Bilgisayar benim için hatta neredeyse Dünya‘daki her kez için hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bende bu kadar önemli bir parçanın tarihini nasıl yapıldığını öğrenmek için ufak bir araştırma yaptım. Araştırmada okurken çok eğlendim. Hatta IBM bilene bu tarihte yer alıyor. Neyse sözü fazla uzatmadan konuya geçelim. İşte Abaküsten günümüze kadar gelen zaman.

İnsan oğlunun ilk sayma girişimi parmaklarıyladır. Sayıların toplanması amacıyla önce düğümlü ipler, daha sonrada Çinliler ve eski Yunanlılar tarafından “Abaküs” adı verilen bir aritmetik işlem aracı kullanılmıştır.

Ancak eldeli işlemler yapılamamıştır. İlk defa eldeli işlemi yapabilen hesap makinesi 1642’de Fransız Blaise Pascal (Paskal) tarafından yapıldı. Bu makine çarpma işlemini ardı ardına toplama şeklinde gerçekleştirebilmekteydi. Bugün bunların gelişmiş şekli olan FACIT hesap makineleri dört işlemi de yapabilmektedir. Ancak bu makinelerde işlem sırası kullanıcı tarafından belirlenerek yapılmaktadır. 1801 yılında Fransız Jacquard ilk defa delikli kart sistemini bularak endüstride kullanılabileceğini göstermiş ve bilgisayara doğru ilk adımı atmış oldu. Bir dokuma tezgâhın da uygulanan bu delikli kart sistemiyle tezgâha girecek iplik renkleri ve giriş zamanı belirlenebilmekteydi. Daha sonra işlemlerin sırası belirlenmesi amacıyla 1821 yılında İngiliz Matematikçi Charles Babbage yeni bir hesap makinesi tasarladı. Bu makine iki kart desteğiyle çalışacaktı. Bunlardan birincisi makinenin yapacağı işlem sırasını belirleyecek, ikincisi işlemlerin yapılmasını sağlayacaktı. Babbage, bu proje için hükümetten 17.000 sterlin kadar destek aldı. Projenin daha pahalıya mal olacağını belirtince 1833 yılında proje askıya alındı. Babbage azla yetinebilseydi ve tasarısını daha da ileriye götürebilseydi yapacağı makine o zamana göre 100 yıl kadar önde olacaktı. Tasarısı bu günkü bilgisayarlara temel oluşturmuştur. Babbage’nin çok amaçlı tasarımını 100 yıl sonra İngiliz Matematikçisi Alan Turing tek amaçlı bir makine için gerçekleştirdi.

İngiliz Matematikçisi Ada, Babbage’nin yanında çalışarak “çözümleyici” adını verdiği makinesinin gelişmesi için çalıştı. Ancak 36 yaşında kanserden ölünce geriye Ada’nın sadece notları kaldı. Ada, “döngü” kavramını değiştiren ilk kişiydi. Ana’nın düşünceleri de100 yıl sonra uygulanmaya koyuldu. Günümüz bilgisayar uzmanları Ada’ya olan şükran borçlarını, son zamanlarda geliştirilen ileri programlama dillerinden birine “Ada” adını vererek ödediler. Ada ölünce Babbage büsbütün yalnız kaldı. Ancak Babbage’nin yayınlarına ve Lady Lovelace’nin notlarına diğer matematikçi mühendisler büyük ilgi gösteriyordu. Buların başında İsveçli mühendis George Scheutz geliyordu. Scheutz, yaptığı farklar makinesini tamamen Babbage’nin fikirlerine dayandırmıştır. 1955 yılında bu makinenin bir mühendislik fuarında sergilenmesi oldukça ilgi çekmişti. 1854 yılında A.B.D’ de yapılan nüfus sayımının Herman hollerith tarafından geliştirilen delikli kart sistemiyle çalışan makine kullanılarak sayım üçte bir kadar daha kısa sürede gerçekleştirildi. Hollerith bu makineyi yaparken Pascal, Jacquard ve Babbage’nin buluşlarından yararlanmıştır. Bundan 5-10 yıl öncesine kadar kullanılan kartlara “Hollerith kartları” adı verilmekteydi. Hollerith kulandığı kartların patentini aldı, bir firma kurarak 1911 yılında başka firmayla birleşip Computing Recording Company (CTR), 1924 yılında IBM adını aldı.

Otomatik Hesaplayıcılara elektroniğin uygulanması 1946 yılında P. Eckert ve J.W Mauchly tarafından ENIAC’ün yapımı gerçekleşti. İlk makine, 30 ton ağırlığında olup bir kişinin masa tipi hesap makineleriyle 20 saatte yaptığı işlemleri, 30 saniyede yapmaktaydı. Makinenin hızı saniyede ortalama 5000 işlem kadardı. Bu hız, o zamana göre oldukça yüksekti.

1958 yılına kadar yapılan tüm bilgisayarlar lambalı olduklarından oldukça hacimli ve pahalıya mal olmaktaydı. 1948 yılında transistorların bulunmasıyla ve küçük hesaplayıcılarda ilk uygulamaların yapılması 1958 – 1959 yıllarında bilgisayara uygulanması ile bilgisayarların hacimlerini küçültmüş ve hızını artırmıştır. UNİVAC, 1951 yılında yapılan ilk elektronik hesaplayıcıdır. 1954 yılında IBM EDSP-701 bilgisayarı, ilk elektronik ticari bilgisayar olarak piyasaya sürülmüştür. Bunların hepsi vakum tüplü, programlanabilen birinci kuşak bilgisayarlardır. Bundan sonra yapılan çalışmalar bu makinelerin hacimlerini küçültmeye, bellek kapasitelerini ve hızlarını artırmaya yönelik olmuştur. Bu amaçla 1958’de transistorlü devreler kullanılarak hacimleri oldukça küçültülmüştür. Maliyet büyük ölçüde azaltılmış ve donanım güveliği arttırılmıştır. Bu arada insan-makine iletişimini sağlayan programlama dilleri geliştirilmeye başlamıştır. Bu bilgisayarlar, ikinci kuşak bilgisayarlardır. FORTRAN, COBOL, ALGOL, BASIC, QBASIC, PASCAL … gibi ileri düzeyde programlama dilleri geliştirilmiştir.Bu arada bilgi saklama ve bilgiye erişmede önemli gelişmeler olmuştur. Mıknatıslı disk bellekleri kullanılarak bilgilerin saklanması ve bilgilere erişmek oldukça hızlı olabilmekteydi. 1965 yılında kullanılarak bilgilerin saklanması ve bilgilere erişmek oldukça hızlı olabilmekteydi. 1965 yılında geliştirilen üçüncü kuşak bilgisayarlar ise daha karışık makineler olup transistorlar yerine tümleşik devreler kullanılmıştır. Bu sayede boyutları daha da küçülmüş, kapasite, hız ve güvenilirlikleri artmış, buna karşılık fiyatları düşmüştür.1970 yıllarından sonra baskı devrelerin kullanılmasıyla boyutların daha da küçülmesi sağlanmış ve kişisel bilgisayarlar, seri bir şekilde üretilmiştir. Günümüzde bilgisayarlardaki teknolojik gelişme izlenilmeyecek kadar hızlı olmaktadır. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre eğer uçak sektörü, bilgisayar sektörü kadar hızlı gelişebilseydi bu gün bir uçak dünyanın etrafını 17 saniye gibi kısa bir zamanda dolaşabilecekti. Ticari firmalar daha ziyade kullanıcı kesimine yönelik olan yazılım kolaylığı sağlama yoluna gitmektedirler. Bu durum gün geçtikçe kullanıcı sayısını artırmaktadır.