İster inanın, ister inanmayın, hayvanlara uygulanan eziyet sadece bilimsel araştırmalar esnasında tesadüfen ortaya çıkan bir takım anomaliler, genetik ve davranış bozuklukları ve kısa olmasına rağmen acı dolu bir ömürden ibaret değil. Bundan 10 sene kadar önce, New York da bir Japonun cam kavanozlar içinde beslediği ve sattığı kediler bir ekol oluşturdu. Bunu yapıyor olmayı bir kenara bıraktım, buna rağbet edenlerin sayısı, FBI ı işi takibe zorlayacak kadar önemsenecek bir rakama ulaştı.Yavru kediler, “verilmek istenilen şekle göre” cam kavanozlara yerleştiriliyorlar, bu kavanozlara yerleştirilen tübüler sistemlerle dışkılıyorlar, gene benzeri yöntemlerle kemiklerinin yumuşak ve elastik kalması için kimyasal diyetlerle besleniyorlardı. Sonunda gerekli makamlara yağdırılan chain maillerle olay kontrol altına alınmaya çalışıldıeskiden www.bonsaikitten.com adresinde (artık bu adres yönlendirilmiş), bonsai kedi yapmanın ayrıntılı tarifleri de veriliyordu. Ne yazık ki, açılan davalar sonucunda kapatılan bu site, halen bu adreste faliyetine devam etmekte. Sitenin sorumluları, bunun bir sanat olduğunu savunmaktan hicap dahi duymuyorlar.Ne dersiniz? Hayvanları harcayarak kendimizi kurtarmak için bulduğumuz kürler acaba içimizdeki vahşeti ve (kendimiz dahil) etrafımızdaki her şeye zarar verme güdümüzü de tedavi edebilecekler mi? Yoksa bunun için etrafta zarar verebileceğimiz bir şey kalmaması mı gerekiyor?..