geçen şöyle bi eski dergilerimi karıştırıyım dedim, 36 sayılık bi gameshow koleksiyonu geçti elime. ne dergiymiş be. okurla bu kadar samimi olabilen tek dergidir muhtemelen.. ne dertlerimizi baylaşmışız adamlarla, ne mavralar yapmışız. bi insan bi dergiye karşı ancak bu kadar duygusal yaklaşabilir ve bağlı olabilir; öyle bir dergi yani.burdan polat’ı, meg’i, muder’i, mert’i, timur’u, engin ablayı ve o dergiye emeği geçen herkesi saygıyla anıyorum (tv programına çıkmış gibi hissettim kendimi).bize mükemmel anlar yaşattığınız için, her ay dergiyi alacaz diye 10-15 kere büfeye gidip “yine mi gelmedi abi be, yapma be” diye yakındığımız bir dergi yaptığınız için teşekkürler…
yorumlar
ehue lizard iyi hatirlattin walla! ben de alirdim o dergiyi. türkiyeye daha yeni gelmis yeni yeni turkce sökerken o gameshow’un da bir payi var ögrenim hayatimda 🙂
okurlariyla bu kadar yakin bir diyalog kuran ve o kadar olumlu feedback alan baska bir dergi görmedim ben. zaten gameshow kapandiktan sonra da hic oyun dergisi de almadim, büyümüstük artik…
sence engin abla erkek miydi yoksa kadin miydi? bunu hic bir zaman cözemedim. zaten bir sürü de söylenti vardi…
erkek erkek.. yanlış anlama cinsel organını görmedim tabii ki :)), kamere gidip tanışmıştım…
vay be! aslinda oyle oldugunu biliyordum da sadece umutlaniyordum “belki?” diye 🙂
cocukluk hali iste…
o sirada adana’da yasadigim icin kamer’i de hic göremedim, istanbul’a gelip besiktas’ta cok sonradan rastladim dükkana