13, 14 yaşlarındayım. bir türlü normal seyrine girmeyen, ağır sancılı adet günlerimin sıkıntısıyla, bir uzman doktora gitmem gerektiğine karar veriliyor aile fertlerince..annemin ‘adet olurken bile düzensizsin kızım’ tarzı komiklikten zerre payını almayan esprileriyle geçiyor yol..derken kendimi doktorun odasında buluyorum.doktor, güvenirliliği kulaktan dolma bilgilerle kabul edilmiş, orta yaşlarında uzman bir erkek. doktor soruyor annem her soruya telaşla benden önce cevap veriyor. bedenimin işleyişi hakkında yapılan konuşmalar iyice canımı sıkıyor.yüklüce parayı alan doktor, istediği tahlil ve ultrason sonuçlarını yetersiz görüp, detaylı bir tetkik için beni yan odaya alıyor.’sen üzerini çıkart, ben geliyorum’ diyor.tişörtümü çıkartıyorum, üzerimde göğüslerimin tamı tamına doldurmaya yetmediği sütyenimle kalıyorum. doktor içeri giriyor.’eveet şimdi uzanalım’ diyor.pantolonum bir iki düğmesini açıp, yumurtalıklarımın olduğu kısma var gücüyle bastırıp, ‘acıyor mu’ diye soruyor..bu işlemi birkaç kez tekrarladıktan sonra ‘eveet, şimdi kalkabilirsin’ diyor.tam tişörtüme uzanacakken ‘bir de sütyenini çıkarda bir bakalım’ diyor. ben geliyorum diyerek yan odaya geçiyor.elimi sütyenimin kopcasına uzatıyorum, bir türlü açılmıyor..heyecandan ellerim titriyor..sonunda çıkartıp yanıma koyuyorum. kalkıp asmaya gücüm yetmiyor..çıplakken hareket etmek öyle zor ki. katatonik vaziyette bekliyorum, yeni olgunlaşmaya başlayan göğüslerimi saklamak için, kamburlaştıkça kamburlaşıyorum..katlanıp yok olmak istiyorum..sanki bütün dünyayı ucunda taşıyormuşum kadar ağır geliyor bana göğüslerim..zaman geçmek bilmiyor..doktor içeri giriyor..’eveet, şimdi biraz dokunup kontrol edeceğim’ diyor..beni rahatlatmak için söylediği herşey heyecanımı bin kat arttırıyor.göğüslerime ellenirken, çoçukluğum ve dişiliğim arasında sıkışıyorum..bedenimin içinde yeni bir ben doğduğunu hissediyorum, çoçukluğuma sığmayan..çoçukluğum yeni kimliğimi itiyor, görmezden geliyor olan biteni..gizlemeye çalışıyor, kendini ele veren bedenimi..göğüslerim ise kendilerini keşfeden bu ellere minnet sunmak istercesine irileşiyor, çoçukluğumu terk ediyor.kitle kontrolünü bitiren doktorun, ‘hiç ğöğüslerinden bir sıvı geldiği oluyor mu?’ sorusuyla irkiliyorum.ancak ‘yok’ diyebiliyorum.’sıkıp bir bakalım’ diyor.bu yaptığıyla bedenimi dünyanın en yüksek dağından bırakıyormuş hissine kapılıyorum..düşmemek için ona sarılmak istiyorum..bedenime can veren bu doktor, başka bir şeye dönüşüyor gözümde..tetkik bittiğinde yan odaya geçiyoruz..anneme bir kaç bir şey daha söyleyip ayrılıyoruz..o gün oradan göğüslerime dokunulduğunda dünyanın başka bir dünyaya dönüştüğü bilgisiyle ayrılıyorum..çoçuksu yanım yenik düşüyor.
yorumlar
Canım, bir de şöyle düşün sağlık dünyasında kadın erkek yok, sadece insanlar ve vücutları var..Biliyorum kafan karışmış, kendini kötü hissetmişsin ama bu kontrolün yapılmadığını ve kötü bir hastalığın vücudunda yayıldığını hesap et..Olması gerekenler olur, güzel günler yine gelir..Sadece iyi bir desteğe ihtiyacın varmış, hepsi bu..
Sloganın adı üstünde; ‘serbest’! Herkes her istediğini yazmakla fazlasıyla özgür. Lakin insan hayatında kimi hususlar var ki paylaşmaya cesaret etmek bile yetenektendendir. Sevgili ABS, oldukça şeffaf boyutlarda yazmışmışsın bu yazıyı. Ben, çok pencereli bakış sistemini kullanarak okudum, izledim. Sonunda kendi penceremden bakıp, yorumlayasım geldi. Gerçekleri yansıtıyorsa şayet; fazlasıyla samimi buldum yazıyı. Oldukça güzel, hatta liberal yazılmış bir yazı. Eline sağlık derken, yazmasanda pek bir şey kaybetmezmişsin diye düşünüyorum.
Çok pencereli bakış sistemini kullanarak okudum..:)”Yazmasanda pek bir şey kaybetmezmişsin diye düşünüyorum.”Çok güzel anlatmış hislerini, Pelitas, yarın öbür gün bir kız çocuğun olabilir , ve hayat seni onunla başbaşa bırakabilir, ne yapacaksın??
Ben, hislerini güzel anlatamamış demedim ki! Hatta eline sağlık bile demiştim:) Yarın öbür gün kız çocuk kısmet olursa, bu tip sorunlar için başbaşa kaldığımda neler yapabileceğime dair bilgi birikimlerim var zaten.
o zaman, problem yok..
@sevgili pbk , tabiki doktor yapması gerekeni yapacak..olaylara şuanki yorumun ve bakış açım değildir bu..o andaki hislerimi canlandırmaya çalıştım..çoçukluk mahçubiyeti işte..daha küçük ya da daha büyük yaşlarda olsam umrumda olmazdı ya, o dönem kritik dönem:)@pelitas beğendiğin için sevindim..ama sen ancak şunu diyebilmelisin ‘okumasam da hiç bir şey (ya da çok şey) kaybetmezdim’..çünkü benim yaşayarak ve de yazarak ne kazandığımı bilemezsin..@proksima, çok teşekkür ederim katkından dolayı..metamorfozu anlatan muhteşem dizeler bunlar..tıpkı bana olduğu gibi:).
harika bir yazı, ne diyeceğimi bilemiyorum, teşekkür..
sağ ol bestloser, beğenmene sevindim.
aklım, karıştı…
ne için akoni?
beğenmek ne kelime, çok içten bir yazı, duygular ortalık yerde çıplak duruyorlar, utançlar, sevinçler, heyecanlar, okuyanların kucağına atlayan yaramaz çocuklar gibi:=)
ben ki bu uyazıyı 24 saat sonra farkettim ya yuh olsun bana başka bişey demiyom…çok güzel yazılmış ne diyeyim,
bestloser, utandırıyorsun beni..sağ ol ne diyeyim..sanırım içten olan herşey güzel oluyor..kopanisti, hala farketmeyenler utansın:).beğenileriniz için teşekkür ederim arkadaşlar..aslında bende böyle an-ı anlatan çok yazı varda, neden yazdın ki şimdi bunu tepkisini alırım diye saklıyordum..artık bir bir koyacağım..
bende sonradan fark ettim eskisi gibi her şeyi takip edemiyorum, arada böyle süper hiklayeler kaçıyomuş demekki..
ben bunu okuyamadan kaçırsadım var ya bilmiyom artık
arkadaşlar şımaracağım biraz izninizle..teşekkür ederim..
şımar, hakkındır
çok güsell anlatmışsın..
sen yaz anılarını, neden yazdın ki şimdi bunu diyenin alnını karışlarım…
emotionn, çok teşekkür ederim.
Güzel insan bu da senin annene..:)
teşekkür ederim, arkadaşım.bütün annelerin olsun bu güzel çiçek..erkenciyiz biraz, ama dünyanın bütün annelerine anca ulaşırız bir hafta içinde:)
absence of sense,jed mckenna’nın “aydınlanma çılgınlığı” kitabını okudu mu?
ya da okuyan var mı?
yok okumadım, merak ettim ama şimdi.niçin sordunuz yazıyla mı ilişkili?
absence yazını yeni okudum. ahkam kesmek istiyorum. bu tip muayenelerde anneler de muayene odasına alınmalı. anne kızının elini tutup çocuğu rahatlatmalı. hem dr. un işi kolaylaşır hemde çocuk kız hasta neyse işte onun dünyası böylesi karışmaz. neyse olan olmuş ama seni çok iyi anladım. yazınla o durumu bize yaşattmışsın. dr.daki de lombaklık hani yani. hemşiresi de yoktu tabii yanında… cık cık cık… adresini versene şunun bana bi… geri… kızdım yaaff.. ebeveynler bazen gözden kaçırıyorlar bazı şeyleri… ayyyyyy içim bunaldı sinir şeyttim… canım benim…
bence bayanları erkek doktorlar muayene etmemeli diyeceğim ve hepiniz beni taşlamaya başlayacaksınız ama işin gerçeği bu benimde bir doktor ile bundan daha fazlası olan hatıram var işte o günden sonra erkek doktora hiç gitmedim:))
lori dur sakin ol:), geçti çoktan atlattık krizi..şaka bir yana bazı dönemlerde bazı olaylar çok büyük bir etkiye sahip..heleki ergenlikte, bütün dünyayı etrafınızda döndüğünü sandığınız dönemlerde en normal olaylar bile etkiliyebiliyor..annem yanımda olmalı mıydı bilmiyorum..kendimi annemin yanında bir başka birine açmaktan da çok utanabilirdim..doktor bütün doğallığında işini yapıyordu, annem olsaydı daha bir garip olurdum..biraz daha küçük yaşlar için dediğinde haklısın..hemşire olabilirdi ama, bu iyi fikir..
beni bayan doktorlar muhayene edebilir, zaten hiç erkek doktora gitmem…
bence çok güzel yazılmış , o yaşlardaki birinin duyguları çok güzel ve tam anlatılmış. ama daha yeni gördüm bu yazıyı ona şaşırdım gerçi ben kaydolmadan yazılmış.
teşekkür ederim.
Bir anda büyüdükYorgun dünya omuzlardaTaze kansın, her daim yolun açık olsun abs, canım arkadaşım
senin de dejj, senin de arkadaşım…bu olay, şimdiler de sağlık nedeniyle göstermek durumunda olduğum organlar yanında epey hafif kalıyor..mahremiyet garip bir olgu.bunu birkez daha anladım.