Seçim sonuçları açıklandı. Türkiye’de yeni bir sayfa daha açıldı.
Siyasi arena ilk andan itibaren 2 farklı kutuba ayrıldı.
Her birinin diğerini hain gördüğü, her birirnin diğerini ihanetle nankörlükle suçladığı iki ayrı kutup.
> Birilerine göre; vatan toprağı satan, teröristi cesaretlendiren, şehide “kelle” diyen, Atatürk ilke ve inkılaplarına düşman, geleceğimizi karartacak, günümüzün güneşini boğup bizi bir tek ampüle muhtaç edecek hain (!) ampülcüler…
> Diğerlerine göre ise bunca yapılan hizmeti görmezden gelen, Türkiye’nin ilermesini farkedemeyen, ekonomideki bunca rahatlamaya rağmen nakörlük eden, gelişim düşmanı stotükocu çağdaş kisveli hainler (!) …
> Bir kanada göre ekonomide süper gelişmeler yaşanıyor. Yabancı yatırımcılar ülkemize koşuyor. Gelişmeler hayallerin sınırlarını zorluyor. Bunu görmeyenler olsa olsa; ya haindir, ya da nankör…
> Diğer kanada göre ise ekonomi rezalet . Dışarıdan alınan boçlarla idare edilen, devletin her kurumunun yok pahasına satıldığı, dış borçların ertelendiği, sadaka yardımlarla insanların geçinmek zorunda bırakıldığı bir ekonomi var. Bu ya ihanettirya da ihanet(!)
> Bir yanda yabancılara konut, arsa satarak girdi sağlamanın erdeminden bahsedenler var. Diğer tarafta bunu ihanetolduğunu belirtenler…
> Yan kanatlar da boş değil!Terör örgütü ile bağlarını koparmadığı iddiasının ciddi boyutlarda bulunduğu bir oluşum.
Terörün ihabet olmadığı kabul edilemeyeceğine göre… Alın size bir hain daha…
Yetmezse daha da veririz.
İddialara göre işte hain çeşitleri
* Merkez sağda birleşemeyerek hainleşenler,* inançları sömürerek hainleşenler,* Atatürk’ün mirasın ıher gün tüketerek hainleşenler,* hain başı ile kampta güllü çiçekli fotoğraf çektirerek haileşenler,* solu bölerek hainleşenler,* gelip gidip durduğu yetmezmiş gibi hâlâ siyasete çomak sokarak hainleşenler…* Hainleşerek hainleşenler…* Mankurtlaşanlar…* dönekleşenler…* menfaatçileşenler….Var mı hâlâ ihtiyaç?Velhasılıkelam her gündem maddesi bir başka sorun.Her yorumlanacak mesele iki ucu ihanetli bir değne .
Eeee…Şimdi bu canım güzel memeleketimde,
söyleyin a dostlar nerelere gidelim…Nerelere gidelim şimdi biz, bu kadar hainle 🙂
Ne dersiniz dostlar?
Neee yoksa ben de mi hainim?Höng!
yorumlar
hımmm
Hoş bi yazı olmuş… Tebrikler…Başkalarını suçlayıp onlara sıfatlar takıyoruz… Kendimizi o kadar yalnız hissediyoruz ki başkaları güçlenmesin diye herkese çamur atıyoruz. Attığımız her çamur karşı taraf için de bizim için de lekedir…Tüket tüket nereye kadar….Demir bağlayom, kalıp çakıyom, her işi yaparım iş olmazsa aş olmaz.
yaa bunlarda bööle dalaşıp duruyo demekten ziyade dalaşan bir tarafın biraz daha haklı olduğunu düşündüğüm için şöyle birde yorum getireyim dedim, sanılmasın ki ben bu guruhun at gözlüklü savunucusuyum.1: Atatürk’ün miras bıraktığı değerlere iktidara gelinmeden önce yapılan saldırılar aşikardır somut deliller mevcuttur, ardından iktidara gelince, biz kafamızı değiştirdik efem Atatürk kadar yakışıklı bir türk daha görmedik ailecek hastasıyız, denmesi inandırıcı değildir.2 ardından gelen iki maddeyi gelişme kapsamında değerlendirdiğimiz zaman, bir çok gelişme haliyle ekonomiyle doğru orantılıdır.mevcut yabacncı yatırımcı sadece ülkemize akın etmemiştir, bütün gelişmekte olan ülkelerde aynı durum söz konusudur, bunun nedenide iktidarın muhteşem politikası değil, petrol varil fiyatının tavan yapması, petrol üreten bütün ülkelere hiç olmadığı kadar büyük paraların girmiş olmasdır. elıne yüklü para geçen yabancı yatırımcıda bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin yatırım alanları ülkelerindekine nazaran daha bakir ve hareketli olduğu için bu meblayı burda değerlendirmektedir. iktidarın şansı dünyada süregelen bir ekonomik rahatlama esnasına denk gelmesidir. gün gelipte piyasanın eskisi kadar kar sağlamadığı takdirde, yabancı yatırımcı fikrini değiştirirse olacakları kimse düşünememektedir.3 yabancılara kıyıdan köşeden arsa/konut satmak ülkeye fayda sağlayabilir, ancak bir bölge gıdım gıdım tek bir yabancı ırk tarafından parsellenmeye başlanmışsa orda bir sakatlık var demektir.bu yazdıklarım demek değildir ki muhalefet sütten çıkmış ak kaşıktır, fırsatını bulsa bu yanlışların önüne geçecektir. sadece bir grubun gerekçelerinin biraz daha elle tutulur olduğunu anlatmak istedim. yazılanların hepside kocaman bir “bence”den ibarettir.
Bizi 84 yıl öncesine getirsinler.Ben bu günleri görmek istemiyorummmmmmmmmmmmm
Seçim günü, Metin akpınar güzel bir şey söyledi, yaklaşık şöyleİsmet İnönü bunca zaman iktidardaydım bari şu halka bir hizmet yapayım dedi, toprak reformunu ortaya attı. Bunun üzerine toprak ağaları baktılar bu işlerine gelmeyecek, Adalet partisi projesini ortaya attılar. Adnan Menderes, Celal Bayar ve iki isim daha saydı. Biz bugün hala bu toprak ağalarınca yönetiliyoruz.Adam haklı, 2 cümlede özet.Misal AKP şöyle böyle falan filan, nereden besleniyor? İmam hatiplerden. Peki en çok imam hatip açan kim? çoban sülü.Ordu Atatürkçü ve ilerici, okul kitaplarından atatürk devrimi lafını çıkartan, Atatürk ile ilgili konuları azaltıp, zorunlu din dersi koyan kim? Marmaris ressamı Evren efendi.Türkiye’de sağ, en büyük amaç olarak solu ezmeyi hedef seçti kendine, halbuki sol olmayan yerde, elbette sağ daha uca kayar, buyrun işte akp ve mhp oy aldi, dyp, dp herneyse nal topladi…Adım adım bu duruma geldik, akp iyice güçlenirse bu sefer o oy kaybetmeye, radikal dinciler oy kazanmaya başlayacak.Aynı şey sol içinde geçerli, sağ ölürse oylar önce sola kayar ama denge mekanizması olmayınca en uca kadar gider.Ha, sol bitti öldü sen neden bahsediyorsun derseniz, bir melekette aç insan varsa, ve bunu “Allah’ın işi” ya da “Çalışaydı kazanaydı” diye yorumlamak yerine kendine dert eden birileri varsa sol bitmez anacım…
@redogreperdeyi aralamışsın, bravo…bize de birşeyler gösterdiğin için ayrıca sağol…kimin eli kimin cebinde….
Yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar.Ayrıca arjin_namtar‘ın teşekkürüne de “rica ederim efendim”…Ama arkadaşlar şöyle bir söz okumuştum: “Toplumun düzelmesi kötülerin imha edilmesi ile değil, gelecek nesillerin eğitilmesi ile mümkündür”
Eğitim şart vesselam!
dün gece saat 4 sularında avrupa yakasının eski bölümlerinden birini sevyrediyordum ki orada geçen bir replik türkiye’nin içinde bulunduğu, bütün bu durumu açıkladı adeta…replikte; “bazı insanlar bazı şeylere hakediyorlar. bunun bizim kötülüğümüzle alakası yok değil mi?” gibi bir soru şesu tarafında soruluyordu.aslında konuşmanın geçtiği yer, kime ve neden söylendiği belirtilince daha anlaşılır bir cümle olacak ama uzun ve anlatmak sıkıcı geleceğinden es geçiyorum.biz kuralık karşısında yapılması gerekenleri yapmayan ve buna karşılık, “allahın başımıza böyle bir doğal afet getireceğini düşünemedik” deyip yağmur duası edilmesini ve hatta insanların şehir dışındaki akrabalarını ziyaret etmesini öneren yöneticilere gerçekten hak ediyoruz…sonra antalya’da güzelim ağaçları kesip yerine “golf turizmi” getiren ve “telaşa gerek yok başka yerlere yeni ağaçlar dikiyoruz” gibi açıklamalar yapan yöneticilere de hak ediyoruz…bunun gibi örnekler çoğaltılabilir aslında. hak ettiğimz gibi yönetiliyoruz bunun dışında hain avlamaya yada hangimi hain kim hain gibi saptamalar yapmaya gerek yok.evet, cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi çalışırsan ve kendini eğitirsen herşeyin iyisine hak edersin. uçakta yaparsın araba da. yada oturur hep birilerinin dediklerini dinlersin. birey ve toplum olarak hak aramak yerine yağmur duasına çıkarsın. sonra ayda yılda bir kaç kere gelen yardımları beklersin…
saydıklarının dışındakileri yani meclise yeni giren hainleri ne yapalım NLP? gidecek bir yer yok. oturup seyredeceğiz ya da adam olup ülkemizi rezaletten kurtaracağız.ayyyyy bugün çok agraaaaaasifim…