Pazar sabahı uyanırsınız, haftanın en keyifli günüdür, tek isteğiniz bir an evvel otonuza atlayıp fırından sıcak ekmek, poğaça ve gazetelerinizi alarak eve dönüp annenizin demlediği nefis aromalı çay ile keyifinize keyif katmaktır…

Ama nerdeeeeeeee…

Çıkarsınız saptığınız ilk sokakta devasa bir iş makinası 10-12 adam eşliğinde kocaman bir çukurun yanında durmaktadır, üstelik karşıdan irice bir Jeep ile bir bayan gitmek istediğiniz yöndeki yolu kapamıştır. Yarım arabalık yerden geçerek sokağı anayola bağlayan noktaya geldiğinizde anayoldaki çalışma nedeniyle tıkalı olduğunu görür bir an evvel ordan kaçmak amacıyla istemeden yanlış döner ve büyük bulvara çıkarsınız, işte o anda Pazar Kabusunuz çoktan başlamıştır bile….


Nefret duygularıyla çıktığınız 3 gidiş – 3 gelişli bulvarda Ekmek ve gazetelerinizi başka biryerlerden almak üzere gazlarsınız, ama ani bir acı frenle duraksarsınız nedenmi? Çünkü asfaltlar muz kabuğu gibi soyularak zift dökülmeye hazır hale getirilmiştir, hiç bir işaret konulmadığı halde yaklaşık 20 santimlik bir boşluğa düşersiniz, hemde frene asılmanıza rağmen.

Artık bir sigara yakmanın zamanı gelmiştir, karnınız açtır ama olsun…


Sonunda planladığınız tam aksi yönde başka bir noktada bulunan Fırın ve gazeteci civarına ulaşırsınız, ama etrafta bir gariplik vardır çevreniz çok fazla kırmızı-beyazdır, anlaşılan orada bir partinin mitingi vardır ve arabanızı 3 dakikalığına bile park edecek yeriniz yoktur.Hüzünlü gözlerle X unlu mamüller ve gazetecinin önünden gazlayarak uzaklaşırınız, artık bu noktada hırsınıza yenik düşmeye başlarsınız, ara yollardan dolaşırken beyniniz açlık, sigara ve sinirden uyuşmaya başlamıştır.


O sırada kendinize gelirsiniz, o da ne ? Evinizin önündesinizdir ve her şey yeniden başlamak üzeredir. Şansınızı bir kez daha denemek üzere ilk gittiğiniz sokağa gitmek üzere hareketlenirsiniz ama oraya giden cadde 20 dakika önce çift şeritken şimdi bariyerler konmuş ve tek şeride düşürülmüştür, “Herhalde uyurken farkında olmadan bir başka paralel evrene transfer oldum!” diye düşünürken dev iş makinası tuhaf adamlar arasından ana caddeye çıkıp hayallerinizdeki fırına ulaşıp sıcacık ekmeklerinizi alırsınız. Biraz ilerden gazetelerinizide alıp eve kısa yoldan ulaşmak için saptığınız diğer sokakta ise 10 metre genişliğinde ve 3-3,5 m. derinliğinde bir çukuru son anda farkedip iki teker üzerinde geçersiniz..


Artık evin önüne gelmişsinizdir 2 araba arasından park eder ve eve ulaşırsınız..Saçlarınız sinirden dimdik olmuş, ve annenizin tuhaf bakışları arasında sofraya ulaşıp çayın dolmasını beklerken gazetede okuduğunuz bir haber sizi sinirden molekülize etmeye çoktan yetmiştir bile…


Seçimden bir oy fazla çıkarmak uğruna hizmet verdiğini sanan yönetimlere ithaf edilir.