Çok değerli arkadaşlarım var, birlikte yıllandık.. Şimdi farklı şehirlerde olmamız bile arkadaşlığımızı etkilemiyor. Msn, telefon derken aynı şamataya devam ediyoruz:))
Siz tüketim kültürüne gark olmuş nesil değilsiniz demek ki Akoni. Ne mutlu size.Sizden az biraz daha bi genç nesil olan bizler çabuk tüketiyoruz herşeyi. Değerler de dahil. Kullan-at. Herşey için bu gayet kolay ve doğal.
En kıymetlim, en sevdiğim, acısından büyük üzüntü, sevincinden heyecan duyduğum..Varlığı ile hayatıma renk, yokluğunda keder hissettiğim, en sancılı zor günlerimde de, en mutlu sevinçli anlarımda da yanımda olan, dürüstlüğünü, mertliğini, cesaretini, sırdaşlığını, sevgisini, dostluğunu, yüreğini benden esirgemeyen, vazgeçilmezim, en kıymetlim, kolum kanadım, sol yanım biriciğim can dostum arkadaşım….Sevdiğin adamla, allah yolunu ve bahtını açık etsin.Mutlu ol, mutlu et…Evliliğinde iyi bir eş, ideal bir anne olman dileğiyle.Huzurlu, sağlıklı, sevgi dolu bir hayata gönderiyorum seni…Aramızdaki mesafeler sadece bir dualık sakın unutma
demişim bende vakti zamanında, 20 senemizin beraberce, su gibi akıp gittiği arkadaşıma. Bizim kuşak tükenmeden ve tüketmeden yaşadı bu duyguyu, ne mutlu…
ne tasadüftür ki bugün tv8’de “yüksek siyaset” programında bu konu işlendi… 80 sonrası ve insanların bu dönemden sonra gittikçe birbirlerini daha kolay harcadıkları, insanların çıkarları doğrultusunda çok kolay dostluklar kurup bir güç oluşturup işleri bitince de biribirlerini nasıl tanımadıklarına, birbirlerini kolayca harcayabildiklerine çokca değinildi..şimdilerde liberyal sadece kendini düşünen, kolaycı, apolitik(!) ve yandaşçı insanların çoğaldığı bu dönemde çok normal hareketler bunlar!haşmet gibi dayakçı bir romantiğin dahası apolitik(!) bir tatlısu entellektüelinin bu konuya değinmesi daha da normal!tez elden “bak engin”le yeni bir polemiğine girip bize dostluk ve arkadaşlığın önemini vurgulayan yeni bir vurgun yapsınlar da yiyelim…
Bunun liberyal (sanırım liberya’lı sanıyo bu Ayı liberalleri) kolaycı ve apolitik insanlara özgü bir durum olduğunu mu iddia ediyorsun. Ben bu tüketim kültürü ile liberalleşme arasında herhangi bir direkt korelasyon göremiyorum. (doğrusu dolaylı ilişkisi olduğunu da söylemeliyim dürüst olmak gerekirse) Ama mesela Tuncay ve diğer ulusalcı Ergenekoncular birbirlerini harcamıyorlar mı sizin mantığınıza göre bu Ergenekon millet sakarya davasında? Yoksa bu tip ideolog görünümlü herzeler arasında esasen sistemli bir menfaat ilişkisi olduğu için mi birbirlerine yamuk yapmaya korkuyorlar. (sıkıysa arkadaşına ihanet etsin, asit kuyusunu boylar o an bu ulusalcı herzeler)Not: Ayı’cım, sırf senin için bu liberyal kelimesini kullanan var mı diye arattım google dedende. Karşıma yine sen çıktın Allaamın Ayısı. (1)(2)Not 2: Ben de gayet liberyal liberyal geçinen biriyim ama bırak arkadaşlarımı, Ayı’mı bile harcamıyorum şu alemde.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
arkadaşlıkta hayatımızda var olan çoğu kavram gibi davul sesi… uzaktan dinlemeye kalkışınca hoş geliyor.
Çok değerli arkadaşlarım var, birlikte yıllandık.. Şimdi farklı şehirlerde olmamız bile arkadaşlığımızı etkilemiyor. Msn, telefon derken aynı şamataya devam ediyoruz:))
çok değerli arkadaşlarımız hariç:)
zaten onlar bu denli değerli olduysa; bizleri tüketmemişlerdir…
Siz tüketim kültürüne gark olmuş nesil değilsiniz demek ki Akoni. Ne mutlu size.Sizden az biraz daha bi genç nesil olan bizler çabuk tüketiyoruz herşeyi. Değerler de dahil. Kullan-at. Herşey için bu gayet kolay ve doğal.
Akonim;
demişim bende vakti zamanında, 20 senemizin beraberce, su gibi akıp gittiği arkadaşıma. Bizim kuşak tükenmeden ve tüketmeden yaşadı bu duyguyu, ne mutlu…
Bu arada Haşmet Abi de genç biri değil esasen. Bunun yaş yada nesille alakası yok. Tüketim kültürü ile ilgili bir durum bence.
ne tasadüftür ki bugün tv8’de “yüksek siyaset” programında bu konu işlendi… 80 sonrası ve insanların bu dönemden sonra gittikçe birbirlerini daha kolay harcadıkları, insanların çıkarları doğrultusunda çok kolay dostluklar kurup bir güç oluşturup işleri bitince de biribirlerini nasıl tanımadıklarına, birbirlerini kolayca harcayabildiklerine çokca değinildi..şimdilerde liberyal sadece kendini düşünen, kolaycı, apolitik(!) ve yandaşçı insanların çoğaldığı bu dönemde çok normal hareketler bunlar!haşmet gibi dayakçı bir romantiğin dahası apolitik(!) bir tatlısu entellektüelinin bu konuya değinmesi daha da normal!tez elden “bak engin”le yeni bir polemiğine girip bize dostluk ve arkadaşlığın önemini vurgulayan yeni bir vurgun yapsınlar da yiyelim…
Bunun liberyal (sanırım liberya’lı sanıyo bu Ayı liberalleri) kolaycı ve apolitik insanlara özgü bir durum olduğunu mu iddia ediyorsun. Ben bu tüketim kültürü ile liberalleşme arasında herhangi bir direkt korelasyon göremiyorum. (doğrusu dolaylı ilişkisi olduğunu da söylemeliyim dürüst olmak gerekirse) Ama mesela Tuncay ve diğer ulusalcı Ergenekoncular birbirlerini harcamıyorlar mı sizin mantığınıza göre bu Ergenekon millet sakarya davasında? Yoksa bu tip ideolog görünümlü herzeler arasında esasen sistemli bir menfaat ilişkisi olduğu için mi birbirlerine yamuk yapmaya korkuyorlar. (sıkıysa arkadaşına ihanet etsin, asit kuyusunu boylar o an bu ulusalcı herzeler)Not: Ayı’cım, sırf senin için bu liberyal kelimesini kullanan var mı diye arattım google dedende. Karşıma yine sen çıktın Allaamın Ayısı. (1) (2)Not 2: Ben de gayet liberyal liberyal geçinen biriyim ama bırak arkadaşlarımı, Ayı’mı bile harcamıyorum şu alemde.