Gozlerimi actigimda yorganimla sevisiyor buldumkendimi. Dun hava durumuna cep telefonumdanbakmistim ama bu kadarini beklemiyordum. Yorganinaltindan cikmak istemiyordum, soguk odanin icindencikip tuvalete kadar uzanan yolu gitmeye bileuseniyordum. Yuzumu yikadim, her ne kadar yoldayururken yuzumun donacagini bilsem de mentollu traskopugumle tras oldum, trastan sonraki olusanyanmanin birazdan sokakta yururken esen, eksi onderecenin etkisiyle bilmem eksi kac dereceye donusenruzgarla dinecegini biliyordum.Bir seyler atistirdim, gomlegimi ve pantolonumuutuledim, giyindikten sonra saclarima sekil verdimkuru kuru, islatamazdim ki. Kapiyi acmamla burnumagelen kokuyla nefesim kesildi bir an. Bu kadar misoguktu? Copu goturup disaridaki cope atacak kadartakatiniz yok muydu komsularim? Hizla gidipasansorun metal dugmesine dokundum, bakalim hangiasansor gelecekti? Yuk asansoru denk geldi. Binaninkapisini acinca yuzume gelen bu sefer koku degil,bir tokatti sanki. Adimlarimi attikca bedenim iyicesogugu hissetmeye basladi. Ustumdeki montum sicaktutuyordu ama giydigim kumas pantolon bu sogugakarsi yetersizdi. Yerdeki buzlarin ustunde kayipdusmemeye mi calismaliydim? yoksa soguktan titremeyemi? ikisi birden cok komik oluyordu.Hele bir de daracik yolda karsidan birisi gelirseyandim. Yururken aklimdan binbir turlu senaryogeciyor, dusersem cebimdeki ellerimi yere temasetmeden disari cikarabilirmiydim? Aikidodaogrendigim yere dusme hareketleri buzun ustunde degecerli miydi? Insanlara bakiyorum kimsenin yuzugorunmuyor, herkes kurklerin, deri montlarin icindekaybolmus. Aklima ilk gelen soru: acaba Rusya icinuretilen kurk miktari, butun dunyada uretilen kurkmiktarinin kacta kacidir? Peki ya bu insanlar kurkgiymeseydi bu soguktan korunabilirler miydi? Peki yaben? Yaka kisminda bulunan tuyler acaba hangicanlidan ne turlu iskencelerle alinmistir? Belki deoluydu bir sey hissetmemisti hayvancagiz, kim bilir?Amaaan sadece kucuk bir parca, onun ne zarari varki?Evet, belki de cogu insan da boyle dusunup hiccekinmeden aliyordu bu kurkleri.Metroya yaklasiyordum artik, kulaklarimdaki aciiyice artmisti, ellerimi ara ara cebimden cikaripkulaklarimi isitmam pek ise yaramiyordu ama yapacakbaska bi sey yoktu bu durumda, sapkami almamistimyanima, herkes yuzumu, gozumu gorsun diye. Yoldagecen kizlar bakip bakip gecsinler, sonra arkamidondugum zaman bana bakan bir cift mavi veya yesilgoz goreyim diye. Acaba bana mi bakiyorlardi? Yoksauzerimdeki bes bin dolarlik montuma mi? Yoksa 1500dolara aldigim ayakkabilarima mi? Amaan fiyatlarininerden bileceklerdi ki.Metronun Teksastaki bar kapilarini andiran ama dahabuyuk ve tavandan yere kadar uzanan iki kapisivardi. Birbirlerinden bir metre uzakligindaydilar,iceriye soguk hava girmemesi icin guzel fikirdi. Yazaylarinda sokerler bu kapilari bildigim kadariylaama iyiki varlar. Kapilara dogru yonelmemleitismeler baslamisti ama icerdeki sicakligi dahissediyordum. Merdivenlerden inerken cok artistikinmek gerekiyordu, ayakkabilarin altindakigirintilere siginan karlar bu sicak ortamdankendilerini zemine birakip, eriyip cokkayganlastirmisti ortaligi. Nihayet turnikeleregelmistim artik montumun fermuarini acip, cuzdanimicikartip optik okuyucuya okutmustum kartimi. Kalanbilet sayisini gosterdi bana hemen “1”, iyiki vardibu kart cuzdanimda. Yoksa onun sirasina girmeyi hicistemezdim.Turnikeden gectikten sonra yine merdivenlerden indimama caddedeki kar ve buz buraya erisemiyordu.Vagonlara binecegim yere gelmistim, her zamanki gibiyuzlerce insan vardi o kocaman salonda. Benim eviminyakininda olan bu istasyon yerin cokta altindadegildi, tahminen otuz metre, o yuzden normalmerdivenlerden inmistim.

Metro beklenilen yer
Metro beklenilen yer

Moskova metrosunun mukemmelbir yapisi var, yapi derken mimarisini kastetmedimaslinda cunku o mimari hakkinda bir kitap bile yazilir ve anlatilmaz, gorulmesi gerekir. Sehrin her yerini saran raylarin hepsi birbirleriyle baglantilidir, cogu insana cok karmasik gelen bu sistem aslinda cok basit ve cok kullanislidir.Sehrin neresinde olursaniz olun mutlaka yakininizdabir metro istasyonu vardir, eger bir istasyonagirerseniz sehrin istediginiz noktasinagidebilirsiniz. Butun metro hatlari sehrinmerkezinde olan bir halkanin uzerinde gecer.Herhangi bir yerden binip halkaya kadargidiyorsunuz, halkada metro degistirip halkaninuzerinde hedef hattin uzerine gidip tekrar metrodegistirip istediginiz yere gidiyorsunuz.

A noktasindan  halkaya halkadan B noktasinin bulundugu hattin uzerinde inilir ve sonra B noktasina
A noktasinda binip kahverengi halkaya gidip, halkanin uzerinde B noktasinin bulundugu sari cizginin uzerine gelince inilir ve o hattin metrosuna binilir.

Benim yasadigim yerde bu saatlerde cok fazla insanolmazdi metroda, halkaya sadece bir durakuzaktaydim. Bindim gelen ilk metroya, fazla kimseyoktu. Halkaya gecis noktasina geldik, indim orada,simdi onumde cikmam gereken on basamakli birmerdiven sonrasinda otuz adim ve bu adimlarindaardinda tam yuz metre kadar asagiya inecek olan yuruyen merdiven, aslinda kuzenimle ben onlari kosanmerdiven olarak adlandiriyorduk. Her ne kadar ismiyuruyen olsada, cok hizliydi bu merdivenler, e tabioyle olmasaydi o kadar yolu inmemiz on dakikasurerdi. Ilk defa Bakude, adimimi attigim zamandusecek gibi olmustum, hic unutmam.Kosan merdivenler de ruyalara daldigim bir yerdir en az iki dakika surer ordaki yolculugum ama benim icin cok uzun surer. Iki tane asagiya dogru, iki tane de yukariya dogru calisas merdiven vardi. Oyle olmasalardi kuyruklar asla bitmezdi ve metro kullanilamaz hale gelirdi. Asagi inerken hem sagimizda hem de solumuzda reklam tabelalari vardir.Benimle hic ilgisi olmayan reklamlardir bunlar: yasigara ya alkol ya da kadin ic camasiri reklamlariama her seferinde tabelalara tekrar tekrar bakarim,uzerindeki yazilari okurum, az ve oz yazarlar ki akilda kalsin fakat gidip almisligim yoktur.

Kosan Merdivenler (yaklasik 100 metre)
Kosan Merdivenler (yaklasik 100 metre)

Indim merdivenlerden onumde simdi uzun bir koridor var, halkanin metrosuna binmem icin belirli bir yol katetmem gerekiyor. O koridorda polis bolmesi var ve surekli elinde cantalari olan ve slavyan tipinden uzak insanlari durdurup pasaport ve kayitlarini kontrol ederler. Ordan gecerken kayityaptirmamisligimin korkusuyla gecsem bile disariyaverdigim kendinden eminlik goruntusunden midir,sansimdan midir beni durdurmazlar. Eger kidurduracak olsalar bi elli-yuz dolar baymak zorundakalirim oracikta. Bunun adi da rusvettir. Rusvetialan da veren de mel-undur diye bir soz sureklikulagimda cinlanir benim.Polis noktasini gectikten sonra onumde kucuk biryuruyen merdiven var, onu ciktim ve artikhalkadayim, burda cok fazla insan var. Metro hembinerken hem de inerken acayip bir itisme, acayipbir kapismaca, acayip bir yaris var. Bazen herkesinmeden, binmeye calisanlar cikinca ortalik birbaska senlenir. Kimin eli kimin dotunde zaten bellidegil. Her ne kadar simdiye kadar hic duymamis olsam ve herne kadar basima gelmemis olsa da, her zamancepcilere karsi kendimce onlem almaya calisirim,cunku o kadar buyuk bir kalabalik vardir kimetrolarda, yerinizde dursaniz bile akintiya kapilipgidersiniz. Insan seli vardir. Meksika dalgasinin dogus yeridir adeta.Metro geldi kapilar acildi, inecekler indi ve simdisira bizdeydi, herkes hizlica metroya hucum etti,ben hemen onceden gozume kestirdigim noktaya gectimve artik rahattim, itilme ve kakilma ihtimali endusuk olan yer. Hatta ve hatta kaza aninda bile enguvenli yer olduguna kanaat getirmistim. Ve anons”kapilar kapaniyor, siradaki durak **** duragi”Metroya binmenin de piclikleri vardir, ineceginizyere gore bineceginiz yeri bilmelisinizdir,ozellikle halkadan diger hatlara gecis yaptiginizzaman gecis koridorlarina bagli olarak ineceginizyeri belirlemeniz cok onemlidir.Halka aslinda en boktan hattir. Cunku yuvarlaktirayni anda tahminimce yirmi-otuz (net tahminimyirmialti) arasi metro hareket eder, bu metrolarsurekli ayni yonde giderler, belki gun boyunca. Buyuzden Rusyanin dunyaca unlu evsiz ayyaslarininbiricik mekanidir halka hatti. Cunku ici sicaktir,ve surekli dairesel turlar attigindan dolayi sondurak ve durmak yoktur ve mis gibi sicak bir yuvadironlar icin taaaa ki polis gelip yaka paca disariatana kadar.Ayrica oturduklari koltuk onlarindir, zatenoturmazlar genelde uzanirlar. Hayatlari boyuncayikanmadiklarindan dolayidir ki cok kotu bir kokuyayarlar ve boyle butun o uzandiklari bolge onlaraaittir ve yatarlar.Halkadaki dorduncu durakta inmem gerekiyor, orayayaklastikca ben de kapiya yaklasiyorum, bu dametronun picliklerinden biridir, cunku kapiya yakindegilsem ve cok fazla insan varsa eger disaricikamayip diger duraga dogru istemeyerek bir hareket olusabilir.

Metrodaki yogunlugun bir resmi
Metrodaki yogunlugun bir resmi

Kapinin yanindaydim, ucuncu durakta kapi kapanmadansaliseler once yasli bir adam iceri girmeyibasarabildi ve kapilar kapandi adam tam onumdeydi,arkamda ise onlarca iri yari yapili, kizli erkeklibir grup metronun durmasini sabirsizca bekliyordu.Kapinin acilmasiyla kapidan herkes, spermlerin yumurtaya hucumu gibi bir hucum gerceklestirecekti.Peki ya onumdeki yasli adam? Ben bunlari dusunurkenvagonlar yavaslamaya basladi ve durdu, benim duragimdi bu. Durak diye diye aklima gelmisken soyliyim bu kelimeyi Bakuye gittigimiz zaman arkadaslarla metroda veya minibuslerde cok kullanirdik ve ilk baslarda anlamadigimiz birnedenle herkes bize gulerdi. Durak kelimesi ruscada salak veya aptal anlamina yakindir.Kapi acilmisti, hoperlordeki ses “*** duragi” dedive saldiri ani baslamisti, hipodromdaki gibiydi, atlar yerine insanlar vardi ve start bizim icin kapilarin acilmasiydi.Hersey bir anda olmustu ve yasli adam yerdeydi, benitmemistim ama benim bedenim onun itilmesinde araci olmustu.Adam yerdeydi, siper ettim kendimi ezilmemesi icin,vagondan cikan kalabalik ikiye ayrilmistilar, sagimdan ve solumdan cikiyorlardi. Cok zorlanmistim ben de onun uzerine dusecektim neredeyse, Allahin lutfu mudur bilinmez dayanmistim, birden herkes yerdeki adama odaklanmisti. Adam inliyordu. “kapilar kapaniyor, siradaki durak **** duragi” dedi vagondaki ses, kapilar kapandi ve vagonlar yavastanhizliya dogru harekete gectiler.Adamin dediklerini anlamak icin egildigimde herkesinbana nefretle baktigini gordum, adamin kolunu tutmusbir sekilde inliyordu. Yetmis seksen yaslarindayditahminimce, kolu kirilmisti adamin. Herkes benisucluyordu adeta, “ne yaptin sen” diyenleri duymayabaslamistim. Bir an ne yapacagimi bilemedim. Az onceonun dusmesine sebep olanlar butun sucluluk hissinibana yuklemek istiyor gibiydiler. Adamin kulagina dogru egildim, adamin gozlerinden yaslar akiyordu.Uzerime bir agirlik coktu, etrafimizdaki insanlartuhaf tuhaf bakiyordu ve ben hissediyordum, yerdeuzanan adamla benim yanimda duran ikinci biri dahavardi, tuhaf bir nedele usumeye baslamistim. Tamammetrolar istasyonlara yaklasirken hava akimi olusurdu ama bu usume ondan dolayi degildi.Adam bana bi seyler soylemek ister gibi bakiyordu,iyice yaklastim ve agzindan cikan bu sozler belki hayatim boyunca aklimdan cikmayacakti. “Senin sucun degil, benim zamanim gelmisti, en azindan ezilerek olmasini engelledin. Cok tesekkurler.” bir an duraksadi ve devam etti “sencok ozel bir insansin, bunu asla unutma! Cok ozelyerlere geleceksin. Sagol, sagol evlat.”Gozlerini kapatti adam. Once elini tuttugu icin kolukirilmistir sandim. Adam gozlerimin onunde canverdi, olumunde bir nevi araci oldum. Aman Allahim,her sey bir kac saniye icinde olmustu. Kimdi bu adam?Olunce isler degisti, dusmesinden beni sorumlu tutankalabalik garip bir sekilde birden beni savunmayabaslamisti. “Senin sucun yok dostum, kalabakliktandolayi oldu”. Hemen ordan uzaklasmam gerekiyordu,polis gelirse basim belaya girecekti. Zaten kayitbelgem yoktu yanimda, karakola goturmelerikacinilmazdi, karakolda bir yigin soru ve sonundadayanamayip ‘hamili yakinimdir’ kartlarinin sahiplerine telefon yagmurunu baslatacaktim bunlara hic gerek yok diye gecirdim icimden.Yavas adimlarla oradan uzaklastim.Zaten gelmem gereken duraga gelmistim, inmistim,indirmistim. Simdi yukari cikmam gerekiyordu, buistasyonda ise yukariya cikan sadece bir yuruyenmerdiven vardi ve bu yuzden cok uzun kuyruklarolusurdu. Yuruyen merdiveni kullanma adabi buistasyonda ise yaramazdi cunku cok fazla insan oluyordu. Rutin yapilan “sagda durup, soldanilerleyin” anonslar bu istasyonda duyulmuyordu amaaraya kaynak yapmak isteyenleri engellemek icinfazladan gorevli hatta bazen polisler duruyordu.Yukaridaydim artik, tirmanirken yine reklampanolarina baktim tek tek, okudum hepsini ve akliminbir yerine kazindilar belki de.Is yerime cok yaklasmistim. Ve icerdeydim, korumayamontumu cikarip verdim ve ofisime yoneldim.Calistim, calistim ve calistim.Surekli bugun olanlar bir film gibi gozumun onundengeciyordu. Saat 01.00 olmustu is yerinden ciktim.Altinci kattaki park yerine gittim, soforum kapiyiacti ve arabaya bindim. “Direk eve lutfen” dedim.Ustumu degistirir degistirmez, simsicak yatagimauzandim. Yatagin sicakligini hissetmeden uykuyadalmistim.Geceden acik olan elektirikli petek odayi isitmistiama disarisi eksi bes dereceydi. Anahtari elimealdim, pencere kenarina gelip perdeyi araladim. Start dugmesine bastim ve son model, simsiyah, 306beygirlik Bmw`nin motor sesini duyar gibi oldum.Ben giyinip inene kadar isinacakti…