Bilmiyorum ….dedim….Bilmemek, sorulan soruları cevapsız bırakmak hiç harcım değildi ama artık öyle yapıyordum. Hafiflemiştim herşeyi bilmek zorunda değildim, kontrolü bırakmıştım.. Ne güzel bir kelimeydi bu böyle, nasıl rahatlatıyordu beni, önceden korkutan bilmemek, nasıl, neyle karşılaşacağımı bilmeden arzın merkezine seyahate benziyordu. Bilmem gerekmiyordu herşeyi, yarını hesaplamaktan bugünü yaşayamaz olan zihnim bu boşluğu önce yadırgadı. Ama sonra bu boşluk duygusunu sevdi..Bilmiyordum ve kenarda köşede hep olan param artık yoktu, parasızdım ve bilmiyordum…Panik olmalıydım aslında ama olamıyordum, nedenini bilmediğim bir sukunetle olanları karşılıyor bir yandanda içimdeki nedenini bilmediğim huzur,heyecan temkinli yaşamış beni şaşırtıyordu.. Bilmiyordum.. Bilmemek güzeldi, bilmemek heyecanlıydı, bilmemek sorumsuzcaydı olsundu…İpleri tutan ellerim bomboş kalınca ne yapacaklarını bilemeden sağa sola çarptılar.. Olsundu boşalan zihnim şu anda daha çok olan sorunlarımla boğuşacağına bilmiyorum diyerek şalteri indiriyor, susuyordu..Susmak zihnimin susması iyi birşeydi, yıllardır durmadan konuşan zihnim susarak beni şaşırtıyordu. Susuyordum ve bilmiyordum….