Üç haber:Türkiye’nin 2006 petrol faturası 11 milyar dolara gidiyor
Cari açık yedi ayda 20 milyar doları aştıİstihdamsız yüksek büyüme sorgulanmalıYılın sonuna yaklaşıyoruz. Bir yılı daha yüksek bir cari açık ve yüksek bir işsizlik oranı ile kapatacağız. Ekonomistler, “petrol fiyatları daha da yükseldi, cari açık ve dış ticaret açığının bu kadar yüksek olmasında 11 milyar dolarlık petrol ithalatının payı büyük, hükümet ne yapsın” diyecekler.Böyle demeyen ülkeler de var. Örneğin Brezilya.Brezilya dünyanın en fazla biyobenzin (etanol) üreten ülkesi. Topraklarının 50,000 m2’sinde biyobenzin üretmek üzere şeker kamışı yetiştiriyor. Tarım ve biyobenzin üretim zincirinde toplam 1 milyon kişi istihdam ediliyor. 16 milyon m3’ten fazla biyobenzin üretiyor ve bu rakam da, Brezilya’nın toplam benzin ihtiyacının yaklaşık %50’sine karşılık geliyor.Biyobenzin üretiminde Brezilya’yı ABD takip ediyor. Hindistan, Güney Afrika, Dominik Cumhuriyeti, Nijerya, Macaristan ve daha pek çok ülke biyobenzin üretimi için yatırımlarını sürdürmekteler.Bir de, ülkemizde de üretilen ve Avrupa’da üretimi daha yaygın olan biyodizel var. Biyodizel üreticisi ülkelerin listesi çok daha kabarık. Ancak ülkemizde ÖTV’den muaf kullanımı %2 ile sınırlandırılan biyodizel henüz olması gereken yerden çok uzakta.Hükümet, ithal edilen petrolün üzerine koyduğu vergi gelirinden mahrum kalmamak için, biyoyakıt üretiminin cari açığa, dış ticaret açığına, istihdama katkılarını şimdilik düşünmek istemiyor. Kısa vadeli yararlar yine ağır basıyor.Biyodizel için ihtiyaç duyulan yağlı bitkiler tarıma elverişli topraklar gerektirirken, biyobenzin dallı darı gibi tarıma elverişli olmayan topraklarda da yetişebilen ya da tahıl samanı gibi selülozik biyokütlelerden de elde edilebiliyor. Böylece sınırlı tarıma elverişli arazilerimizde, gıda amaçlı tarım ürünü arzını azaltmadan biyobenzin elde etmek mümkün oluyor. Biyodizel için de yosun alternatifitükenmiş değil tabii.Biyoyakıtların bir de çevreci yanı var. Her nekadar biyoyakıtlar da yakılarak tüketilseler ve dolayısıyla CO2 emisyonuna neden olsalar da, elde edildiği bitkilerin gelişimi süresince yaptığı fotosentez, az da olsa CO2 miktarında bir azalma sağlıyor ya da en azından net artışın önüne geçilmiş oluyor. Fakat sanırım çevre, önceliklerimizde daha da geride bir yerlerde.