Başka Dilde Aşk, yönetmen İlksen Başarır‘ın ilk filmi olmasına rağmen, ilk filmlerde rastlayabileceğimiz çoğu aksaklıkları/aksamaları bertafar edebilmiş son dönemlerde çekilmiş güzel Türk filmlerinden birisi.Konusu şimdiye kadar çoğumuzun malumu olmuştur, ben yine de temelde işitme engelli bir genç olan Onur ile işitme engelsiz Zeynep adında bir genç kızın ilişkisini anlattığını, bunun yanında normal insan-anormal insan kavramlarına değindiğini, insan ilişkilerini özellikle de arkadaşlık ve aşk ilişkilerini incelediğini, bunları yaparken de toplumsal sağırlığı da ele aldığını söyleyeyim.Başka Dilde Aşk‘ın ele aldığı bu kavramları sinema sanatı bazında anlatmada başarılı olduğunu düşünüyorum (tabii sinemadan anladığım kadarıyla). İşi acındırma boyutuna taşımadan, işitme engelli birinin kendi ayakları üstünde durma çabasını izlerken, Onur’un bu işi nice engelsiz insandan daha iyi yaptığını görüyoruz, aynı zamanda ilişkilerinde de “normal” (!) insanlardan daha sağlıklı bir anlayışı var. Zeynep’in Onur’u sahiplenme ve ona ayak uydurma çabası da nice insana ders verecek nitelikte.

Başrol Oyuncuları Mert Fırat ki adı yönetmenin adıyla beraber senaryoda da geçmekte ve Saadet Işıl Aksoy ki kariyerinin en başarılı işlerinden birine imza atmakta, neredeyse firesiz bir oyun çıkarıyorlar. Onur’un annesi rolünde de Lale Mansur‘u görüyoruz ki zaten kendisi için söylenecek fazla bir şey yok.Başka Dilde Aşk oldukça özgün ve hoş sahneleri yüzünden de bende ayrı bir yer edindiğinden ufak tefek kusurlarını (bazı sahne geçişleri, açıklığa kavuşmayan bir iki konu vb.) görmezden geliyorum rahatlıkla ve aynı rahatlıkla da izlemeyenlere muhabbetle tavsiye ediyorum.