa sola Browney gibi. Ellerimle uğraşmayınız boşuna, düzeltemezsiniz, size ne ? Kırmızı onlar öyle, bırakın, ben eldiven giycem….



Alooo, bittiii..



-Bitti mi ?

-Sanırım.

-Benden ne istiyorsunuz peki ?

Uh…Déja vu…

-Nedir bu, bir çeşit test mi ?

-Ne ?

-Bu soru ?

-Yanıtınız ?

-Bu işin önemli bir parçası olsa gerek.

-Pardon ?

-Her ikimizin sorusunu cevapladım az önce, kaçırmış olmanız üzücü.

-Hehehheh…Sizi geçen gün PH’da gördüm…

-?? Huh ?

-Sık gider misiniz ?

-Yoo…Hoşçakalın.

Ey pembe popolu, koca memeli yağ tulumu çirkin domuzlar, ya siz, siz ve hokka burunlarınız, sekilleri düzgün bedenleriniz, pürüzsüz kortexleriniz, kocaman “Michelin Adam” egolarınız…

Derimiz bu kadar gergin mi kaplar vücudumuzu ? Hayır, o yelken bezi gibi yağlı kıçları neşteri görünce nasıl da hızla iki yana ayrılır, süngerleri dışarı fırlar…Bir de geçen gün kazayla koltuğu kestiğimde aynısı olmuştu, iğneyle tutturdum, haftaya kapanır herhalde.

-Ne ?

Sigara istiyo bu.. Bi’ daha sokakta sigara içenin…Başka nerde içeceksin zıkkımı sanki burda ? Evim evim…

Burası da yayalar cumhuriyeti canım, karşıya geçsem mi, düğmeye basayım, ahacık durdular, yok ben vazgeçtim, daha var otoparka, aaa anahtarı ne yaptım ben, hah arka cebimde.

Aman diyim, şu karşıdan gelen D değil mi ? Vitrine döööön, kafayı çantaya eeeeeğğ… Ne varmış bakıyım çantamda, hmm, bir düzine kalem, el kremi, gözlük kabı, terliğim…Terlik ??? Browney… Ağğhh, yakalandım…

-Hey

-Selam

-Nerden böyle ?

-Ummm, alışverişten, sen ?

-Şurda bi’ arkadaşa uğrıycam, ee ne aldın terlikten başka ? eğe eğe

-Huh ? Ah, sadece terlik..

-Hani teki ?

Allahım kör et beni, Allahım kör et beni, aksın gözümün nuru aksın, bundan böyle kör baksın, dırınım dırınım….

-Ayyy, ne salağım düşünebiliyo musun, terlik al tekini orda bırak, hadi ben hemen koşayım dükkana, görüşürüüüüz….

-Ok. ararım seniiii….

Yahu benim manyetik alanımda bi sorun var kesin, nedir bu salak tikilerden çektiğim ?….Ama ben daha salağım, terliğin tekini unuttum baksana, hangi dükkandı bakiim, hehhe, cici kuçu kuçuu…

Bu sefer geçicem karşıya tamam… Ahh, tam da caddenin ortasında bişi düştü sanki, nereye gitti bu, hay allah arabalara yeşil de yandı.

-Bir şey mi düşürdünüz ?

-Sanırım şu arabanın altına girdi memur bey

-hmmm, ne düşürmüştünüz ?…

-Sanırım anahtarlık

-Hayır, burda diil, belki şunun altındadır

-Ah, çok teşekkür ederim.

-Burda da bişi yok ?

-Şey, demek ki bana öyle gelmiş.

-***

şş, bu ticket ifadesi, ufak, ufak…

Polis yapıyolar bunları..Ne düşürdünüz,ona göre bakcam, bakınız bu anahtar dedektörü, bu bozuk paralar için, bu…arabanın altında bi lastik top, bir-iki çakmak, bir de otomatik çamaşır makinesi kapaği var efendim, ama anahtarlık maalesef yok. Anahtarlık düşürdüğünüze emin misiniz ? Şey, aslında bir lastik topum vardı ama, ben düşürmüş olamam, yanımda değildi çünkü..Yoksa.. Ne renkti acaba ? Kırmızı. Yok benimki sarıydı…Shut up bea, heh…

to resist it is useless

it is useless to resist it

Now today is tomorrow and tomorrow`s today

and yesterday weaving in and out

and the fluffy white lines the airplane leaves behind

are drifting right in front of the waning of the moon

drinim drinim

ding dingidingding dingidingiding ding

not: yazıda yüklü miktarda emeği geçen smirnoff ice sekizizlerine ( oops bu kelimede bi anormallik mevcut 🙂 teşekkürü bir borç bilirim.

yorumlar

Kyoshiro | 07 May 2003 09:21

Smirnoff Ice’ları nereden aldığını söylersen sana manyetik alanla uçmanın sırrını vericem, tepe tepe kullan 🙂

mrsarkac | 13 May 2003 22:32

bir içkili klavye kullanma vakası.

isminizin akrofonolojik yorumu: Üretken, faydalı olmak istiyor ve insanların problemlerini çözmekten zevk alıyorsunuz. Özellikle iş arkadaşlarınız kalmlerini itina ile açıyor ve kullanıma hazır hale getiriyorsunuz. Meşgul olmak istiyorsunuz fakat zaman kaybetmeyi sevmiyorsunuz. Oldukça yaratıcı olabilirsiniz, çok meraklısınız. Kendi gayretlerinizle maddi başarıyı elde etmek için çok çalışıyorsunuz, halbuki baba parası her zaman daha iyi yenir bunu gözardı ediyorsunuz. Gizliliğiniz sizin için önemli o nedenle hep tül perdelerin arkalarında dolaşmaya çalışıyorsunuz, güneş çıktığında güneşliklerle ek önlem alıyorsunuz. Manevi yaşamınız çok güçlü, maddiyatta babanız daha iyi. evinizde ki ampüller softtone philips 60 ve 75 mumluk, beyaz ışığı sevmiyorsunuz. Şarap içerken hep üstünüze döktüğünüzden ve leke bıraktığında şeffaf içkiler içiyorsunuz yine de şarap içmek isterseniz daha önceden üzerine şarap dökmüş olduğunuz giysileri giyiyorsunuz.

günün bonusu; şans sayınız şimdi aklınızdan geçen 7 sayısı ve güneş senin için de doğabilir çünkü kitty hiç mi hiç bencil değildir.

infuscoare | 14 May 2003 00:55

bir rezzan musmula vakasi. (vakayi vakvakiyye)

arggh, simdi kendimi buldum. Ama yine de unuttugunuz seyler var, tamamliyim dedim.

Soyle ki; bilimum gaz cikarma fiilleri, ayak parmaklari ve burun karistirma atraksiyonlari, tirnak yeme ve tukurme aliskanligi, sol elimle sag. sag elimle sol burun deligimi tikamak suretiyle sumkurmek ve elime bulasan ifrazattan sert bir savurma hareketi ile kurtulma hallerim favori huylarim arasindadir. Bir de duzeltme, kalem uclarini acmak diil, itinayla `cotarak` seklinde kirmak olabilirdi meselağ, firlayan uc birine isabet ettiginde hos manzaralarin vuku bulma ihtimali yuksek ne de olsa…

mrsarkac | 15 May 2003 21:36

pastırmalı çörek yaptıydım da onu getirdiydim?

bugün hiç faks gelmemiş, telexin başında uyuklamış olsanız bile siz etrafınızdaki bilimum dönüştürülmüş A4 lere nal gibi bir mührünüzü basmışsınızdır(kırmızı mürekkeple karıştırmış olduğunuz öğleden sonra ifrazatı).

Siz ki sadece rüzgarların konuştuğu, stepteki kel ofisinize giren Tanrı konuğuyla, simitinizi (ki kırık uçların susam niyetine üstüne yapıştırıldığı(ziyan olmasın)) ve üçgen pınar peynirinizi paylaşansınız(müjde efsane geri döndü).

Siz ki şehir klüpleri basar, restoranlar fetheder, direnen kelle paçaları içer, kanlı et bıçağınızı sorbeyle temizler, fakat ondan az sonra anlaşılmaz bir ruh fırtınası ile birbirinden güzel baklavalar açar. Açlarını doyuran aşhaneler kurar, yolcuları üç gün ücretsiz yatıran ve her gün de ocağının koca koca kazanından tas tas çorbalarla doyuran alışveriş merkezleri yapansınız.

Beden hastalarını şifalı otlar ve sularla ritz carlton da , ruh hastalarını ise çalgılarla AKM de tedavi edensiniz.

aman denemeyin gaz çıkarırken yakmayı eğer kot pantalon giymiyorsanız bugün. fevzi nerede kaldın be olum istemiştim terlik tek 37 numero sağ mavi çiçekli olandan.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.