fakir mefkud’unuzda herkesin kese hacmine göre şerbet sunacak altyapı olmadığından kelli tepkisel, sezgisel, ezgisel, linçsel cümlelere karşı önlemimi aldım.evet, kime ne benim nasıl bir vedayı kendime münasip görmemden!…sahi, güneş tecelli nerede?eyvah, yazı 100’ü buluyor “gerçek”e dönmem lazım!hafif’i sevdim, hafif’i hafifsemedim; benimsedim.benimdi sesim. sesiniz nefes oldu yazdığım yazılara; yel oldunuz, ister bir veda yazısı yazarım, ister hiçbir şey yazmadan ayrılırım…delikanlı adam ağlamaz, delikanlı adam pelikana tecavüz eder! edelim arkadaşlar! hep beraber!istersem sezen cumhur önalvari bir ayrılık tertiplerim: evet sayın hafif okuyucuları kışın iyice kendini hissettirdiği bu yaz mevsiminde dökülen yapraklar gibi bitter çukulata sesli“şörli besi”den tüm yolunu seçenlere ingilizce sözlü bir “hafif” müzik parçası şimdi de…sanat yaptım yahu!böyle sanatın içine boşalın!aaa valla, istiap haddim haddimi aşmaz, reca ederimvahi öz amca bi pandik de sen at ruhuma!eskiyen anılar tazeleniyor, eskimiyor.eskiyen zaman. anılar taptaze.ne demiştim ben: buradayım ve buradaydım.mefkud rumuzu altındaki iyi kötü onlarca yazımla yeni okumalara amade…bana özelden ve genelden yazan her rumuzu en samimi, en insani hislerimle selamlarım…sırtım kaşındı. şiirle kaşıdım. musikiyle kaşıdım.aşındı sırtım.hayat güzel değil. güzel ne? çirkin ne?jane birkin. çirkin güzel bu dünya! çok çirkin ve çok çirkin güzel ama!yerküre rahatımı bozdu. yerküreyle hesabım bitmedi.hafif hesabım biter. bitebilir… ama rumuzdan çok ne var!biri gider ayağın, biri gelir… bir ve çok hepimize iyi gelir!bedenin mi var, derdin var!rumuzumun derdi benim derdim! sizi germeyeceğine eminim. germesin de…germiyanlıgillerden miydik?allaha bir intihar ısmarladım!
yorumlar
hoşçakalın…
yanlış zaman, yanlış ortam demiştim..hayatımın tümü yanlış anlaşılmalardan ibaret bir yanılsama..duyulanın anlaşıldığı, duyuların köreldiği, planlı bir şekilde köreltildiği bir oyunda buna şaşırmam aptallık.. ama kabullenmeyeceğim.. kabullenmeyişim kaliteli adamların gidişine gözyummak demek değil elbet.. “kal” demek hiç değil.. hafif “hafifledi” epey zaten..hafifliğin dayanılmaz boşluğu, kırgınlakların dahi yalandan rollerden, ilm-i siyasetten ibaret olduğu bir yaşamın içindeki gerçek gönül kırıklıklarını unutturuyor.. “esrik conta”.. benden yana helaldir eğer hakkım var ise.. belki başka bir ortamda konuşuruz bunu uzun uzun.. kırıklık yoktur içimde.. tekrar görüşebilmek ümidiyle.. sayonara….
?
So Maybe tomarrowI found my way… HomeStereophonicsKimkimdir birdirbir paranoyalarına girmeyeceğim hiç,beim için rumuz’lar var ayrı birer şahıs, nüve sanki…Adam atılan bir yer oldu burası artık yazmam diyordum biraz yorum biraz takip yinede koparamam bağımı yazdıklarıma/izdüşümlerime saygımdan, bir data-base/hafıza durumu tıpkı duygular gibi.Demişken şu yazımı bir veda olarak kabul edin,Keyif-iz, keyifsiz,İsteklerin görgü dahilinde gelişmesi psikolojik ve erk psikolojisine dayalı bir güdü eşleştirmesidir. Güdü bir paket program olarak ilkin yaşamsal ardından zihin yapısı ile birlikte “Ölümsüz” olma eğilimi taşır. Çeşitlilik ve süre gelen doğum kontrol yöntemleri bunun en belirgin çıkmalarıdır. Bkz. Buzdağı.Anlaşılacağı üzere keyifsizlik sizde kalan keyif izleridir.İzler demek hafıza demek olduğuna göre zihin yapımıza bir iletişim mecrası “Medya”sı olarak bakalım,Zihin yapısı demek, farklı frekanslar/zaman ve tamamen zamansız öncesi-sonrası-şimdi gibi hassaslıklar gösteren hafıza katmanları tıpkı şok travma-bilinçaltı ve bilinç üstü yaklaşımlarda olduğu gibi.“Gündem” anlık hafızamızı, tekrarların ve rutinlarin tetiklediği gündeme aldığı ve karakter eğilimlerimize pratik cevaplar veren hafızanın yansıması bir karakter yaratır.Nostalji bu noktada bilinç altımızın ne tür bir mantık dahilinde total hafızamızı şekillendirdiği ve gündeme aldığı, karakterimize yansıttığı hafızaya güzel bir örnektir. Her kuşaktan gözlemlenebilen nostalji kavramı bir tür özlem ve hoş anılar geçidi olarak tanımlanabilir. Bu kötü anıların değil hoş anılarla bezeli bir tablonun yüzümüze tutulduğunun resmidir. Gerçekte insan gerekli hallerde bütüne ulaşabilir, çünkü aksi bir genel mutsuzluk ve psikolojik tatminsizliklere yol açacağından gündeme pratik yaşamla uyum neticesinde yansıtılmaz. Nostalji insanın kendi hafızasına genel yaklaşımı ve sahiplenmesi (öyle olmasa dahi) durumudur. Aidiyet ve tutku nerede kaldı ise hafıza oraya meyil eder, yitirdiğiniz tatmin edemediğiniz duygularınız “anlamlarınız” sizi dahada romantik kılar.Anlam duygu demektir çünkü… Derinlik kazanmak hassaslık ve daha yoğun bir iletişim demektir, hangi konuya karşı olursa olsun verdiğimiz fiziksel tepkilerle bu yoğunluğu realize eden bir vücut yapısından ileri gelir. Duygu karşılığını gündemde bulmuş ve tepkiler üzerinden algılanır olmuştur.Hoşça kalın dostum, ne diyim sizin gönlünüzce olsun herşey. Ben gerçeği bu gönülde bulurum… Bir.
kimse bir yere gitmesin. site iyice boktan bir yer oldu. kaliteli espri ve yazılarda kalmadı. gidilecekse hep beraber gidelim. yoksa kalmaya, yazmaya devam.sitede sessizlik hakim. bu sessizliği anca yazıyla uğraşan sizler kırabilirsiniz. ben zaten az uğruyorum.
Gitme Mefkud, bomboş bırakma edebiyat kulvarını, orada koşan yok senin gibi biliyorsun. Fark etmiş olmalısın herkesin birbirini izlediğini o bambaşka yollarda…Uzaklardan birbirini izleyen yıldızlar gibi, kayarken ve ışıldarken, parlak ama kısa vadeli.
Gitme desem !
Bir saygı duruşudur.Bir umut ve güzellik bulmuştum sayılı insanlar aracılığıyla hafifte. ” untouchable zen, inan6666, mefkud,benbey. Onların nefesleriydi hissetiren, düşündüren ve yaşatan. “Hafiften” inceden anlatan.”Hayata dair ve hayata değer” dedirten. sevgi ve saygılarımlaBüsbütünSuyun öte tarafı mıTebdil –i mekanYoksa hissetmenin ala rengi miBildiğin kaç renk varsaTüm kıyılarında hayatınŞimdi yayılıyor hayataKorkma desem çarpmayacak mısın duvaraŞimdi de birKarşılama varBir de güzellemeYazdım biriniBiri sabırdaHazır olanda buluşacak benleSenleTanıdık tanımadık olmazBir selam verdim bakiTezatlar karşı mıRuhuma bedenimeYağmur kokusuHüzünleri taşır daAğlamak mı sanırsınBereketli gelecek damlalarıFerah günleriYarına söz veren akşamın gün renkleriBildiğin tüm renklerdeSözüm sabretmekBoşa hamallık değilEmek bir tohumAslolan sevgiO’nunHuzurunda-ki onlarBir hayatBüsbütün var.
Meleklerin kanadında, çocukça,Ellerimin arasında, uçan bir balonda…Faydası yok gözyaşımın, içi tuzsuz ve boşsa.Kudretini aldığı yer herkesin huzurunda,Ulaştırır sevgiyi ve barıştırır nefreti,Daima en uzun yolda.”Giden gelmez”, bir laftırElde mi, avuçta mı?Rüya olur taş dünya,İzlemek bir rüya mı?Düş görürse ermişlerÖlüm oyundur yine,Ne olur hiç bilinmez, küçük çocuk elinde…
Yolculamak ne garip. El sallamak. Havada asılı bırakmak eli, bir Hintli gibi olmasa da bir dostun mirası belki..kelebeksin yüzerken, bir ömürden uzun oysa yolun.iyi yolculuklar canım arkadaşım..yanındayım, kaplumbağaların, arasında otların.Burada geçte olsa yakaladığım umut kaybolursa telaşı yalnızca benim içimde değil..çoğumuzu üzer bu gidiş..aç kaldıkça anlıyorum kaybedilen anların değerini..bir başka değerlendirme yöntemiyle ele alamıyorum..pc grew yapmasın, mefkud hep hafife yazsın mesela.diğer bir yandan biliyorum kırgınlığını, yorgunluğunu..soğudu havası buraların, göçmen kuşlarının gitmesine de zor alışırım ben..Şimdi sihirli kelimeler gelsin, kuşların perspektifinden;Kuşlar: Havalar yeniden ısınacak, bahar yeniden gelecek..biz geri geleceğiz.Son diyalektik: çözüm kardeşliği.Tüm bunları sıralıyım birisi bir anlam çıkarsın kolaycılığı değil. hafifte seni çok geç tanıdım..yazıdan köprüler inşa ettik kalpten kalbe giden..kimi kalpler aşinası olmadıkları bir dili konuşan bu yabancıya ‘dur!’ dedi.. Vardığın bilince saygı duymayanlar adına özrümü kabul et lütfen. kimisi sonuna kadar açtı kalbini sana, içeri alınca hemen ardından kapadı kapıyı sonra..bizde yer ettin ve şimdi bu gidişin, ciğerlerindeki son nefesi boşaltması gibi hafifin..ölmekte diyebiliriz buna.seninle eş zamanlı bir gidişim olmasaydı, isyanlardaydım şimdi..Şimdi ,kendini koyduğun yerden izlerken seni, ideal sistem içindeki ‘şiir kötüdür ‘ izlenimini hiç değilse hafifte yıktığın için teşekkür ederim.öyle çokça şiir okuyan biri değilken, şimdi sıkça okuyorum..tadını aldım, dünyanın kaymağının:)Bütün iyi yazılarının yanında mütevazi tavrın, ölçülü yakınlığın, sıcacık gönlün ,insaniyetin adına da teşekkür ederim.Gidiyoruz,akıyoruz, sürükleniyoruz, hepimiz hayat içinde bir yerlere .eğimin kuvvetlendiği yerlerde kendimizden bir şeyler bırakarak. Durabildiğimiz vakit kimbilir kim oluruz bilemem..hayata karşı aktif devingen tepkiler üretedururken denk geliyoruz..aynı şiiri okurken buluyoruz kendimizi….kestirebildiğim yerden, birazda hislerimin yardımıyla şunu ekleyemeliyim:kitaplığımda yer açtım sana.beni (bizi) fazla bekletme.Şimdide kendimden bir şeyler söylemek istiyorum..benim için hafife yazmanın keyfine denk az şey mevcut hayatta..ama kişisel sebeplerle bende buradan uzak kalacağım bir vakit.Hepinize kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum..hoşçakalın.Yolun açık olsun mefkud.yolumuz doğru olsun.
rica ederim hesabınızı sakın silmeyiniz. eski yazılarınızdan henüz yeterince nasiplenemediklerimiz var. onları bulabilmemize mani olmayın.
allahaısmarladık .