-Sevgilerrr… Biz ‘Dış Mihraklar Fitne-Fücur Komisyonu Başkanlığı’ndan geliyoruz. Size popüler kültürü dayatmaya geldik.-Heeee… Popüler Kültür he mi?-Evet efendim. Güzel bişi, seveceksiniz. Hem zaten beğenmezseniz benimsemezsiniz.-Hımmm… Ne ola ki bu popüler şey?-Kültür-Hah kültür. Tam bilmiyorum ama bizde ondan vardı galiba.-Ama bakınız, bu bizim itelemeye çalıştığımız daha fonksiyonel bişi. Böyle bi sürü tentakülü var. Her tarafa uzayabiliyor.-Ne işimize yarayacak ki bu şimdi?-Şimdi herşeyden önce, bu popüler kültür, halk arasında kitleler oluşturucak. halkı yönetilmesi daha kolay ufak parçalara bölecek. böylece rahat edeceksniz.-Parçalara bölecek derken? Neden böyle bişi isteyelim ki? Biz halimizden gayet memnunuz. Sonra bunlar öyle bölünürse nası toplayacaz bir araya lazım olduğu zaman?-Çok basit efendim. Adı üzerinde “Popüler Kültür”. Bu kültürde istediğiniz şeyi istediğiniz zaman popüler hale getiriyosunuz. Baktınız adamlar fazla dağıldı, “birlik beraberlik şu aralar çok popüler” dersiniz toplanırlar gene.-E çok dağılırlarsa hepsine nası duyurucaz ki istediğimiz şeyi?-Ohoo! düşündüğünüz şeye bakın… Zaten siz istediğiniz gibi böleceksiniz. Toplanmaları için de neyle böldüyseniz onu kullanacaksnız. Zaten detaylı kullanım kılavuzları hazırladık, onları da vericez size.-İşe yarıyo mu şimdi bu kesin?-Valla sizin işinize ne kadar yarar bilmem ama bizim işimize çok yarıyo.-Efendim?-Yok bişi. Yani herkesin işine çok yarıyo diyorum. Düşünsenize, bi kere deli gibi para kazanıyosunuz herşeyden. Sıçtığınız boku bile popüler yapıp satabilirsiniz.-Yahu astarı yüzünden pahalıya gelmesin bu işin? Boku bile popüler yapıyosa çok para harcıyodur, pahalıdır o. Bizim o kadar paramız yok.Nası popüler yapıyoz peki mesela sıçtığımız boku?-İlk önce ‘medya’ diye bişi kuruyoruz size, onunla yapıyosunuz. O bi taraftan da para kazanıyo, 2 yılda kendini amorti eder, sonrası hep kâr.-Nedya?-Medya efendim Med-Ya.-Hee bununla kontrol edicez he mi? E sizin kuracağınız şey nasıl bizim kontrolümüzde olacak ki yahu?-Efendim biz kurup bırakıcaz. Ellemeyiz valla, Arz-Talep Protokolları malumunuz.-E peki madem…Peki olmasına pek iyi de, şimdi ben tam anlamadım galiba; mesela diyelim ki biz buna “kaka” dedik, halk da “evet kakadır”. Biz buna “ak” dedik, “evet bu akdır” mı diicek? Bİizim millet biraz terstir. Bizim “ak” dediğimize onlar kesin “bok” der.-Efendim siz demiyceksiniz zaten direkt olarak. Onlar kendileri inandığını sanıcak. halbuki, sizin verdiğinizden başkasını kabul etme şansları yok ki ters bi seçim yapsınlar… He he!… “Ajitasyon” tabir ettireceğimiz bişi var, onla hallediyosunuz. Bunların hepsi detaylı olarak kullanım kılavuzlarında mevcut, merak etmeyiniz.-E bi babayiğit çıkar da bu işi çözerse?-O zaman da o popüler olmuş olacak. Sistem tarafından emilivericek. Ona inananlar da ne hale geldiğini görüp onu çürüten şeye, yani sisteme inanacaklar.Bunlar da yazıyor detaylı olarak.-Evet. Tam anlamadım ama anlamaya da korkuyorum. Bu getirdiğiniz şey neyse üstünüze başnıza bulaşmıştır da beni de içine çekiverir diye.-Aman efendim estağfurulah, haddimizi de biliriz. O çaldığınız her ne idiyse müziği hala aklımızda.* * *

-Sen sattın mı bu sistemi daha önce?-Tabii. İspanya aldı, Fransa aldı daha önce. Daha da var bi sürü önemsiz yer. Referansları çoğaltabiliriz.-E o zaman biz de bi sisteme dahil olmuş olursak bunu alınca?-Aman efendim ne alakası var? Herkesin sistemi kendine.* * *

-Diyelim ki biz bunu yükledik, sonra beğenmedik, “lanet olsun parasına da” dedik, silmeye karar verdik. O zaman naapıcaz? Nası getiricez milleti eski haline?-Bu zaten kendi kendini yok ediyo belli bi süre sonra, eğer istiyosanız yeniden başlatıyosunuz. Keyfiniz ne zaman isterse çalıştırıp kullanırsınız.-Kontrolden çıkmasın?-Çıksın efendim! Çıksın!Bi düşünsenize, herkes arıza, herkes deli gibi etrafta saatli bomba gibi dolaşıyo. Ayarlıyıverin popülariteyi “seks”e, bakın keyfinize.Herkes bi mala vuruyo, ne gam kalıyo ne keder, herkes bal-şeker. Biz yaptık valla harika oldu.-Hee doğru diyosun. O zaman kime sorsan verecek he mi?O zaman anamızı bacımızı nasıl sıyıricük bu işten lan?-Onlara “Eğitim” verirseniz etkilenmezler. Bu, bizim panzehirimiz, paket dahilinde onu da belli dozda veriyoruz.-Ya çalarlarsa panzehiri? o zaman biri çoğaltır, bizim verdiğimizden daha ucuza verir ezer bizi?-Öyle yaparsa sistemde barınamaz. Bunu yaparken sistemin gerektireceklerini karşılayamaz, içinde boğulur gider.-Birkaçı birleşir yaparlar, sakat o iş.-Birleşemezler efendim. O bilinci otomatikman yok ediyor sistem. Aynı anda 2 den farklı uç kabul etmiyo, bir uçta diğerinden fazla ağırlık kaldıramıyo, dengeyi otomatik sağlıyo. Hipotalamus’a hazır maksium indirgenmiş olarak veriliyor, insan bünyesine tamamen uyumlu. Biz de yaparken kapıldık gittik valla.-Bak güzel kardeşim..;Musluğu açsan, altına bişi koymadan öööyle bıraksan ne olur? Taşar gider, ortalığı su basar. Şimdi biz de altına bişi koymadan bu popüler kültür müdür nedir, onu açıverirsek???naapacağını şaşırır millet!..-Eeee, efendim; köfteyi de harlı ateşte yapamazsınız değil mi? Önce yanan bi yanacak, ateş harını bir alacak, sonra kor kalacak değil mi? :)-Aslında evet. Bizim döner diye bi yemeğimiz var, böyle eti ateşte döndürerek pişiriyosun. Bi seferinde bunu havaya diktik öyle çevirdik, önce yananlar aşşağıya doğru döküldü, diğerlerine eridi, daha lezzetli oldu.De, ateşi dikerken bayaa zorlandık. Normalde kulandığımızdan daha fazla kullanmak zorunda kaldık, o lezzetli şey boğazımıza dizildi.-Biz bu gibi pürüzleri ortadan kaldırmak için “teknoloji” diye bişi icad ettik, ondan da paketin içinden biraz çıkıyo. O, coğaltılabilir bir formül. Yetiremediğiniz yerde de bizden alırsınız.-Ucuza döner yiyebilecek miyiz yani?-Pek tabii.* * *

-Yaa peki bu seks işi beni kıllandırdı. Bu bi kontrolden çıkarsa var ya, resmen götü kaybederiz. Bizimkleri zaten zorla zaptediyoruz, tuttuklarını affetmezler valla.-İndiremediğiniz kalkanları başka bi yere gönderirsiniz, orada devam ederler.-Madem her şeyi sizden alıyoruz, bunları da size gönderelim o zaman?-Tabii, neden olmasın?..Yerse gelsinler.-Zaten baktık olmuyo, “ibnelik popüler” deriz, iti ite kırdırırız. Olur mu öyle?-Fevkalade bir fikir efendim, zekanıza hayran kaldım. :D* * *

-Ne popülerse ona “modern deniyo”. daha önce popüler olanlara da “demode”-Eee, peki daha önce kullandığımız bişi tekrar lazım olursa bi daha kullanamıyo muyuz?-Kullanırsınız. Ona da “nostalji” dedik. Eskiden olan şeylerin popüler olması anlamına geliyo.-Hımmm…Bu kelimeler de pakete dahil mi?-Tabii, tabii…Aynen kullanın hatta.-Bunlar pek uygun değil gibi bizim dile, bi problem çıkmasın?-İsterseniz bunlar yerine başka kelimeler kullanın farketmez. Anlamları önemli.-Yanlız bak boncuğum; bu başınıza iş açar söylemedi deme. Eskiye özlem falan ayaklarında bunlar gene at binip zırh kuşanırlarsa, Viyana’dan devam ederler, zaptedebilene aşk olsun-Neden? Sevgi dolu olmazlar mı?-E olurlar tabii, kuru kuru seks olmaz, Biraz sevmek lazım.-Seks?-Önceden popüler yapmıştık ya, şimdi nostalji deyince o da nüksedecek kuvvetle muhtemel.-Evet. Bak bu da daha önce aklımıza gelmemişti.E eğitiriz o zaman onları?-Tabii. Eğitim kesin lazım. Eğitmek için de ne lağzııııığğğm?-Ne lazım?-Daha fazla donör-Siz “donör” lafını nerden biliyosunuz yaw?-Demin sen sarfettin müşterilerinden bahsederken. Bizim de “döner” var ya, aklımda kalıvermiş he he! :D-İlginç bir bağlantı yapılandırmanız var.Eeeerr… Biz sizin paket üzerinde biraz daha çalışalım iyisi mi. Bunu size uygun bi hale getirelim, sonra tekrar sunum yaparız.-Sen ver yeğenim onu bize, biz uydururuz ona da bişiler-Yok, şimdi kaçalım, gene geliriz biz. :(-Hee kaçın bakalım. Ama dikkatli olun süt gibisiniz. Eve gidince şöyle kaslı adamlarla bikaç vurdulu kırdılı filim yapın ki imajınız güncellensin.-İmajımız ne olsun?-Sktiret. Sen hemen kaç bence :D* * *