Bir dakika kırk saniye. Kapağı kapanan telefona bakarken bir iç çekiverdim. Bir iç ki, ömür var içinde; bilen bilir.Küçük bir konuşma. Şurada bir haber gördüm, okudun mu? Bıla bıla. Yapılan küçük yorumlar.-Sen nasılsın?-İyiyim.-Sen nasılsın?-İyiyim.-Tamam canım.-Tamam.-Öpüyorum.Kapanan telefon. Ne bitti? O kim, ben kimim? Neden bu haldeyiz? O kim, ömrüm? ‘Ben olmasam da olur, o önemli’ dediğim varlık… Ne kadar konuştuk? Bir dakika kırk saniye. Nerdeyiz, neden? Oysa en uzak, hiç de kanım olmayan ve aynı rahimde döllenmeyen tohumlarla gün boyu ne gereksiz konuşamaları ne çok yaparken; nerdeyiz?Bir iç çekiyorum. Telefon kapanıyor. Neden hiçbirşey evet hiçbirşey yapamıyorum? Bilmiyorum ama savruluyoruz. Seni başka bir varlık benim kadar sevemez, onunla evlensen dahi… Benim gibi olmayacak. Kızsa sana bitti diyebilecek. Oysa biz de bitebilir mi? Kanımsın. Gözlerimin içindeki ışığı paylaştığımsın.Sen büyürken bir laf söylemiştim, hiç unutmuyorum; ‘Başına ömür boyu her ne gelirse gelsin, hiç sorgusuz; yanında olacağım. Hiçbir zaman seni bırakmayacağım, hiçbir nedenden dolayı. Yanındayım.’Kapandı elimdeki pembe kapak. Şak! Bir dakika kırk saniye. Sessizlik. Nerdeyiz? Sen kimsin, ben nerdeyim? Neden böylesi az paylaşır olduk, biz mi olduk, bunu yapan biz miyiz? Bu derece iletişim üstadları, hı?Kapandı telefon. Ayrılıyoruz. Çoktan ayrı yerlere savruluyoruz, gidiyoruz. Saçma sapanız. Nerde neyi arıyoruz? Biz buradayız. Oysa sen olduktan ben olduktan sonra sorunlar çözüm olur yalnızca- olurdu. Olmalı. Olmalıydı.Kapandı telefon. Kapanan telefon kapağı mı bu denli ses çıkartan yoksa içimdekiler şangırtılar bu denli ağlıyor mu? Bu konuşma bana hiç kısa gelmedi, kısa olmasına rağmen… Bana yeterince koyacak kadar uzun, anlamlı, oturaklı. Başarısızlık tespiti. En sevdiğim varlık evrenin bir ucuna ben bir ucuna savrulurken; ‘bir dakika kırk saniye.’Geri getirmenin yolu olmalı. Yolu. O zamanları, yakın çok yakın olduğumuz zamanları çünkü uzak olamayacak kadar uzak olamayacak olanız. Bana kapak olsa da bu kapak sesi, iç seslerim içimde devam ediyor; koysa da ‘bir dakika kırk saniye’ böyle olmamalı. Nasıl ve ne yolla bilemiyorum ama olmamalı.