Bismillahirrahmanirrahim.
Gemiler suda batmıyo. Uçaklar aşşa düşmüyo. Böyle bi tarihte yaşıyorum, benim gibi yaşayan insanoğullarıyla birlikte. Bi ok var ekranda. Fareye benzemeyen, ama adına fare denen cihazla aynı anda, aynı doğrultularda hareket ediyor. Eskiden yakından kumanda ediyoduk televizyonu. Uzaktan kumanda çıktı. Yok kirlenmedi dünya. Tembelleşti biraz. Kaset var. Hatta cd var. İnceliyorum üstünü, büstünü. Bant gibi bişey var kasette. Cd’de o da yok. Ama ses veriyo. Görüntü görünüyo. Dizi çekiyolar. Film yapıyolar. İzliyoruz. Başka yerde oluyo, eve ulaşıyo. Arabalar yürüyo. Canlı değiller. Dünyadan da uzaklaşıldı. Evrendeki memleketler ziyaret ediliyo inceden inceye. En küçük zaman dilimi an, resme dönüşebiliyo. Bakıyoruz sonrasında. Geçmişteki ana. Zaman makinası gibi. Ben burda yazı yazıyorum. Evimden. Siz yazıyı okuyosunuz. Evinizden. Telefon var. Konuşuyorum. Duyuyolar. Uzaktalar. Kablodan ses gidiyo. Kablosuzu var. Görüntülüsü de var. Sıcağı sıcağına. Elektrik geliyo eve. Nerden geliyo. Kazıp çıkarmıyolar. Enerjiden enerjiye mutasyon oluyo. Kablodan geliyo. Hep zaten öyle oluyo. Sonra canlılar var. İnsan var. Köpek kedi var. Ben varım. Yiyorum. Büyüyorum. Kim büyütüyo beni. Kim diyo büyü. Hücre diyo. Genler davrandırıyo. Bina yapıyolar. Gökdelen yapıyolar. Köprü. Baraj. Zor şeyler. Yapmışlar. Ben yapmadım hiç. Cam nası şekil alıyo. Porselen var. Üstünde desen. Kim koydu üstüne deseni. Fabrika koydu. Fabrikayı kim kurdu. Nası kurdu. Elbise kumaş. Şapka takıyoruz. Ayakkabı giyiyoruz. Hep giyiyorum ben. Herkes giyiyo. Gaste çıkıyo. Yazılar var. Kitap basmışlar. Okudum bi tane. Trafik. Kalabalık. Okula gidiyoruz. Hastane var. Doktor var. Devlet var. Halk yönetiliyo. Hapis var. Suç var. Kanun kural var. Yoksa hapis var. Öğretmen de var. Öğrenci var. Öğretmen öğrenciye öğretiyo. Öğrenci öğrenip öğretmen olabiliyo. Silah var. Savaş oluyo. Barış geliyo. Gelmiyo. Otobüsler oraya buraya gidiyo. Metro tren duraklarda geziyo. Taksi de var. İş var. Para alıyoruz. Topraktan aş çıkıyo. Ona para veriyoruz. Gençler var. Ben gencim. Eğleniyoruz. Eğlendirik şeyler var. İçki var. Sigara var. Tahta var. Eşya oluyo. Ağaç tahta oluyo. Kağıt oluyo. Kuzu var. Yiyorum. Büyüyorum hep. Düşünmüşler her şeyi. Kapı var, kapamak için. Ayna var. İçinde ben varım. İçinde bakan var. Başbakan da var. Ülkeye bakıyo. Banka da var. Paraya bakıyo. Su geliyo dağdan. İçiyoruz. İçmezsek ölüyoruz. İçen de ölüyo en sonda. Cenazeler var. Gömüyoruz. Dua ediyolar. Kıtalar var. Ülkeler var. Kültürler. Tarih var bi de. Geçmiş var. Kral var sultan var. Din var. İnanıyoruz. Kız var. Erkek var. Aşk var. Kablo var. İçinden ses, elektrik geçiyo. Eve su geliyo. Boru var. Su nerden geliyo. Barajdan geliyo. Gölden geliyo. Orman var. Dere var. Baya bi düzen her şey. İyi bi tarihte yaşıyorum, benim gibi yaşayan insanoğullarıyla birlikte.
Amin.
yorumlar
dikkat ediyorum bugünler de çok yazıyorsun. sana kısa bir tatil gerek kardeş. yoksa bu işin sonu hayır değil.
trainspotting kibi yazmışsın:)
şarkısını hatırlattı bana. onunda çok uzun prelude kısmında, fish’in bağıra çağıra ateşli misyonerler gibi okuduğu bölüm de “amin”(amen)le biter.
“asking questions, pleading answers from the nameless faceless watchers….” aklıma geldi bak şimdi. neyse evde dinlerim artık.
hazır bahsi geçmişken şöyle bir site var. bu sitede marillion’un şarkı sözleri pek bir detaylı pek bir nefis açıklanmış. (tabi ki fish’li zamanları, zaten fish şarkılarının yanında yıldız var)
Canım ya kıyamam.
tam orhan veli tadında… okuturken gülümsettin… 🙂