Eşitlik eşitlik deyub duranlar var. tabi onlar eşit hak ve imkanlardan bahsediyor.belki benim bahsettiğimin onlarla alakası yok.hangi eşitlik hayatın kendisi eşit değilki.hem herkes eşit olsaydı ne olurdu.herkes tek formatta.baby700=siyahın matemi,fenerbahçe=galatasaray ,müslüm gürses=mustafa sandal(başta demiştim bu bir saçmalık ya sabır deyiniz )ne oludu halimiz.Asıl söylemek istediğim Allah her insan için en hayırlısını yaratmamış.böyle olsaydı o zaman hz.muhammed=ebu cehil diye bir durum söz konusuydu.veya yılmaz erdoğan=nazım hikmetinsan sırf bu konu için kitap karıştırır mı?bakın ne diyor kitap.evet Allahın kulu için en iyisini yaratması diye bir şey söz konusu olamaz.Enefdim İslamda ehl-i sünnet diye bir itikat görüşü var.birde muğtezile.sonra ehl-i sünnet ikikadı ikiye ayrılmış.maturidi,eşari .neyseimam ebu hasenel eşari bir zamanlar muğtezile mezhebindenmiş.bir gün hocasının yanına varmış.hocam demiş.üç kardeşten üçüde ölmüş.biri müslüman diğeride kafir,üçüncü ise çocuk.halleri ne olur demiş.hocası cubbali:e tabiki müslüman cennete kafir cehenneme bebekte yoprak olur çekirgem edasıyla cevap vermiş.çekirge devam etmiş.peki hocam bebek olan deseydiki ey allahım banada ömür verseydinde senin rızanı kazanıp bende cennete gitseydim dese.cubbali:ama allah onun ileride kafir biri olacağını biliyordu onun canını küçükken almış böylece o azaptan kurtarmış.ebu hasanel eşari hz.devam etmiş.peki hocam o zaman da o kafir olan kardeş ya rabbi benimde canımı küçük kardeşimin yaşında alsaydında bende toprak olsaydım derse.ibarede(kitapta diyelim)şöyle yazar:cubbali şişti.ve el eşari bu muğtezile mezhebinden ayrılıp ehli sünnet akidesini benimser.demekki eşitlik(yaratıcının kulu için en iyisini yaratması)diye bir şey yok.
yorumlar
sanırım suphinin sesi yetmemiş diğer bütün birikimi bir imam olarak hayatını sürdürmesine yeter durumda. suphi yazdıklarının doğruluk ve hatalarıyla ilgilenmiyor zati derinlemesine anlamak için kullandığın dili dilimize çevirebilmekte zorlanıyorum. suphiciiim bu sözler bu sözler bizim değil bunu aşıklar bilir yazdım o kadar.tabiiki verdiğin örnekler eşittir işaretiyle yanyana koyulurlarsa eşittir denklemi kurulmuş olmuyo ama bu malesef hala senin ve benim eşit olmadığımızı göstermez. allahın neyi nasıl yaratıp yaratmadığını açıklayabilmek sana ihtiyaç duyduğunu sanmıyorum.bunlar gereksiz tahriklere varabilir ama hafiften kimsenin bunlara pabuç kaptıracağını ben düşünmüyorum.suphi bir sen vardır sende senden iceru. mutlaka vardır onu bul onunla ilgilen üşümüş o.
inşaallah kulaklarında çınlayacak.sen görmesen çocuğun görür belki.yazdıklarımın doğruluklarıyla ilgilenir ama yazım hatasıyla ilgilenmem.o kadar iyi dil bilgisi bilmem.kimi ulan turkçe yaz der kimide yazmasan anlamazdık zaten der.tabi çıkar böyle arada sivriler.elbette senle ben eşit değiliz.bu nu hiç düşünmedim zaten.allahın neyi nasıl yaratıp yaratmadığını açıklayabilmek sana ihtiyaç duyduğunu sanmıyorumhımmm bir insan nasıl böyle bir cümle kurabilir.derse hoca gelir “in lan ordan bunu anlamak için sana mı gerek”!!efendim ben zaten başta dedim saçmalık yani çuvaldızı kendime batırdım.maksatta bu konuda islam ulaması ne demiş onu vermekti.maksat hasıl olduysa ne güzel.bir ben vardır sözünü anladım ve doğru demişsiniz diyorum.
“O ses” ne sesidir?
hadi simdi ben eşitiz diye tutturayım sen de değiliz diye bastır bir yandan ben yine eşitiz diyim sen deiliz de sonra birbirimize acaip laflar sokalım senin soylediklerini dogruluklarıyla ilgilenmiyorum derken tabiki sana ve diger kimseye ispat etmem gerekmeyen inançlarım ve düşüncelerim ve hislere sahip olabilirim aynı şekilde senin de inançların düşüncelerin ve hissiyatların varolabilir.olmuştur olacaktır. su an bunları konusabiliyor oldugumuz icin anlamadığını düşündüğüm doğru şu ki; suphi suphiliğini bilse gidip içinde ondan içeru olanla uğraşsabenimle kimin arasında bana ne fayda ona ne fayda suphiiii .. ki bunu çok istiyor bunu kendine uğrunda çabalayacak kadar görev görüyorsan da emellerini başka bir platformda gerçekleştirsen. yine tekrarlamak gerekirse bu ahkamı baştan okumaya başlayıp *isareti gördüğüğün yerde hiçbirşey olmamış gibi devam edebilirsin.yada bunu burda yapmaya devam etmekte ısrar edersen de zekasından şüphe ettiğin kurduğu cümlelerin kaynağının tarifini yapamayacağın benim gibi senin inanç kalitene ulaşamamış zavallılarla tartışmak zorunda kalabilirsinyani simdi suphiciim buraya cuk oturan bir şey yazsam nooolur yazmasam noolur mutluluk ve huzur dolu yaşam dileğiyle ..
Güzel açıklamışsın. Bir arkadaşımın bana söylediklerini aynen aktarıyorum.”Dünyada zavallıların da olması gerektiğine, bunun doğanın isteği olduğuna, zorunlu kıldığına ve o dengesizlik İstediğinde denge sağlamaya çalışmanın onun kanunlarına karşı gelmek olduğuna inanırım sefalete duyulan her türlü merhamet doğanın düzenine karşı işlenmiş hakiki bir suçtur. Biz bireyler arasında yarattığı dengesizlik, eşitsizliğin hoşuna gittiğini kanıtlamaktadır; zira bunu yaratan da odur ve bünyesinde bunu istemektedir. Ve zayıflara hırsızlık yaparak durumu düzeltme olanağı verdiğine göre, güçlülere de yardımı reddederek eski duruma dönme olanağı sağlamıştır. Evren, tüm varlıklar birbirine benzeseydi bir an olsun varlığını sürdüremezdi; her şeyi koruyan ve idare eden düzen bu benzersizlikten doğmaktadır. Zaten, bu zavallı insanlar sınıfına iyilik yaparken bir başka sınıfa kötülük yapmış olurum, Bu nedenle sadakayı kendi içinde kötü bir şey olarak görür, bize farklılıklar verirken bunu bozacağımızı asla görmemiş olan doğaya karşı gerçek bir suç olarak kabul ederim. Böylece fakire yardım etmekten, dulu teselli etmekten ve öksüzün acılarını hafifletmekten oldukça uzak, doğanın temel eğilimlerini izlerim, onları bulundukları durumda bırakmakla kalmam, aynı zamanda bu durumun sürüp gitmesine yardım ederim ve değiştirdiklerine şiddetle karşı çıkar, bunun için tüm yolların mubah olduğuna inanırım”
Hayat kötüyü iyileştirme çabası için verilmiştir insana. Sence insanlara neden hırs verilmiştir? Kötülükler olmasaydı iyileştirme çabası da olamayacağından insana yaşam fırsatı vermenin bir anlamı da olmazdı bence. Ama hırsını bu uğurda kullanmayanlar da var. Olmalı da. Olsun ki diğerleride iyileştirecek kötülükler bulsunlar. İnsan hırsı ve azmiyle yaşar. İnsanın yaşam kaynağı budur. İşte insanıda hayata bu bağlar. Bunlardan yoksun bir insanın intihar etmeye meyilli olmasının sebebi bundandır. Ve herkes kendine verilen rol, imkanlar ve nefis dorultusunda yargılanır ve yargılanmalıdır.
Fakat yazının sonunda gerçekten ilginç bir örnek var. Külli- cüzi iradenin tartışıldığı. Bence hocanın şiştiği o yerde mezheplerin tamamı da şişiyor. Sünniler bu olayı nasıl açıklıyor suphi. Kıvırmadan cevapla bir. Madem ki külli irade sahibi biliyor daha yaratırken kimin ne olacağını ve insanın kendi kendisine yapacağı seçimi. ( yani biz seçiyoruz yolu ve O baştan seçimi biliyor) Tamam hadi burayı sorgulamayalım.( Zira o bilmenin kaynağının sorgulanması O nun sorgulanması anlamına gelir ve bu kadar dogma bile beni boğar ya neyse) Şimdi sen şunu söyle bebekken ölenleri nereye yolluyor senin mezhep. Yaşasaydı gideceği yere mi yoksa yaşamayı hiç başaramadığı için cennete mi. Cennete yolluyorsan eğer o zaman bu ilerde yaşasa kötü olacak olan insanın yaşam hakkının elinden alınması nedeniyle verilen bir amorti ikramiyesi midir. Valla suphi buraları çok karıştırma istersen sonunda bizim tarafa geçmek de var.Aynı konu kurgu halinde emniyet tedbirlerinde de var. Genetik kodların tamamen çözüldüğünü varsayarak düşün. Diyelim ki genler nedeniyle suça çok yatkın bir insan var . Suç işlemeden önce onu diğer insanlardan çok daha sıkı bir izlemeye almak adil midir.
bir insan nasıl böyle bir cümle kurabilir.derse hoca gelir “in lan ordan bunu anlamak için sana mı gerek”!! efendimhoca gelir gider hoca camiide elinden geleni yapar söyler konuşur anlatır …camiide suphi camiide camiide olan bitenleri çok merak eden tecrube etmek isteyenlere tanrının evi açıktır.inanç propagandası ayrım ve tartışma dolayısıyla kapışma sonra da elbet hasara yol açar.bayraklar veya dinler adına savaşıp kendi düşüncesini empoze etmeye çalışmak silah tüccarlarına ve gazi onur madalyalarını duvara asmaya yarayan veya tabut yapımında kullanılan çivi fabrikatörlerinin ekmeğine 9 kat tat sürer. göz yaşları ardından yürek acısı dindirmeye yetmeyen ancak ancak züğürt tesellisi kıvamında kahramanlık türküleri yalan yanlış gurur duygusunu yavaştan damara enjekte edilmesinin bir sonucudur. yumurta tavuk tavuk yumurta cemberinde kayıp belirsizlikten belirgin çuvaldızın izleri dolu vucüdum. al bu mendil gözyaşları al bu da kan damlaları için. temizlik imandan gelir. temizlen
Sende sizin taraflar nasıl açıklıyor onu kıvırmadan anlatta bizde nasiplenelim. Bakarsın geçiveririz.
Bizim dinin conta benden başka inananı yok O yüzden ha 1 ha 2 kişi farketmiyor. Hatta 1 zaman zaman 0 a da inebiliyor. Hem benim dinin yayılmacılık eğilimi de yok. Propagandistlik yapamam sana bu yüzden, sen kal olduğun yerde. Hem bebeğin müridi değilmisin sen. Benim dine göre kafirsin, en dipte odun niyetine yakılacaklardan
Efendi gibi soru soruyoruz cevap alamıyoruz iyi mi? Gel yanıma oturda Hocam üflesin bi seni.
işte orası tam orası batırıyosun önce biraz acır.. acıtacaksın biraz, olsun acıtacaksın başka çaren yok ama işini biliyorsan az acır hah şimdi biraz çek, geliyor mu kan? tamam işte bu gördüğün kırmızı şey varya işte o kan, kan geliyorsa doğru yoldasın demektir tamam şimdi kıpırdatma yukardan gevşettikten sonra yavaş yavaş ittir zerketmeye başla dikkat et kıpırdatırsan kaçak yapar yavaş ol hızlı gidersen patlatırsın işte sistem hoşgeldin uvercinkasistemden cok sistemci hırslı ve uuğruna yaşamaya efendi arayan üstelik bunun olması gereken şey olduğunu savunmak?bundan önceki yazı ile kaliteli seviyesel değerlerinizi karşılaştırdığınızda da unutmayın ki her batırışta ucunu daha çok körleştirmiş olacaksınız ve her bir sonraki sefer giderek daha fazla acıtıyor olacağınız halde siz daha az hissediyor olmayasınız.uvercinka hosgeldin sana vermediler mi mendil etrafı kirletme 😉 yeni toparladım
Mürşit diyecektin dilin dolanmış ne öyle hoca moca akademisyen mi bu be, koskoca nebi.Olur tabi önce seni bir üflerken izleyeyim bakalım nefesi kuvvetli mi. Bi sürü para verip üflemelileri dinlemeye gidiyorum ben kaçırmam bu beleş teklifip.s senin hocan taktik oyunda iyi de pozisyoneli zayıf. Misyonerden başka bilmiyor. (taktik pozisyonel ne anlamadıysan hocana sor o iyi bilir bu deyimleri)
Notu bastiginiz icin oncelikle tesekkur ederim.Yukarida bahsi gecen Fil’le hicbir baglantim yoktur. Baglanti tamamen yazarin simatem hanimin (cocuklarinizin gozlerinden operim, anneler gununuzu kutlarim, ahh belimm) kurgusudur.hurmetlerimle
fil hayvansın. Bu ilişkiyi yalanladığına inanamıyoruum. Vatsyayana beyefendi aramızdaki ilişkinin derinliğini biliyor. Elimde resimler var. Bütün basına dağıtıcıim seni rezil ediciim
efendim şimdi cüzzi irade külli irade mevzuu Ömer Nesefi kitabında anlatılmakta isteyenler oradan bulabilirler.Maturidiye göre Allah’ın mutlak ve zati iradesi vardır. Allah, söz konusu iradesi ile her şeyin irade edicisidir. Ayrıca Allah, Kaza- Kader dairesinde her şeyi takdir ve tayin eder, hüküm altında tutar. Allah bütün şeylerin yaratıcısıdır. O’ndan başka yaratıcı yoktur. Bu açıdan insanın fiilleri meselesine bakıldığında, söz konusu fiillerin yaratıcısı Allah’tır. Ama insan, iradesi ve gücü ile o fiilleri iktisap edendir ve bu hali ile insan fiillerinin sorumlusu olur. İnsan, kendine özgü gücü ile fiillerini yapmaktadır.Kullarının bu fiillerinin hepsi,Allahın iradesi,dilemesi,hükmü ve kazası iledir.Ancak,kullar için ihtiyari fiiller vardır.Bu fiiller dolayısıyla sevap kazanır yada cezalandırılırlar.Kulların yaptığı iyive güzel ameller Allahın rırızası vardır.Fena fiillere ise Allahın rızası yoktur.İstitaat (kulun gücü),ferdin fiili ile başlar ve fiilin bitmesi ile sona erer.Kula verilen bu güç,fiili yapn kudretin ta kendisidir.İstitaat sebeblerin,alet ve azaların salim olmasıyla mümkündür.yani rahman olan Allah ilim sıfatının tecellisiyle kulun ne yapacağını biliyor.Ama ona bir fırsat veriyorbu itiraz hakkı doğmasın için.iradei külliye kişinin elinde olmayan fiiller.kişinin kız veya erkek olarak doğması gibi.İradei cüzziyede kesb nazariyesi vardır.kul murad eden Allah yaratan.yani kul küfredeceği zaman onda ilkbaşta hiçbir güç yoktur.ne zaman küfretmeyi murad etti işte o vakit Allah kudret sıfatıyla ona güç verir.yani Allah hem iyinin hemde kötünün yaratıcısı.ölen bebekler hakkında çeşitli rivayetler var;kimi toprak olacak diyorkimi cennetle cehennem arasında bir yerde yaşayacaklar diyor.fıkhul ekber kitabında :Allah, eşyayı bir şeyden yaratmadı. Allah, eşyayı oluşundan Önce, ezelde biliyordu. O, eşyayı takdir eden ve oluşturandır. Allah’ın dilemesi, ilmi, kazası,takdiri ve Levh-i Mahfuz’daki yazısı olmadan, dünya ve ahirette hiçbir şey vaki olmaz. Ancak onun Levh-i Mahfuz’daki yazısı , hüküm olarak değil, vasıf olarak yazılıdır. Kaza, kader ve dilemek, O’nun nasıl olduğu bilinmeyen sıfatlarındandır. Allah, yok olanı yokluğu halinde yok olarak bilir, onun yarattığı zaman nasıl olacağını bilir,Var olanı,varlığı halinde var olarak bilir, onun yokluğunun nasıl olacağını bilir.Allah ayakta duranın ayakta duruş halini, oturduğu zaman da oturuş halini bilir. Bütün bu durumlarda Allah’ın ilminde ne bir değişme, ne de sonradan olma bir şey hasıl olmaz.Değişme ve ihtilaf, yaratılanlardan olur.Allah insanları küfür ve imandan hali olarak yaratmış, sonra Onlara hitap ederek emretmiş ve nehyetmiştir. Kafir olan; Kendi fiili, hakkı inkar ve reddetmesi ve Allah’ın yardımını kesmesiyle küfre sapmıştır. İman eden de kendi fiili, ikrarı, tsdiki ve Allah’ın muvaffakiyet ve yardımını ile iman etmiştir.Allah Ademin neslini, sulbünden insan şeklinde çıkarmış, Onlara akıl vermiş, hitap etmiş, imanı enredip, küfrü yasaklamıştır. Onlar da onun Rabb olduğunu ikrar etmişlerdir. Bu , onların imanıdır. İşte onlar bu fıtrat üzerine doğarlar. Bundan sonra küfre sapan bu fıtratı değiştirip bozmuş olur. İman ve tasdik eden de fıtratında sebat ve devam göstermiş olur.Allah, kullarının hiç birini iman veya küfre zorlamamış. Onları mü’min veya kafir olarak yaratmamıştır. Fakat onları şahıslar olarak yaratmıştır. İman ve küfür kulların fiilleridir. Allah, küfre sapanı, küfrü esnasında kafir olarak bilir.O kimse daha sonra iman ederse, imanı halinde mü’min olarak bilir, ilmi ve sıfatı değişmeksizin onu sever.Kulların hareket ve sükün gibi bütün fiilleri hakikatten kendi Kesbleri (kazançları)’dir.Onların yaratıcısı ise Yüce Allah’tır.Onların hepsi Allah’ın dilemesi, ilmi,hükmü ve kaderi ile olur.Taatların hepsi, Allah’ın emri, muhabbetti, rızası, ilmi,dilemesi, kazası ve takdiri ile vacip kılınmıştır. Masiyetlerin hepsi de Allah’ın ilmi, kazası , takdiri ve dilemesi ile olmakla beraber, rızası ve emri değildir. Allah dilediğini kendisinin bir lutfu olarak hidayete ulaştırır. Dilediğini de adaletinin gereği olarak sapıklığa düşürür. Allahın sapıklığa düşürmesi, hızlanıdır. Hızlanın manası ise; Allahın razı olacağı şeylerden onun muvaffak kılmayıp, yardımını kesmesidir. Bu Allahın adaleti gereğidir. Keza, Allahın günahkarları, isyanları sebebiyle cezalandırması da adaleti icabıdır.
eşhedüenlaaa…..
önce onu demek gerekiyordu, değil mi? 🙂
yahu bir de fil hafizasi falan derler surmenaj olduk herhalde. ceylan hanim resimleri ilk bana gonderin, belki yeniden kabulum olursunuz, narin sekisler dilerim.