Giriş
3.ay kaynaşmaGün içinde en güzel saatler dilimi oluşuyor. Emir’in uyanık kalma ve uyuma saatleri netleşiyor. Evin her yerine koyduğumuz saatler anlam kazanıyor.Saat kaç şimdi uyanacak, saat kaç şimdi emecek, saat kaç gezinme vakti vb..Sabah erkenden uyanıp biraz yatakta vakit geçirdikten sonra ana kucağında benimle birlikte evdeki mekanları gezmeye başlıyor. Hem günlük işlerimizi yapıyor hem de ara ara monologdan diyaloga dönen konuşmalar süre geliyor.Artık günde iki kez dışarı çıkıyorum Sabah kahvaltıdan sonra hemen gelen uykuyu uzaklaştırmak için 8-9 arası, akşam üstü 17-18 arası.Böylece dönüşlerde kesiksiz 3 saat uyuyor bende günlük hayata dâhil olabiliyorum. Büyük çaba sonrası kurduğumuz düzen aniden bozuluveriyor. Örneğin aşılar.İki, üç gün yeniden Emir kafasına göre rahat hayata geçiyor.Sabah erken kalkıp emip, biraz kestirdikten sonra tekrar tekrar yatıp kalkıp hiç bir şeyden memnun olmaz biçimde talepler talepler. Aşağıdaki gibi aşı kartı buzdolabın üzerinde duruyor tabi ki tarihleri kaçırmak istemeyiz.Bu tatminsizliğin sebebi birden beliriyor. Alt çenede iki diş var. Hiç böyle bir şey hayal etmemiştim. Doktorumuzu arıyorum “108 günlüğüz ve diş çıkardık” diye. Genetik olduğunu diş köklerinin anne karnında oluştuğunu anlatıyor. Kolik ağlamaları yeni geçmiş istediğim düzeni tamda oluşturmuşken!Yüz üstü yatırıldığına ağzı nereye denk geliyorsa orayı ıslatıyor, kollarını kullanarak başını kaldırabiliyor beni izlemek için ciddi ciddi başını çeviriyor.Evin içinde değişik markaların bebek bezleri doldu. Çünkü aldığımız bezlerden 3 tanesini kullanıyoruz ve pişik oluyor. Hangisinin alerji yapmayacağını çözmeye çalışıyoruz. Alerji yapanları da altını açtığımızda oluşan fıskiyeyi yakalamakta kullanıyoruz. Gerçekten çişi havada emiyorlar böylece ne benim yüzüm nede Emir’in yüzü çiş ile yıkanmıyor.Pişik için havalandırma taktiği iyi geliyor. Güzelce yıkayıp kurulayıp Gündüz için ince pişik kremi gece için daha kalın yüzey bırakan pişik kremi uyguluyoruz. Altını kapatma işini biraz ağırdan alıyoruz. Asla pudra kullanmıyoruz. Birde akıllıca koca karı ilacı denedik banyoda son durulama suyundan sonra doğal maden suyu döküp çıkarıyoruz. Hiç fena etkisi yok boynunun altında oluşan isilikler hemen iyileşiyor.Abisine karşı özel merakı var. Yiğit onu kucakladığında o tuhaf tutuştan çok memnun. Bizim yüreğimiz ağzımızda tonumuz ile oğlum söyle tutmalısın desekde ,cevap aynı “Emir böyle seviyor”. Tamam o zaman aralarında anlaşmışlar demek ki.4. ay gülücükler:Diş çıkarmanın değil dişin uzamasının daha can yakıcı olduğunu hep birlikte öğreniyoruz. Doktorumuz d vitamini yanında ve demir’de içeren bir damla öneriyor. Tadı çok fena. Emir neyin içinde olursa olsun fark ediyor bu nedenle yeniden doktorumuz ile görüşüyor ve “ben alsam sütümden geçen kısmı yeter mi “diye soruyorum.D vitaminini vermek kolay o pratik bir damla emerken memenin kenarından veriyorum, zaten ilk haftadan beri verdiğimiz için tadına alıştı ancak yoğunvitamini vermek çok zor. Zaten günde iki kez sokaklardayız bu güneş de D vitamini kaynağı fakat dişlerin uzaması yinede çok ızdıraplı. Bu kaprisli dönemde ek bir kapris kaynağı çıkarmamak için vitamin desteğinden vazgeçiyorum. Zaten boy kilo gelişimi süper.Şurup bitene kadar gerçekten ben içiyorum. İşleyip Emire verdiğim inancı geliştiriyorum.Odasının farkına varmaya başlıyor onun için çift mekân yapıyoruz.Oyun oynayıp uyuyacağı bir oda. Uyanık kaldığında bizim yanımızda kalması için halının üstüne serdiğimiz çift kişilik yorgan. Bu yorganın 3 nevresimi var bir gün ara ile değiştiriliyor. Renkleri genelde zıt ve parlak, büyük ve küçük desenlileri var.Odadaki mobilya için Avrupa’da ki uygulamayı yapmak istiyoruz. Avrupa da yeni doğan bebeğin yatacağı yatak yeni olmuyor. Mümkünse birkaç bebek büyütmüş, böylece cila ve yüzey parlatıcı kimyasallar eskimiş oluyor. Bunların satıldığı bitpazarlarına nur yağıyor.Bizde çevremizdeki arkadaşlarımızın kullanılmış yatak, beşikleri var mı diye araştırıyoruz. Bir sepet ve tam istediğimiz gibi köşeleri yuvarlatılmış beşik buluyoruz. Odasını hamileliğimin 5 ayında su bazlı boya ile boyatıyoruz. Koku doğuma kadar çıksın istiyoruz.Loş aydınlatma, kapatıldığında gerçekten karanlık olacak perde, saat, yerde halı yok. Küçük raflar ve renkli oyuncaklar, duvarları hareketlendirecek resimler. Fonksiyonu en büyük parça; alt açma yatağı. Kenarındaki cepler, altındaki yedek çamaşır koyma gözü, açılınca çıkan küvet gerçekten bel ergonomisi için çok rahatlatıcı. Arkadaşımda vardı emzirme koltuğu o da anneyi çok rahatlatıcı bir şey ama bizim odanın büyüklüğü yeterli olmadığından onlara gidince koltuğun tadını çıkarıyoruz.“Bebek sık sık kucağa alınmamalı, yoksa alışır! “Ben bu cümleden nefret ederim. Bebekler bence sadece bakım için anne kucağında olmamalı. Özellikle böyle erken diş çıkarma gibi zorlu dönemde “Atlatırsın koçum, ben yanındayım “demek içinde kucağıma alıyorum.”oh be herkes yattı gel azcık dedikodu yapalım” diye de kucağıma alıyorum Çünkü ben bu bebeği öpüp koklamak, sarıp sarmalamak için yaptım çok terbiye merakım olsaydı evcil bir arkadaş alırdım.Bu aya ait bir video var çok belirgin biçimde “agu abi” diyor. Her söylediğimize kendi dilinde yanıt alıyoruz. Çok güzel gülümsemeler, sesli kahkahalar duyuyoruz. Bazen kendi sesinden irkildiği de oluyor.Bahsettiğim yorganın üzerinde uzanma çalışmaları yapıyor. Yorganın bittiği noktada doku farkını algılıyor parmaklarıyla bir ileri bir geri yokluyor.Bacaklarımı açıp yere oturuyorum arasına Emir’i koyarak oturma pozisyonunu öğretmeye çalışıyorum. Azcık kayınca tedirgin oluyor, ellerini başının üzerine kaldırma, dizlerini dirseklerine doğru bükme, ve kollarını bacaklarını bükmesini sağlıyorum. Bu egzersizler aynı anda şarkılarla yapıldığı için tam bir keyif paylaşımı oluyor. Emir den sonra ben egzersize başlıyorum. Şu göbekten kurtulmak gerek artık. Benim egzersiz yapmam Emir’e daha komik geliyor.Bu ayki doktor kontrollerimiz de şunu öğrendik. Anne sütünden farklı yiyeceklerin tadı ile tanışmaya başlamak gerekli. Şu biçim de yapılacak: önce mevsimde neler var ise liste yapılacak. Sonra 3 er gün aynı gıda tattırılacak. Tattırma işlemi öyle besleme değil gerçek anlamda sadece tanıştırma yani bir çay kaşığı. Listeye pozitif veya negatif olarak işaretlenecek. Böylece anlıyorum ki benim ufaklık tatlı sevmeyen nötr ve ekşiye yakın tatlara daha yatkın.Emir’in gözünün önün de bir şeyler sallıyoruz. Bazen oyuncak bazen kumanda gözle takip süper bir yerden sonra eller devreye giriyor. Aniden yakalayıp ağzına atıyor. Oysa biz “saate bak saate bak “şeklinde onu hipnotize etmeye çalışıyoruz. Bu arada iki el bir birini vücudun değişik noktalarında buluyor. Bazen kafanın üstünde, bazen göbek de.Abisi şunu oynamayı seviyor. Oyuncaklarından birini alıp yer çalıyor. Kucaktan başını uzatıp hüzünlü hüzünlü oyuncağa bakıyor.Bebek büyütürken benim önem verdiğim iki şey var bir fiziksel bütünlük, iki duygusal farkındalık. Yiğitle ilgili kısımda duygusal farkındalık ve ifadede sorun yok bazen kıskandığını ifade edebiliyor, bazen ağlama seslerine alışamadığını söylüyor. Bende diye karşılık veriyorum her şey biraz daha büyünce yoluna girecek diye yatıştırıyorum.Ancak Yiğit’in fiziksel bütünlüğünde zaman zaman problemler oluyor.Bu kez de okulda basket oynarken el bileğini çatlatmasın mı? Şimdi aynı derecede bakıma ihtiyacı olan iki bebeğimiz var.Eşimle paylaşıyoruz. Yiğit’i sabah giydirip okula göndermek, kahvaltısını hazırlamak, banyo yaptırmak onun. Okul döndüşünde aynı işler benim.