Dikkatli okuyunuz!………(“Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, beni dinleyin… Ben buraya Sezar’ı gömmeye geldim, övmeye değil.İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler ise çoğu zaman kemikleriyle beraber gömülür gider. Hadi Sezar’ınkiler de öyle olsun. Asil Brutus size Sezar’ın haris olduğunu söyledi; eğer böyleyse, bu ağır bir suç. Sezar da bunu pek ağır ödedi.Şimdi burada Brutus’le diğerlerinin izinleriyle, çünkü Brutus şeref sahibi bir zattır; zaten hepsi, hepsi şerefli kimselerdir, evet müsaadeleriyle burada Sezar’ın cenazesinde söz söylemeye geldim. O benim dostumdu, bana karşı vefalı ve dürüsttü; lakin Brutus haris olduğunu söylüyor ve Brutus şerefli bir zattır.Sezar Roma’ya birçok esir getirdi, devlet hazinelerini bunların kurtuluş akçeleri doldurmuştu. Acaba Sezar’da hırs diye görülen bu muymuş? Fakirler ne zaman ağlasa, Sezar’ın gözleri yaşarırdı; hırs daha sert bir kumaştan olsa gerek. Fakat gene Brutus onun için haristi diyor; Brutus da şerefli bir adamdır.Siz hep gördünüz; luperkalya yortusunda ben kendisine üç defa krallık tacı sundum, üç defasında da reddetti; hırs bu muymuş? Yine de Brutus haristi diyor ve şüphesiz kendisi şerefli bir adamdır.Ben Brutus’un dediklerini çürütmek için söz söylemiyorum, buraya bildiklerimi söylemeye geldim. Bir zamanlar siz onu hep severdiniz, bu sebepsiz değildi. Öyleyse sizi ona yas tutmaktan alıkoyan nedir?Ey izan! Sen hoyrat hayvanlara sığınmışsın, insanlar da muhakemelerini kaybetmiş. Beni affedin. Kalbim tabutun içinde, şurada, Sezar’ın yanında, tekrar bana gelinceye kadar beklemeli.”Yazan Shakespeare – Çeviri Sabahattin Eyüboğlu.)Yukarıdaki yazıyı iyi okuyun, bir topluluğun fikrinin nasıl kısa zamanda değiştirilebileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Hele o topluluk (toplum olarak da düşünülebilir tabii) eğitimden yoksunsa veya eğitimi tek yönlü ise.İşte onları yönetmek, yönlendirmek ve yöneltmek için sadece “Hitabet” sanatını kullanmak yeterlidir. Düşüncelerime katılmayabilirsiniz, ama bunun birebir uygulamasını gördüğümü de eklemeden geçemeyeceğim; üstelik eğitimin en üst seviyesi olan kurumlardan birinde ve bu kurum ortaöğretim kurumu değil.İnsan yönetmek genelde zordur, zorlayıcıdır hatta yeri gelir; yönettiğiniz insanlar bir başkasının etkisi altına girerek size karşı birleşebilirler.Ancak istisnai bir durum dışında genelde, hep aynı son ile biter bu durum. Size karşı birleşenler, şartlar olgunlaşınca, size karşı olanlara da karşı olabilirler.İstisnaya gelince; eğer bilgili ve bilinçli iseler yönetilen insanlar, o zaman yönetenlere karşı daha anlayışlı olacaklardır. Onların neyi, neden yaptığını bileceklerdir.Bilgili ve bilinçli olmayı aynı cümle içinde kullanmama gelince; bilgili olan, ama bilinçsizce hareket eden çok kişi ile karşılaştım. Bilgiyi “sünger gibi emmiş” ama yorumlamamış, aldığı bilgiyi olduğu gibi kabul etmiş, üzerine ekleme yapmayı düşünmemiş, düşünememiş kişilerdir kastettiklerim.Onun için; bilgili olmanın erdemine inanmakla beraber, bilinçli olmanın da gerekliliğine inanmaktayım. Zaman zaman karşılaştığım bazı insanlar ise; zamanından önce aldıkları yetkiyi (prestiji, koltuğu adına ne derseniz artık) hazmedemeyip; çeşitli şekillerde kendini belli etmekteler.Ama işin özü şu; bilinçli bir topluluğa her istediğinizi yaptıramazsınız, ama günümüzde eğer bilgili ve bilinçli iseniz, bulunduğunuz yerde durmanız da çok zor……Saygılarımla efendim……….