Arkadaşım olur musun? Bak ikimiz de bir başına oturuyoruz bu masalarda. Diğerleri nasıl gülüyorlar, duymuyor musun?.. Nasıl da içlerinden taşan o coşkuyu çağıldatıp duruyorlar o kahkahalarında?..Biz ikimiz o çağlayanın yanıbaşında sessiz, telaşsız seyrediyoruz onları.Hadi ne dersin, biz de onlar gibi yaklaşalım mı birbirimize? Mesela kalkıp geleyim mi masana? Hiç değilse kendi sesimizi duyarız yeniden. Sonra diğerimizinkini… O zaman bu kadar sessiz kalmaz masamız. Onların kahkahaları şimdiki kadar canımızı acıtmaz.Nasıl da içlerindeki her şeyi hiç korkmadan döküyorlar ortalığa?! Yoksa bu yüzden mi bu kadar kalabalık masaları?.. Bizse bir başına, yapayalnız… İçlerimizi sıkı sıkı kapamış, çevremiz insan dolsun istiyoruz. Oysa bomboş masalarımız…Biz başkalarını uzaklaştırdıkça içimizden… onlar da teker teker uzaklaşıyorlar bizden… Ve bu yüzden bomboş kalıyor masalarımız.