Günümüz hastalığı PREEKLAMSİ. Çoğu kadının içinde sakladığı ve bununla başa çıkmaya çalıştığı günümüzün hastalığı. Bu sorun o kadar büyük ki, evlilik sürecinin en zorlu yolu denilebilir. Bugün Seren Serengil den tutun isimsiz nice kadınların kimlikli sorunudur. Düşünsenize bir bebek. Mucize dediğimiz bir bebek. Bebek istemeyen, bebekten korkan, sese tahammülü olmayan nice insanlara bu bir ders aslında. Kader mi yoksa çile mi bilinmez ama takdiri ilahın bir bildiği vardır muhakkak. Sabır sadece denilebilecek tek şey sabır. Doktorların bile diyebileceği bir şey yokken ben ne diyebilirim ki? Şimdi ilk defa deneyeceğim bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.En yakın dostum ve kardeş diyebileceğim kadar yakın bir insan. Şu an yanımda.Bu kadar yakınımda olmasına rağmen aslında bir o kadar da uzağımda.Çünkü kendisi preeklamsi rahatsızlığına sahip. Biliyorum bunu aşıcak ama biraz sabır diyorum ya. Şimdi içinde bulunduğu bu durumu sizinle beraber paylaşıcaz… Bu sorulara en içten yanıtları vereceğine inanıyorum. Arkadaşıma çitlenbik demek istiyorum.Sayın… ‘’ Hamileliğinizin ilk 6 ayından biraz bahsedebilir misiniz?……..’’ Hamileliğimdeki ilk 6 ayım, hamile olan bir kadına göre gayet güzel geçiyordu.Ancak şiddetli kansızlık problemim olduğunu biliyordum, bunun için bir yandan da kan tedavisi görüyordum.Sayın…’’ İlk defa preeklamsi rahatsızlığı olduğunu nasıl anladın?……..’’ İlk önce ellerimde, ayaklarımda ve de yüzümde bir takım şişlikler olduğunu ailemdeki insanlar dikkat edip bana söylemeye başladılar.İlk hamileliğim olduğu için bu durumun normal olduğunu gebelik hallerinde ortaya çıkabileceğini, panik olunacak bir durum teşkil etmediğini söylüyorlardı .O yüzden tedirginliğim dinmişti. Fakat o hafta misafirlerimin geleceği gün temizlik yapmak için işe koyulduğumda, kendimde bir takım değişiklikler olduğunu fark ettim. Bunlar şiddetli mide bulantısı,halsizlik,kusma, dengesiz yürüme ve de aralıksız ağlama durumu olarak kendisini göstermeye başladı. Panik yapıp annemi aradım ve soluğu hastanede aldık. Yolda bilinç kaybına uğradığım için hastaneye ne şekilde ulaştığımı hatırlamıyorum.Sayın…’’ Hastaneye ulaştığınızda bebeğiniz yaşıyor muydu?…….. ‘’ Evet. Yoğun bakımda olduğum müddetçe yaşıyordu ve doktorlar çaba harcıyorlardı.Sayın…’’ Bebeğinizi kaybettiğiniz anları hatırlıyor musunuz?……..’’ Hayır hatırlamıyorum. Çünkü benim, ilk bebeğimde 3 kere kriz geçirdiğimi söylediler. O sırada bende kendim de olmadığım için bilemiyorum.Sayın…’’ Bebeğinizi kaybettiğinizde neler hissettiniz?……..’’ İlk bebeğimi kaybettiğimde bir an neler olduğunu anlayamamıştım.Etrafımda olan bitenleri anlamaya çalışıyordum. Şaşkınlık ve hareket kısıtlılığı ne demek bilir misiniz? Yaşanılacak en acı şeylermiş. Krizin sonunda bebekle benim hayatım arasında bebeğim zayıf düştü ve onu kaybetmiştim…Doktorların anlattığına göre; yüksek tansiyon,yüksek dozda tuz kullanımı,ve kansızlık preeklamsiyi tetikleyen nedenlermiş.Ve çok ilginçtir ki bu hastalığın bir tedavisi yok… Bazen düşünüyorum da bir ay daha bebeğimi taşıyabilseydim şu anda belki de hayatta olabilirdi…Sayın…’’ Bebeğini kaybettikten sonra yakınlarının yaklaşımı sana karşı nasıldı ve bundan sonraki süreçte neler gelişti?……..’’ Şükürler olsun ki… Başta o çok sevdiğim eşim olmak üzere ve ailelerimizin bana karşı yaklaşımı fazlasıyla iyimserdi. Tamamiyle moral verici ve de destekleyicilerdi. Bir dönem bu yaşadığım kötü durum sebebiyle istemeden de olsa kendimi dış dünyaya kapatmıştım… Ancak sonrasında eşimin ve de sevenlerimin sayesinde bu tabuyu da yıkmış oldum.Bu süre zarfın da bir çok tetkikler yapıldı. Gereken incelemeler sonrasın da sonuç temiz çıktı ve ben 2. bebeğime hamile kaldım. Yine ilk hamileliğimde de olduğu gibi, ilk 6 ayıma gelene kadar her şey gayet güzel gidiyordu. Fakat ne olduysa yine bu rahatsızlık tansiyona bağlı olarak tekrar gidişat aynı yönde gelişti. 2. hamileliğimde rahatsızlığımla ilgili gerek doktorlardan gerekse kendi araştırmalarımdan yola çıkarak bilinçlendim. Ve 2. hamileliğimde, ilk şişkinliğimde hemen doktora koştuk. Belirtilerin aynı olması ve buna saplanmak beni çok yıprattı… Tek farklılık ben şoka girmemiştim inanır mısınız? Yürüyerek gittiğim hastane yoğun bakımda sonuçlandı. Bu tekrarlar ve bu yaşanmışlıklar bir an insanın gözünde tecrübe olmaktan çıkıveriyor. Tüm doğumlarda olduğu gibi ve bebeğim küçük olduğu için bu tür vakalarda suni sancı vererek normal doğuma girdim. Yine acı olan şey 2. bebeğimin de yaşamamış olmasıydı.Sayın…’’ Şu ana kadar içinizde tuttuğunuz ve sizde saklı kalmasını istediğiz fakat diğer kadınlarında sizinle aynı şeyleri düşündüğünü bildiğiniz son satırlar nelerdir?……..’’ Öncelikle bazı insanların tutumları çok rahatsız edici olabiliyor. Bazı durumlarda hayatın gerekçeleri doğrultusunda bebeği bazen 2. veya 3. plana atabiliyoruz. Ama komşudan tutunda sizi tanıyan insanlara kadar ‘’ah ah vah vah… ‘’ kelimeleriyle dövülebiliyoruz… Herkesin evliliklerinin içerisine burunlarını sokmaları ve bilinçsiz konuşmaları biz insanları maalesef zedeleyebiliyor. Bu düşünce kirliliği içerisinde her şey anlamsız gelebiliyor. Bunu da vurgulamadan geçemedim. Gelelim bu konu hakkındaki düşüncelerime,maalesefki baş oyuncu şu an benim. Hayat bir sınav değil mi? O zaman benim de sınavım bu… Şunu biliyorum ki bu bir son değil. Bu olayların başlangıcı ve de bitişi benim elimde olamayacağı gibi her şey Yüce Allah’ımın takdiridir…’’ Allah istemediği müddetçe hiç bir şey olmaz ‘’ Ben inançlarımdan hiçbir zaman ödün vermedim sizler de ödün vermeyin… Kendinizle barışık olup kendinize eziyet etmeyin ve her zaman moralinizi ne olursa olsun sıkı tutun… Siz her zaman tedbirinizi alın, takdiri de Allah ‘ a bırakın… Önceki zamanlarda bebeklerim için çok ağlardım ve böylelikle kendimi fazlasıyla yıpratırdım.Ancak bunların hepsi boşmuş bunu anladım. Çünkü cennet var. Bebeklerim orada beni bekliyorlar, içimde o yüzden çok rahat … Bebeklerim her aklıma geldiğinde bununla teselli buluyorum…Sizden ricam lütfen dualarınızı benden ve benim durumumdaki anne adaylarının üzerinden eksik etmeyin!…