günlerdir dalgın dalgın geziyorum.neden birisine yardım ettikten sonra, yardım ettiği kişiyi ezer ki insan? ya da yaptığı iyiliğin yükünü hissettirir? o zaman bu iyilik olur mu ki?olmaz olsun dedirtmez mi insana? al diyetini deyiverip kolunu kesesi gelmez mi insanın?aklım almıyor desem, kendime dahi yalan söylemiş olurum. o kadar iyi alıyor ki aklım. ama elden bir şey gelmiyor. hem kuşu tutsak ediyorsun, hem de bakması zor diyorsun.ama sabır taşı halt etmiş. bekliyorum gün gün. tek bir haber bekliyorum. yarı umutsuz, biraz tedirgin, kırıntılı umutlarla. olsun ama, umut bu kez benim ekmeğim.gün doğmadan hemen önce, tepelerin ardında görünen hafif aydınlık gibi. yavaş yavaş gelişini görüyorum günün. bunu gördükten sonra gün doğmazsa, kıyamet kopacak demektir.eee… ne yapacağız o zaman? beklemek mi lazım ne taraf diye? yoksa hesabı önceden yapabilmek mümkün mü? belki…gün doğarsa ne ala. atlarım gemime, geçerim dümene, açılırım denizlere vira bismillah. eve dönerken de, yarısı Hak’tan yarısı emeğimden, ne yakalmışsam alırım bir elime, bir koltuğuma da ekmeği koydummu benden iyisi yok. en delikanlısı “benim” diyemez karşımda.o zaman ne ben kimseye ağır gelirim, ne de kimsenin sözleri deşmez yüreğimi.