Sevgili küresi ısınanlar;
Hafif’e yazdığım en zor yazıya hoşgeldiniz!Hafif açıldığı günden beri buralardayım. Buraya bir sürü yazı yazdım, çok sürü yazılarınıza yorum yaptım, bir kısmınızla kafa göz yardım, bir kısmınızın kafasını gözünü sevdim.Burada, ortalama insan hayatının onda biri denilebilecek kadar bir zamandır mevcutluyum. Bulunduğunuz yerden sadece “NuMB” diye bir internet karakteri olarak görünsem de; nefes alan, hisseden, öfkelenen, seven, ağlayan, kahkahalar atan, bira içince sıkça tuvalete giden bir canlıyım… Evet, sert yazıyorum bazen, her ne kadar kendimle barışık olsam da, hayatın kirletilmesi ile pek barışık değilim…Bir süre önce hayati bir karar verdim. Ve bu kararı sizle paylaşmak istiyorum.Hayatımın ilk yarısını bitirdiğimi ve devre arasında olduğumu düşünüyorum. Beni böyle bir karara sürükleyen de, aslında bu düşüncedir.İlk yarıda hayattan goller yedim, tüm hatlarımla savunmaya çekilip bir kontratak golü umuduyla yaşadım, kontratağa çıkarken kalemde goller gördüm. Goller de attım elbette, hayatla başa baş bir mücadele içinde yaşadım durdum.İlk yarıyı yenildik ama ezilmedik mağrurluğuyla bitirmemek için elimden geleni yaptım. Mücadelenin yarısına geldiğimde, ilk yarıdan aldığım derslerle, ikinci yarıya nasıl başlamam gerektiği konusunda oturup uzun uzun düşündüm. Ve bir karar verdim…Verdiğim kararın içine en büyük hayallerimi koydum;– İnsanlık için bir şeyler yapacağım,
– Bir yelkenliyle dünyayı gezeceğim,
– Yazacağım
İşte bu yazı, bunu anlatır!Sevgili kafası karışanlar;
Konuyu biraz daha toparlayayım!Bir yelkenli ve 2 çocukluk arkadaşımla birlikte 3 yıllık bir dünya turu için yola çıkmaya karar vermiş bulunuyorum. Ve bu kararı vermek emin olun, haddinden fazla zor oldu.Fena da gitmeyen bir kariyerin orta yerinde ortadan kaybolmak, sevdiklerine ve oldukça yaşlanmış anne babaya “Ben, üç yıl yokum” demek, sayısız hayati riskleriyle en ağır rotayı seçmiş olmak bile, benim için kararın zorluklarından sadece bazılarıydı.
Asıl gerçek zorluk ise, hayatım boyunca ensemde nefesini hissettiğim “bir işe yaramak” kaygısının beni durduruyor olmasıydı. Dünya süratle her anlamda kirlenirken sadece hayallerimin peşinden koşuyor olmak fikri, benim gibi bir adam için fazlasıyla hırpalayıcıydı.Sadece hayallerimin peşinde koşamazdım. Gidişimin, bir maceradan öte bir işe yaraması gerektiğine inanıyordum açıkçası…Sevgili hâlâ okuyanlar;
Uzunca zamandır üzerinde düşündüğüm bir proje ile gidişimin anlamını buldum. Ve uygulamaya geçtim…Global Warner

Global Warner; hem projemizin, hem teknemizin adı. Genel olarak tüm çevre duyarlılıkları ve aciliyeti yüzünden özellikle küresel ısınma karşı tavır almayı, bir insanlık geleneği haline getirebilmek gibi uçuk bir hayalin peşinden gideceğiz.Belki, yaptığımız hiçbir işe yaramaz ama gelecek nesiller, onlara bırakacağımız ‘rezalet bir dünya’da yaşarken, bugün bizim neden bir şeyler yapmayı denemediğimizi kendilerine soracaklardır. İşte o zaman, en azından birilerinin denemiş olduğunu bilmeleri, belki onlara daha iyi bir dünya için yapılacak bir şeylerin her zaman olabileceği umudunu verir. Sırf bunun için bile denemeye değer…
Tüm turumuz boyunca her rastladığımız insana küresel ısınmaya karşı alınabilecek önlemleri anlatmaya çalışacak, bu amaçla tasarladığımız bayrağı taşımasını isteyeceğiz. Yolda rastladığımız her tekneye “Küresel Uyarıcı” bayrağı verip, gurçatasına çekmesini isteyeceğiz. Ve onlardan da artık gerçeğimiz olan bu tehlikeye karşı herkesi uyarmalarını isteyeceğiz.Bir de sitede göreceğiniz bir ‘söz’leşmemiz var ki, o da basit kişisel çevre duyarlılığı gösterebilmeye söz vermiş olmak demek. Diyelim ki bunu bir insanlık geleneği yapmaya çalışmamız hayal; dünyada hala sözünü tutan insanların olduğuna inanmamız da mı hayal?Sağ salim dönersek de, Türkiye’de yanımızda getirdiğimiz ilginç hikâyelerimizle bir sunum hazırlayarak, isteyen her okula gidip, çocuklara çevre bilinci aşılamaya çalışacağız. Çevre konusunda ahlak sahibi yeni bir nesil için elimizden geleni yapacağız.Kısaca böyle. Daha fazla detayı, sevgili hafif uyku’nun özveriyle tasarladığı, yine hafif.org’dan tanıdığınız menguzar, çekirge ve freefreshfish’in değerli zamanlarından ayırıp el attıkları sitemiz‘de bulabilirsiniz. (Sitede hâlâ eksiklerimiz var tabii, ama hafif’te ilk bahsini eden, ben olayım istedim.)Şimdi; Hafif sakinlerinden, zamanında bu turu atmam için destek olacaklarını söyleyenler, teliflerini bağışlayanlar, şöyle bir adım öne çıksın lütfen. Sadece bir tur atmayacağız, Dünya için iyi bir şeyler yapmak derdimiz de var artık.Hayatımda ilk kez birilerinden bir şey isterken utanmıyorum; elinden gelen herkesten, hepinizden olabilecek her türlü desteği umuyorum açıkçası. Amacımız için her tür desteğe ihtiyacımız var zira; her dilde çeviriye, tasarıma, tanıtıma, inanca… Parlak fikirlerinizi, önerilerinizi, destek olabileceğiniz aklımıza gelmeyen konuları gerek bu yazının altında, gerekse postaneden atacağınız mesajlarla paylaşırsanız sevinirim.Türkiye’de olmadığım zamanlarda da hafif’ten çok uzaklaşmayı düşünmüyorum ve tur boyunca proje sitesi dışında sadece hafif’e özel bir şeyler yazmaya gayret edeceğim.Benden hoşlanmayanlar çok sevinmesinler! Tekneden kısa dalga radyo sinyalleri sayesinde internet bağlantım daimi olacak…Hadi bir el atın da, dünyayı kurtaralım…