Bana göz kırp,Seni hissederim.Sana dokunurum.Seni duyarım.Seni içime çekerim.Tuzlu gözyaşın yanaklarından süzülürken duruyorsa aniden,dudaklarımdadır..Seni tadarım.Sadece bana göz kırp.Genç kız yaz tatilinde, Paris e giden sevgilisinin dönmesini sabırsızlıkla bekliyordu..Gözlerini kapatıp elini açtığında, bir dilencinin paraya olan tutkusu gibi, avucuna bırakılan parfümü sıkıca kavradı..İlk tanışması böyle olmuştu tam 10 yıl aradığı parfümle..Olgun bir kadın olmayı beceremediği yıllarda her gittiği ülkede onu aradı..Her fırsatta, Paris ziyaretlerinde gruplardan ayrılıp saatlerce parfüm dükkanlarını dolaştı, birçok arkadaşından istekte bulundu..Parfüm üreticileriyle konuşup, içeriğindeki çiçek isimlerini verdi, Fransa da üretimi durdurulmuştu..Ulaşamadı, olmadı..Gözlerini kapatıp o kokuyu hayal ettiğinde hissedebiliyordu ancak..Tutkunun acizliğini, istediği halde ona ulaşamadığında anlıyor, yerine yenisini koyamıyordu..Evden çıktı, bütün gün şehri dolaşacak, alışveriş yapacak, içindeki kasvetli havayı dağıtacaktı..Küçük bir oyuncakçı dükkanı gördü, içeriye girdi, yılbaşı süsleri göz kamaştırıyordu..Başında bir ağrı hissetti, süsler parladıkça onu yoruyor, herbiri hareketli, oyuncakları izlerken Alice harikalar diyarında, şurubunu henüz içmiş küçülmeyi bekleyen bir kız gibi mağazanın tam orta yerinde duruyordu, başı döndü, vücudu ağırlaştı, dizlerinin üzerine çöktü, eğilir eğilmez onu farketti..”Bana göz kırp, seni hissederim” parfüm için yazdığı ufacık dörtlükleri mırıldanmaya başladı, mutluluktan uçuyor, alışveriş sepetine doldurmadan önce, şişesinin üzerinde ellerini dolaştırıyordu.. Mağaza sahibi kısa bir dönem için üretildiğini, arkasının gelmeyeceğini söyledi..Yıllarca aradığı parfümü bu küçücük dükkanda, tam anlamıyla tesadüf eseri bulmuştu..Başka ne dileyebilirdi ki..Hepsini satın aldı..Sevinçle eve geldi..Kutusunu yırtarak açtı, işte buydu..Yıllarca heryerden aradığı, ulaşmak için günlerini harcadığı parfümden onlarcası elinin altındaydı artık..Koku bütün odayı kapladı, içine çekti, bir insan yıllarca bir kokuya, bu kadar özlem duyabilir miydi..Aniden duraksadı, koku cazibesini kaybetmişti, gayet sıradandı..Ulaştığı için olabilir miydi, ya da bir zamanlar ona, bu parfümü hediye eden kişiye olan aşkı mıydı, onu değerli kılan..Şişeyi hırsla duvara fırlattı, duvardan yere doğru süzülen damlaları izledi bir müddet, koku burnunu yakıyordu, cam kırıkları etrafa dağılmıştı, titriyor, hıçkırıklara boğuluyordu..Herşey O’nun yanındayken güzeldi, herşey aşkın verdiği haz’la birleştiğinde çekiciydi..Neredeysen, nasılsan, bana göz kırp sevgilim, hissederim, mutlu yıllar..
yorumlar
ayşe kulin yıllar önce yeniyüzyıl gazetesinin pazar ekinde hikaye – yazılar yazardı, onları anımsattı bana.
tatminsizlikmidir nedir
Sevgilisini bırakıp paris’e tatile mi gitmiş ?Vay be..
entel ilişkiler bunlar
gayet large..
olgun bir kadın işi değil bunlar
serkeş bir yaşam tarzı, bohemsel hareketler..
parayla aşkı satın alamıyor oysa, alabildiği sadece parfümler,o parfümler ki onlara o kadar para döküp bir de duvarda patlattığı parfümlere dökülen paralarla neler yapılır oysaki
Beğendiğiniz için teşekkürler, Ayşe Kulin i severim..Parfüm delisi olanlara, saygı ve sevgilerimi sunarım..
diğer yorumları sallamamış, muhatap kabul etmemiş
Aşk olsun..
kaale almamış hakkaten..
yok farzetmiş, dikkate değer bulmamış
yok, cezbetmedi beni yorumlarınız..Konu sadece parfümdü, çok beğenilen bir parfüm neden özelliğini kaybeder, ya da çok beğenerek yazdığınız bir hikayeyi neden bir müddet sonra beğenmezsiniz..
çünkü doyumsuzuz..
maymun iştahlılıktan
barbarız biz..
kadir kıymet bilmeyiz
münafıklığı severiz.
benmerkezciyiz,
sigaraya özendiren görseller kullanmayı severiz..
ne kadar güzel bir hikayeydi sevgi pbk, özlemişim yazılarını:)bazen peşinde koştuğumuz, emek verdiğimiz, istediğimiz şeylerin elde edilmesiyle önemini yitirmesi..herkesin başına gelmiştir. kokular ve dokularla hayatımıza girenler bir gün gittiğinde önemini yitiriyordur belki de her şey..yüreğine sağlık
onnuproya katıldım, sevgilisiz parise gitmek. ıhıhı ben gidmezdim:)
neden kayboldu sevgili burdan belli oluyo işte
parfümleri duvarda kıran zihniyet, yarın neleri nerelerde kırmaz ki ?
bir şişe parfümle 10 tane muhtaç çocuk beslenir/okutulur
duvarın boya badana masrafını hiç konuşmadık bile..
evet ya, işin bir de o tarafı var.
boş işler bunlar, milli servet dövizler böyle yurt dışlarında shoping centerlerde çarçur ediliyor
evet, bir de bu tarafı var.
ülkemizin mis gibi eyüp sabri tuncer kolonyasını kıçı kırık fransız parfümüne yeğlerim
sonra biz neden bir avrupalı gibi değiliz, biz neden onlar gibi olamıyoruz serzenişleri..
bir kemal kükrer sirkesinin tadını hangi fransız sirkesi verebilir ki ?
elma sirkesi miüzüm sirkesi mi
bu fransızların sudan korkan bi kralları vardı bunların saraylarında helâ yoktu, bir boş oda sıçmak işemek için kullanılırdı, o oda bokla dolunca başka bir oda açılırdı, hakeza sudan korktuğu için banyolarıda yoktu ve yıkanmazlardı, kokuşup dururlardı, gel zaman git zaman ne olacak bu iş diye düşünürlerken bir aklı evvel hoş kokular yaptı ve krala bunları sundu, o zaman bunlarda bu kokuları sürünmeye başladılar, işte tapılan parfümün gerçek hikayesi budur.şimdi napıyorlar bu ticari metaya tonla para verip milli serveti duvarlarda patlatmak için heder ediyolar
sigara dumanında benzen, nitrozamin, formaldehit ve hidrojenyanit gibi kanser yapıcı maddeler bulunur.netice sigara içmek öldürür.
sigara içeçeime, nişantaşı pradadan çanta alırım
oyuncakçı dükkanının rafında yıllarca durmaktan bozulmuş olmalı o parfümler…ki isabet olmuş, bu sayede yazar geçmişe saplanıp kalmaktan vazgeçecek belli ki…
yazar geçmişe mi saplanıp kalmış ?
sapla samanı karıştırmış
çok boşladı kendini bu aralar..
gelgitler yaşıyor ruh bedeninde
ultra lüx yaşam standartının vermiş olduğu bezginlik var cümlelerinde..
Öncelikle, sigara içmek tiryakilik demek değildir.İçki içmek alkolik demek olmadığı gibi..Şu bir gerçek ki, en güzel parfümler Fransa da üretilir..Kahve kokusu, bir müddet ara vermek ilham verdi..Kelebekçim, eskiden daha dikkatliydin sana ne oldu, sorarım..Parfümler eskiden kalmamış, şöyle bir cümle kullandım…Mağaza sahibi kısa bir dönem için üretildiğini, arkasının gelmeyeceğini söyledi..Ayrıca, Eyüp Sabri Tuncer den vazgeçtiğimi kim söyledi ki..
ama hep birşeyler eksik, bu durum içsel benliğini yoruyor, kendi ruh haliyle ikilemler yaşamasına sebebiyet veriyor
mascalzone latino.
parfümlerimiz sınırlı stoklardadır, fırsat reyonlarımızı ziyaret ediniz
Latino, gerçekten derinlik önemlidir benim için ama, yazılarıma yapılan yorumların derinliği beni daha çok etkiliyor..Siz bir çok yazıda yüzeysel geçişler yaparken, sizi vuran cümlelerin etkisinden kurtulamıyorsunuz bazen..Bu derinliğin önemini daha çok arttırıyor..
Bence aranan parfüm değil, parfümün duygularına yerleştirdiği kişi aranmakta. Parfüm kokusu kişiyle özdeşleşince anlam kazanıyor. Burada eksik kalan aranan kişi, kişinin kokusuyla parfüm kokusu birleştiği zaman birşey ifade ediyor.Mecnun’un Leyla’yı bulduğunda, Leyla’yı tanımadığını derler…
Evet Tea, ne aşk parfümsüz ne de parfüm aşksız kalamaz..Mecnun, Leyla yı kısmını açar mısın biraz..
hangi cümle beni vuracakmış şaşarım ben buna
Seni vurmuyor, okuyanın duygusallığını yoruma dönüştürüyor..
Mecnun çöllerde perişan gezer, yıllar geçer. Leyla da eski Leyla değildir artık. Değişmiştir, yaşlanmıştır,Bu benim Leylam olamaz der Mecnun.Kısaca bu.
hee o bakımdan diyosun
Leyla nın parfümü değişmiş olabilir mi..
na garip deyilmi, insanı kendi kokusuyla deyil de kullandığı parfümle anar olduk.çok suni yaşanıyor en önemli anlar
Elbette yazınla karşılaştırmak niyeti değil ama, aklıma geldi yazmış bulundum.Parfümü de değişmiştir bilki bilmem…
Parfüm seçimi kişiliğe yansır..İnsanlar seçebilirler, eşlerini, giyisilerini, parfümlerini ama başka canlılar seçemezler..
başka canlılar, maddelere değer vermezler insanlar gibi de ondan
bir dişi aslan 30 erkek aslan arasından eşini seçer,balinalar ha keza öyledir, yunuslar vs.aile hayatı yaşayan pek çok canlı vardır yeryzünde,vede kendi kokularını tanıyan,tabi bunları bilmek gerek, yoksa sallamak çok kolay
İnsanım diyen herkes iyi ve kaliteli bir hayatı hak eder.. Bunun için çalışırız, ama biliyoruz ki istekler imkanlarla sınırlıdır..Burnuma gelen güzel bir koku olmaz ise beynim çalışmaz benim..
e normal bi durum sizin için.açın parfümlerinizi koklayın bol bol faydalı olur diyorsanız
Ayrıca kokuya maddiyati karıştırmanız, kokunun anlamını en güzel parfüm şişelerine yüklemeniz, 10 yıldır peşinde oluduğum, ve aniden bulduğum, bulana neredeyse tüm mutluluğumu bağışlayacağım kokunun 10 euro olduğunu bilmemeniz, sizi nerelere yöneltti..Oysaki hiçbir dönem hiç bu kadar ucuz parfüm kullanmamıştım, bir sevgilinin verdiği çocukluk değerini, hiçbir maddiyat taşıyamaz herhal..
ay şimdi fiyatını söyledin diye ben down mı oldum,verilen madde ile sevdiğini anmak nasıl birşey ki, yıllarca o maddeyi ara dur, bulunca da sevgilin yanında değil diye patlat duvarda, bi şeyler eksik ama ne?
hakkaten nooldu bana yau….
aşıksın olabilir
şah !
Kokunun kendi doğallığınla birleşip seni cazibenin kucağına böyle savurmasını değil 10 yıl 50 yıl da geçse ararsın..Koku cazibe tutku ve aşk, ezberden uzak..
ararsın ama bulamazsın, üretimden kalkınca dolanır durursun,
Bulunca, sevinçten çıldırsın ama..Sonra yanında onu sana hediye eden sevgilin yok diye üzülürsün,Sonra başka parfümlere de aşık olur, onların peşlerine düşersin, hayat yetmez buna..İnsanlar da ölür, kokular da..Hep yerine yenisi gelir..
ha şöyle, reele gel.şimdi de düşün bakalım o sevgilin şimdiki zamanda kime parfüm hediye ediyo.
Eminim başka hiçkimseye o parfümü hediye edememiştir..Ben bulamadıysam kimse bulamaz..Bahse de girebilirim..:))
aynı parfüm olması gerekmezkizamanımızda çok çeşit var, gün geçmiyorki bi günde onlarca çeşidi çıkmasın
Evet haklısın, bu benim takıntımdı, neyse ki buldum, halloldu, sen de rahatla..
imdi rahat mısın gerçekten, üzerinden bir yük kalkmış gibi hafifledin mi,
Evet, ulaşamadığım bir tek o vardı, yıllarca kafamı kemirdi..
ohh kuş misali uçuyosundur şuvan
Clin D’oeil anlamı : Göz kırpTeşekkürler, sevgilim, göremeyeceğim yerlerden kırptığın anda hissettim, onu buldum..Sen de sağ ol Latino..:)
e bu parfüm deil ki, eau de toilette
Buna da şükür, başka bulamadım..
sabahtan beri kekledin bizi burda parfüm diye
Aman yaw aradaki farkı bilmeyen düşünsün..Kendime göre oldukça içerikli bir yazı yazdım tutup ta parfüm kelimesi yerine ”Eau de Toilette” mi diyeceğim şimdi, içerik bana ait..
Ben de eski birşeylerin son damlalarını sürünmekteyim üzerime bugünlerde,hediye bir parfüm gitgide tükenmekte.. Yeni başlangıçlarımın arasında bu kokuya yer yok asla hayatımda,birdaha almayı,alıp da duvara fırlatmayı düşünmüyorum. Yepyeni kokulara yelken açıyorum…
yazıyı okur okumaz aklıma gelen parçadır.yazıya armağan edeyim.J Lo’dan geliyor… Love Don’t Cost A Thing
İyi yaparsın lL Mare..Teşekkürler, Pilli Pati, bu tür klipleri çok seviyorum..
Herşey O’nun yanındayken güzeldi, herşey aşkın verdiği haz’la birleştiğinde çekiciydi..Ve belkide hersey suya yazilmisti. Ama kalp unutmazdi. Bir parcasi hep ondaydi…
buyrun 🙂
pek manidar olmadı belki ama bir nebzede olsa mecaz olmadan isteğine karşılık olsun..
…
Olur mu Talos, çok sevimli..Teşekkürler..
rica ederim, sizin resimde pek heycanlı oldu hani:)
Norah Jones – Man Of The Hourpek zevkli bir parça.
Ben de çok beğendim, son albümü değişik..
/
Rolling Stones – It’s Only Rock ‘n Roll tavsiye ederim…
woww, harikasın, onu da çok severim..