Bu içimdeki garip çelişkiler..Bir yanım tutkudan kavrulup, görmezsem ölürüm dokunamazsam çıldırırım derken diğer yanım hayatın çok başka yerlerinde mutlu mesut yaşayıp gidiyor.Bazen deli gibi yangın,bazen kül gibi donuk,sakin..Şeytanla meleğin bitmek bilmez tangosu.İçimdeki acıyla beslenen acımasızlığı, kötülüğü bir zaptedebilsem.Başıboş ama tutsak,zincirli ama doludizgin.Hep olduğum yerde ama her yerde.Çaresizliğin en dibinde ama çareler zaten bende.Peki arayan kim, bulmak isteyen kim..Ne zaman ne oldu da acı bu kadar samimi davranmaya başladı bana ve dostum oldu en olmadık zamanda.Sever özler oldum en hasretim gibi.Her ateş ayrı beslerken beni,ne lüzum var yeni bir yanışın açlığına .Bu acıya olan doymak bilmez zaafım değil mi içimdeki fırtınaları koparan.Ya diğer tarafım?O en hassas, en kırılgan,yorgun, şefkata muhtaç ama sevgi dolu çocuk,nasıl dayanıyor bu acımasızlığa, nasıl savaşıyor hala bu pervasızlıkla.Bazen düşünüyorum da hangi tarafım daha çok seviyor acıyı, beni kandıran ben miyim yine yoksa…
yorumlar
Güzel bir yazi omus aslinda sordugun soru sende zaten bunuda aciklamisin…
kaldırım taşlarına sıkışmış ayak izlerim,çirkinim merhametsizliğimde ve şeytan tıslamalarında meleğe ihanetim,bu hainmiş, bu katilmiş, bu faişeymiş, bu hazzına varmış bu da gecesi olmayan gündüzlerde yalancı yargıçmış…kandırmıyorum kendimi, sadece ihanetimin bedeli.söylemiyorum dizeleri, bütün mevsimler tuşu eksik piyanomun eseri…kırılıyorum aynamın iç yansımasında, gözlerimi dizlerime tutundurup, boşluğa perde dikiyorum göz kapaklarımı, dil ucumu fermuar sayıp, bi çırpıda kapıyorum bütün renkli tenleri… kulak zarıma tutunan metalin balyoz sesi…sakın beni yadırgama bu halimle de senim. libidomla yırttığım tenlerin, sıcak kokusu. tel dolap, çini masası…! sakın!(!) sakınnn beni yadırgama, bu halinle de bensin. bizi bitirdim,,, şarlatanlıklarımla ağlatıyorum şeytan meleğimi,.!?
sakin bir kadına, sakin bir gece…
sakin olan ben miyim sen kazırken yaralarımı… dul hüznüne sığınıp dağladığım gözlerim ağlamıyor artık, o kadar…
en fazla takılır tökezlerim, yaraların kazıyabileceğim kadar yüzeydeyse, geleceği asarım çukurlarında bıraktığım bağcıklarda…sanırsın, göz ağlamazken damıtır yürek isyanlarını, eminsindaha fazlasıysa sakin olan senden, haraçlarını saymalısın, pirim vermediğim ploreter burjuvalardaki…dikkat et kadınlığında narin bir erkeksin, sayarken kıskacın akçelerini, erittiğin ruhun incinmesin…