Batılılaşma sürecinin en çalkantılı döneminin çocuklarından biri olan Ayşe Şasa’nın,geçiş sürecinde batılılaşmanın yanlış anlaşıldığı,zengin ailelerin çocuklarını dadılara emanet ettiği ve çocukların anne-babaya duyduğu ihtiyacın ve onlardan bekledikleri sevginin geri plana itildiği bir dönemi, bütün çıplaklığı ile gözler önüne serdiği müthiş bir eseri.Bir Ruh Macerası isimli kitabının arka kapağında şöyle demektedir Ayşe Şasa:
“İslam bizi geri bıraktı, Batı karşısında yenilgilerimizin sebebi İslam’dır!” hükmü, giderek bir inanç, bir yaşama biçimi halini aldı. Bunu da modernlik kisvesi altında hınç ve taassupla dolu telkinler halinde yaydılar; bu tür ideolojilere ve akımlara neredeyse meşruiyet kazandırıldı… Bu yanılgıların ortasında doğdum ve yetiştim. Gerçeğin ise tam tersi olduğunu pek çok bedel ödeyerek idrak ettim.”(Ayşe Şasa,Bir Ruh Macerası,Arka Kapak Yazısından alıntı)
Ayşe Şasa, 1941 İstanbul doğumludur.Arnavutköy Amerikan Kız Kolejinden mezun olur ve Robert Kolejinin İdari Bilimler Bölümüne devam eder.Bu yıllarda senaryo yazmaya başlar ve Yeşilçam Türk Sinemasına emek verenlerden biri olur.Hayatının bir bölümünü marksist olarak yaşadığını anlatmakta ve İslam’ı alt sınıf insanların dini olarak bildiğini söylemektedir.
Rauf Orbay,Ayşe Şasa’nın büyük dayısıdır ve kitap içinde sık sık dayısından bahsetmektedir.Çocukluğundan beri gelen psikolojik sorunları,aile doktoru tarafından ”dikkat çekmek istiyor” teşhisi ile katlanarak artmış ve 1980 yılında ağır depresif bozukluk olarak kendisine dönmüştür.Doktorlar şizofreni teşhisi koyar ve uzun süre tedavi görür.Bu dönemde ikinci eşi olan Atıf Yılmaz’dan ayrılır.
Ayşe Şasa, Bülent Oran
Tedavi süresinde en büyük desteği Yeşilçam’dan arkadaşı ve daha sonra da üçüncü eşi olan Bület Oran‘dan görür.Ayşe Şasa,tedavi yıllarındaki ruh halini Delilik Ülkesinden Notlar isimli kitabında anlatmaktadır.Kitabı henüz okuma fırsatı bulamadığım için ayrıntılı bilgi veremiyorum.
Hayatının dönüm noktasını, Muhyiddin İbn Arab ‘nin Fusüsu’l- Hikem(Hikmetlerin Özü) isimli eser ile tanışması olarak belirtmektedir.
(Fusüsu’l- Hikem’i(Hikmetlerin Özü) okumak isteyenlere tavsiyem,Hamza Kılıç’ın hazırladığı,İnsan Yayınlarından okumalarıdır zira diğer yayınlar oldukça ağır bir dille hazırlanmış fakat bu kitap, günümüz Türkçesi ile rahatça okunabilecek hale getirilmiştir.)KİTAPLARI
* Yeşilçam Günlüğü * Düş Gerçeklik Sinema (Sadık Yalsızuçanlar-İhsan Kabil-Ayşe Şasa) * Delilik Ülkesinden Notlar * Şebek Romanı * Vakte Karşı Sözler (Ömer Tuğrul İnançer – Ayşe Şasa – Berat Demirci) * Bir Ruh MacerasıFilmografisi (Senaryo)
* Kanayan Bosna 1993 * Her Gece Bodrum 1992 * Hiçbir Gece 1989 * Arkadaşım Şeytan 1988 * Gramofon Avrat 1987 * Merdoğlu Ömer Bey 1986 * Ölmez Ağacı 1984 * Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe 1983 * Hacı Arif Bey 1982 * Deli Kan 1981 * Kambur 1973 * Utanç 1972 * Cemo 1972 * Battal Gazi Destanı 1971 * Unutulan Kadın 1971 * Güllü 1971 * Yedi Kocalı Hürmüz 1971 * Köroğlu 1968 * Cemile 1968 * İlk ve Son 1968 * Harun Reşid’ın Gözdesi 1967 * Balatlı Arif 1967 * Kozanoğlu 1967 * Ah Güzel İstanbul 1966 * Toprağın Kanı 1966 * Murat’ın Türküsü 1965 * Son Kuşlar 1965 * Çapkın Kız 1963KAYNAKLAR:# http://tr.wikipedia.org/wiki/Ay%C5%9Fe_%C5%9Easa
# http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2003/04/19/277422.asp# http://www.karakalem.net/?article=862# http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?i=12782&y=AliMuratGuven# http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=2463# Kitabı okuyan olarak bizzat ben
yorumlar
güzel bir tanıtım yazısı olmuş sinjob.tanzimat döneminde yazılan romanlarda değinilen ya da değinilmeye çalışılan mevzuyu yazarın bizzat yaşarak gözlemlemesi kayda değer tabii ki. okunacak kitaplar listeme aldım bile.eline sağlık
güzel anlatmışsın sinjob, yalnız Muhiddin Arabi Hz.lerini okuyup anlamak ve öğretilerini uygulamak için derin bir alt yapı lazım.
suiza,dili anlaşılır olanı tavsiye etmiş zaten.tanıttığın kitabın adıda ilginçmiş. bir ruh macerası. okunmaya değer olduğuna eminim sinjob, teşekkürler tavsiye için
marconi, dilinden ziyade, bazi öğretilerinin mantık çerçevesinde düşünüldüğünde çok kimseye ters geleceğini anlatmak istedim, yani hayata at gözlügüyle bakanlar anlayamazlar, anlayabilmek icin bu yollarda çok yol katetmiş olmak gerekir, hazine kitaplardan biridir.
tabi öyle tasavvuf kitaplarının şahı derler füsus için ancak Ayşe Şasa kadar kimsenin alt yapısı eksik olamaz bence,bir ruh macerasını okuyan daha iyi anlayacak. bir insan inanmıyorsa zaten ibadet etmesine ve nasıl ibadet edeceğini bilmesine gerek kalmaz ancak füsus-ul hikem zaten bu ilk durumu gidermek için yani inanç konusundaki hususa cevap veriyor.kitabının ağırlığını ismini verdiğim yazar bizzat hissetmiş 3 yıllık bir komisyon çalışmasından sonra böyle anlaşılır hale gelmiştir…
suiza’nın demek istediğini anladım. aslında bu bir süreçtir,bazı sorulara cevap buldukça yaşam biçimine dönüşür ama isteyerek ve sabırla okumak gerekir füsusul hikem’i… ben hala okuyorum ve bir çırpıda bitirmek istemiyorum…
sınjob bu kitap bir kere okunup da bırakılacak bir kitap değil her daim okunacak bir kitap, hatta kitap da değil bir arkadaş.
evet aynen öyle,bir arkadas gibi hayatın içinde olmalı…yorumlar için teşekkür ederim dostlar:)
bu kitabı yeni okudum gerçekten güsel tavsiye ederim okumak istiyenlere