dün gazetede bi yazı okuduktan sonra aklıma geldi;acaba türkiye’de (hatta belki bu alanı dünya olarak da belirtebiliriz) tamamen kendi olan bir insan var mı? ilk başta tabii ki vardır diye düşünülüyor ama insan hiç mi kendi düşünce tarzına uymayan bişeyi yapmaz, hiç mi birilerinin kontrolü altında kalıp yapmak istemediği bişeyi yapmak zorunda kalmaz? çoğu kişilik toplum ve aile baskısı altında ezilip kalmıyor mu? kaç kişi sevdiği işi yapıyor merak ediyorum.bunlar olayı geniş düşündüğümüzde ortaya çıkan şeyler; daha basit örneklere inersek; anlık olaylara bakarsak herkesin oynadığını görebiliriz sanırım. bu durumdan çıkardığım sonuç bana çok korkunç geliyor. sanırım herkes çift kişilikli. hatta daha çok kişilikli belki de… her duruma her ortama bu kadar kolay nasıl uyum gösterebiliyoruz yoksa değil mi?bazen yaşıyor olduğum hayat benim değilmiş gibi geliyor. dışarıdan birini izliyormuşum gibi, ve o zaman kendimi anlatamıyacağım kadar kötü hissediyorum. o kadar çok ben olmuş ki izlediğim kişi, kontrol edemiyorum, engelleyemiyorum. bütün bunları da çift kişilikli olmaya bağlayabilirim.yoksa bir tek ben mi böyleyim de, herkesi böyle görüyorum ve kendimi rahatlatmak için böyle düşünüyorum?.. işte bunun cevabı yok