Bu İsrail Devleti 60 yıllık ömründe 6 büyük savaş yaşamış.1948 den günümüze kadar adamlar hep savaşın içinde olmuşlar…Bedevi ordularını hep yenmişler…Kendi güçlerini de ortaya koymuşlar,ABD ve İngiltere’nin desteğini de arkalarına alarak savaşmışlar…Bu adamlar savaş filmi çekmiyorlar,ulusal bir hareketin içinde varlıklarını sürdürebilmenin savaşını veriyorlar.Nasıl ki müslüman araplar o toprakların kendileri için kutsal olduğu gerçeğine inanıp, ona göre hareket ediyorlar ve yahudilerin orada yer almamaları kendi inançları gereği ise,yahudilerdebulundukları toprakların kutsal kitap Tevratta kendilerine vaad edilmiş olduğuna inanıyorlar ve tapu belgesi olarakta tevratı referans alıyorlar.Bunlar işin din boyutu…İşin bir de herkesin bildiği siyasi boyutu var..BOB projesi,TOP projesi…Her ne haltsa yığınla senaryo üretiliyor…Ben de olan bitene kahroluyorum,küçücük yavruların cansız bedenleri içimi yakıyor…Peki kabul edelim ki burada yaşanan olaylar eşitler arasındaki bir savaş değil ve bir katliam söz konusu…Arap dünyası izliyor,suudiler bir milyar doları Lübnan Merkez bankasına yollamışlar,yeterli mi?Elbette Hayır!Baş,göz sadakası kabilinden bir şey işte…Aklıma takılan bir başka şey de şu;Bildiğim kadarıyla İsrail Devleti kurulmadan çok önceleri bu topraklar filistinliler tarafından yahudi alıcılara önemli paralar karşılığında satılmıştı…Ve o paralar bir çok arabı zengin etmişti…Şimdi acıları çekilen ve içinden çıkılamaz bir duruma gelen bölgedeki acı gerçekte ,vatan topraklarını ebedi düşmanına satan filistinlilerin hiçmi suçu yok?.
yorumlar
Evet bizim en büyük yanlışımız olaylara ön yargılı bakmak, gerektiğinde işi birde bu yönü ile görmek gerekiyor. Ama sonuçta duygularımız ve kalbimiz elbette ki Filistin halkı ile.
İsrail Filistin savaşı bölgedeki anti-demokratik arap yönetimlerinin ekmeğine yağ sürerken, İran şii egemenliğini arttırmak için hizbullahı gazlarken, sünni arap yönetimleri Hizbullah güç kaybetsin, şiiler güçlenmesin diye İsraile karşı sessiz kalırken, dinci örgütler filistin sorununu güç toplamak için kullanırken, filistinliler 3. sınıf arap kabul edilip zengin arap devletlerinin kurduğu sefil kamplar da sürünürken bu sorun bitmez.İsrail- filistin kavgasını fayda sağlanacak değil de sorun olarak gören bir tek Türkiye var. Çevrede ki tüm ülkeler bu kavgadan bir şekilde çıkar sağlıyor ya da sağlamanın planlarını yapıyor.Zaten Irak’ta ki şii-sünni çatışması büyürse İsrail’e gerek kalmadan birbirine girecek tüm araplar.Mısır’da Suudilerin Mısırlıları 2. sınıf görmesine laf eden bir mısırlı 2 dakika sonra “Filistinliler çok ilkel, o bedevileri beslemekten bıktık” diyebilmişti. Suudilerin arada bir ayıp olmasın diye gönderdiği paralar ile bu iş çözülmez. Hoş 50 yıldır çözülmedi bugün niye çözülsün ki?
İsrail devleti kurulmadan evvel satılan topraklar şuan zaten İsrail devleti sınırlarını oluşturuyor. Alan almış, bir de devlet kurmuş üstüne. Yine de Filistinlilerin zamanında yaptıkları hatalar, bugün gerçekleşen hadiseleri haklı çıkarmaz. İsrail devleti kurulduğundan beri açık açık sınırlarını genişletmeye yönelik çalışmalarını sürdürmekte. İstediği sınırlara ulaşana kadar da kan gövdeyi götürür. Komşu ülkelerin sessizliği de çıkardan değil tepelerine yemekten korktukları nükleer silahlardandır bana göre.
Zephyr haklısın ama, o zaman aldıkları paralarla ingiliz sarışınları ile keyif çatan dedelerine de hesap sorsunlar derim…
Bir arap asker bir arkadaşıma şöyle demiş:”Burası çöl, çölde de araptan başka kimse yaşamak istemez. Sonra bu yahudiler geldi, biz de çölde yaşıyacağız diye inat ettiler, o gün bu gündür savaşıyoruz”Şunu da söylemeden edemiyeceğim, İsrail’in genişleme çalışmalarının yanında, Arap devletlerinin kendi açtıkları savaşlarda toprak kaybetmeleri daha çok rastlanan bir durum.Sonuçta ya birgün barış yapacaklar, ki bunun ön şartı Arapların İsrail devletini kabul etmesi, ya da bizim torunlarımız bile aynı konuları konuşuyor olacak. Arap ülkeleri İsrail haritadan silinmelidir “ki bunu yapacak hem güçleri yok, hem de artık imkansız” dediği sürece, aşırı yahudi dinciler buraları eskiden bize vaatedildi dedikçe bunun bir sonu olmaz. İki tarafta aşırı dincilerinin dogmatik dayatmalarından kurtulmalı, ki bugün kü savaş iki tarafta aşırılıkçıları güçlendirdi, bir barış ortamı olabilsin.1950 lerden beri savaşan iki devletinde hemen barışmasını hayal etmek biraz safça.
Yahu bir şekilde İsrail devleti kurulacaktı, BM eliyle de kuruldu. Uygun zaman ve koşullar bekleniyordu sadece. Arap ülkelerinin tanıyıp tanımamasının, İsrail’i pek ilgilendirmediğini söyleyeceğim. Dünyanın geri kalanı, en başta biz olmak üzere, İsrail devletini kurulduğu gibi tanımıştır. Vaat edilen toprak meselesi devlet politikasıdır. Bakınız bağımsızlık bildirisinde ne açıklanmış;“Yisrael toprağı Yahudi halkının doğduğu yerdi. Tinsel, dini ve ulusal kimlik burada oluşmuştu. Burada bağımsızlığa kavuştular ve ulusal ve evrensel öneme sahip bir kültür oluşturdular. Tora’yı yazdılar ve dünyaya verdiler…Filistin’den sürgün edildiğinde Yahudi halkı dağıldığı tüm ülkelerde buraya sadık kaldı, geri dönmek ve ulusal özgürlüğünü yeniden kazanmak için dua ve umut etmeyi hiç bırakmadı.Böylece biz, Ulusal Konsey üyeleri bugün toplanarak, Yahudi halkının doğal ve tarihi hakkı uyarınca ve Birleşmiş Milletler’in kararının desteği ile Filistin’de İsrail adlı bir Yahudi devletinin kurulduğunu ilan ediyoruz…Tüm komşu ülkelere ve haklarına barış ve dostluk sunuyor, herkesin iyiliği için bağımsız Yahudi ulusuyla işbirliği yapmaya davet ediyoruz…Yisrael’in Kayası’na güvenerek, Geçici Devlet Konseyi’nin bu oturumunda, Tel Aviv Şehri’nde Şabat akşamı 5 İyar 5708, 14 Mayıs 1948 tarihinde bu bildiriyi yapıyoruz.” http://www.sevivon.com/jewish_history.asp?id=75Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama İşçi partisinden Ehut Barak’ın seçimlerde kullandığı uzlaşma taktiği ile başbakan seçildiği dönemde Clinton’ın da bastırmasıyla uzlaşma yönünde adımlar attığı anda istifa etmesi, ardından da yapılan seçimlerden sonra bir önceki hükümetin yaptığı anlaşmaların tanınmaması ilginçtir. Aslında İsrail barış istiyordur da Arap ülkeleri yanaşmıyor şeklindeki ifadeler komiktir.
Belki çok katı bir yorum olacak ama Arap uluslarındaki en büyük eksilik disiplin ve birlik duygusu. Biz Türkler’de daha önceden bölündük, kendi içimizde savaştık, kendimize darbe yaptık -ilk darbe girişiminin Oğuzlar’a dayandığını yine burda okuduk. Ancak tehlike büyüyünce birlik olmayı bildik.Araplarsa saçma sebeplerden bölünerek güçten düşüyorlar. Suudiler biz Vahabiyiz diyorlar çekiliyorlar misal. Toplamda 200 milyon kadar nüfusa sahip Arap dünyası. Tamamı Müslüman.200 milyon Arap ekonomik, askeri ve siyasi olarak birlik kurarak kendi bölgelerinde istedikleri gücü oluşturabilirlerdi ancak haremlerinde cariye kovalamaktan buna vakit bulabileceklerine inanmıyorum.