http://site.mynet.com/cenanakpinar/mynet_resimlerim/azgin_kokona.gif
http://site.mynet.com/cenanakpinar/mynet_resimlerim/azgin_kokona.gif

85 Yaşında, beyaz saçlı, mavi gözlü, kızarttığım sigara böreklerini götürdüğümde, yüzüme kapıyı çarpan kadın..Bep le maceramız böyle başladı. Kendisi son derece katı, sert bakışlı, aslını sadece filmlerden tanıdığım, gerçek olduğuna inanılması mümkün olmayan bir kadın..Daha önce kimsenin komşum olması için çabalamamıştım, demek ki hayat bazen hiç yapmayacağı işleri yapmaya zorluyor insanı..Her sabah, kalın çiftçi çizmelerini giyip, bahçesindeki çiçekleri özenle kırpmasını, kedi kaplarına mamalarını dökmesini, sonra kamyonvari Dodge Nitro sına binip arkasına bakmadan çekip gitmesini ve bıraktığı toz bulutunu özenle izliyorum pencereden..Aslında ruhunu kendime çok yakın buluyorum, başına buyruk yaşamaya o kadar alışmış ki..Bir gün bir davete gidiyordu sanırım, harika uzun, beyaz bir elbise giymişti, her adımında ben daha ölmedim der, gibiydi..Üç gündür arabası garajdan çıkmadı, çiçeklerini kırpmadı..Yaptığım sigara böreklerinin çok fazla olduğunu düşündüğüm o gün, kapısına dayandım..İnsan yan evde oturan komşusuna bir ”günaydın” ı bile çok görür mü..Nasıl bir kadındı Bep, tam bir başbelası..Ama benimle hiç ilgilenmediğine göre ben onun başbelasıydım bu durumda..Kapısını çaldıktan yarım saat sonra açtı, ” Size börek getirdim” dedim, ”Neden” dedi..”Çünkü Yaptım, sizin için” dedim..”Ama ben yemek istemiyorum” dedi, ve kapısını sert bir şekilde kapattı..Tanrım, ilk kez biri yüzüme kapı çarpıyordu, bir müddet kalmışım öyle, elimde böreklerimle..Sanki zaman durmuş, sanki en sevdiğim birinden sert bir tokat yemişim gibi.. Tam arkamı dönüp giderken gök gürültüsünü andıran, bir kahkaha ile kapı tekrar açıldı, bana şaka yapmış, sonra yüzümdeki gözyaşımı gördü, birden bakışları yumuşadı.”Hey küçük kız, getir onları buraya, sen yabancı mısın, genelde bu tip tuhaf hareketleri yabancılar yapar”, dedi.Kendisi normal, ben tuhafmışım, vayyyy, küçük kızmış, vahhh !!!, kendime göre küçük olmamakla beraber, 85 yaşında bir anneannem vardı zamanında. Anneannem ölmeden bir kaç dakika önce bana şaka yapmış, ”Anneanneler hiç ölmez, üzülme bu kadar” demişti. Bep te şaka gibi zaten..Üç gündür yastaymış, şöminenin üzerinde genç bir adam resmi ve etrafında yanan mumlar, yaşarken dünyanın dört bir ülkesinde çalışmış, kısa bir süre önce vefat eden eşinin yasını tutuyormuş, omuzunu tuttum, ona ”üzülme” dedim..Çok aşıkmış eşine, onu kaybettikten sonra insanlardan uzaklaşmış, bana hemen bir şarap açtı, rose, eşi çok severmiş, karşılıklı eşinin şerefine kadeh kaldırdık..Bana ” Yine gel, yasım bittikten sonra, yine güleriz birlikte ” dedi..O gün bugündür, en iyi ve tek komşum oldu Bep.. Yaşlı insanlardan öğrenecek o kadar çok şey var ki, hayat dolu, bana ülkenin bütün güzel yerlerini gezdiriyor, onu çok seviyorum, hele gök gürültüsü gibi gülüşü, bir de, güleyim diye ciğerlerimi dökercesine sırtıma vuruşu, yok mu..Seni çok seviyorum, İyi ki varsın Bep..