Güzel bir fikrim var benim, bi an önce uygulayıp paketleyeceğim sonra rafa kaldırıp tozlanmasını bekleyeceğim. Tozlanan fikirlerimi temizleyip tekrar tekrar ortaya sereceğim kirli çamaşır serer gibi milletin gözününe girsin die çabalayacağım. Sabah erken kalkıp süperman olacağım, geceleri örümcek adam, canım isterse bazende kedi kız olabilirm. Bu benim fikrim herkes gibi erken kalıkıp şarkıcı olabilirim…mesela yarın saat 6:30 da kalkıp onu düşüneceğim. 7:40 da oda beni düşünsün diye dua edeceğim, sonra bir saat daha dualarım kabul olsun diye dua edeceğim. Öğleye doğru sabır suyunu kaynatıp içeceğim. bu soğuk kış günü büyük bir bardakla bolca sıcak taptaze sevgilinin elinden tebessümlü bir çay hiçde fena olmazdı hani. Akşam üstü sokağa çıkıp üç beş tur atacağım insanların arasında. belki benim gibi birine rastlarım. Deli gibi ellerim cebimde turlayacağım sokağı. sonra akşam olacak ve ben henüz başlamamış yarınlar için yeni hayaller kuracağım. Hayallerime süslü püslü hatta makyajlı bir isim vereceğim. böyle rengarenk olacak. bakın burdayım der gibi çığlık atacak… ve yine yorulacak, yaptıklarına pişman bir küçük kedi gibi kıvranıp uyuyacağım…
yorumlar
Ben de; aklıma atılan tüm çengellerden, içimi saran tüm kara bulutlardan kurtulup, birgün için çocuk olmak istiyorum. Bugün, o günlerim çok uzak, biliyorum ama şu anki hayatta ruhuma çok uzak, onu da biliyorum.
Çocuk olmak,,, büyümek için nasılda dua ederdim. şimdi ise çocuk olmak, ne tuhaf…
kediler yaptıklarından pişmanlık duymazlar ve “kıvrılıp” uyurlar @çalı kuşu.kavramlarla ilgili yorumlar almaktan çekinme olur mu, yazının okunma tarafı böyle. biz gördüğümüzü söyleriz. bu aslında fena da bişey değildir.
pilli pati haklısın kediler kıvrılıp uyurlar, ama yaptığıklarından pişman bir kedi kıvranıp da uyur…ki ben oraya kıvrılıp değilde kıvranıp yazdığımı şimdi farkediyorum.:):) inan gözümden kaçıp elimden kaymış. sağolasın …
kelimeler değerlidir. bir yazıyı vezir de eder rezil de…okuyucu bir yere kadar gelip keyif aldığı bir yazıda ufak bir dil sürçmesini çok çabuk farkedip yazıdan soğuyabilir. bu sebepledir ki, iyi gözlem yeteneği gerekir. bir şeyi tanımlarken okuyucunun hafsalasında nasıl yer edeceğini, nasıl etki ve tad bırakacağını önceden kestirmek, tahmin edebilmek önemlidir. yazarsın çizersin, olmadı başka tanımlarla tekrar denersin, yine olmazsa, denemeye devam edersin. doğru kelime kendini yazı içinde bulana değin.öte yandan eleştiriler de önemlidir. bu yüzden yazıya gönül verenler mesela hafif.org gibi bloglarda yazı serüvenlerini okuyucularla paylaşır, onların eleştirilerini alır, tepkileri ölçerler.hepimiz yazılarımızı hem birşeyler paylaşmak, hem de tepkileri yoklamak için buradayız. bu ortamlardan sonra kitap basmış, çeşitli dergilerde yazılar yazmaya başlamış arkadaşlarımız mevcut. yazı serüveni hiçbir vakit bitmez. her an hata yapma ihtimali muhakkak vardır. ama tekamül diye de bir olgu mevcut. bunun için eleştiriye muhtacız. kendi çabamızın katığıdır eleştiri: yadsıyamayız.o yüzden eleştirileri hep yapıcı yönünden almaya bakıp bir sonraki yazıya daha iyi hazırlanmak en güzeli.yazmayı seviyorsan bu serüvene devam etmeni dilerim. yol arkadaşın olan eleştiriler destekçin olsun.
teşekkür ederim 🙁