EvetAya benzer göbeğimama üzerinde bir kalp var taşıdığımhem de sadece senin için çarpan bir kalpakşam rüzgarları eser bir meltemcesinesanki 14 yaşında ki kuzenimi görmüşcesinealkole hayatını adayan teyze oğlumkumara kendini kaptıran hala kızımgibive seninle göbek taşında uzanmalarımızsanki o an beynimde yıldırımlar çarpmışçasınabakteriden yapmış olduğum el feneri gibihayatımı aydınlattın.sadece teşekkür ederimimza ;ben ve göbeğim
yorumlar
3 gün dür hafife bakmamustum du bi bakim oldumamanin bu ne ?Hafif sanattan ve sanattcudan acayip anlar olmus.Bu nasul ask ? Bu nasul duygu yogunlugu !Büyüke yeteneksin ….
Teveccünüz efenim,sağolun varolun..
bakteriden elbise duydumdu da, el feneri duymamustum hey gidi hey!
A ha burada.buyrun
hocam 20 li yaşlarda plastik bebeğe aşık olan üniversiteli genç misin?aşk milleti kurutuyor, sen göbek yapıyorsun.anlamıyorum seni.
sen girmeyince böyle oluyor. anlamıyorsun.
sevdiğim yanımda olunca nedense iştahım kabarıyor halbusi kendisi sadece 75 pound ağırlığında..
Onnupro alkolik bir ask bakterisi kacmis olmasin icine göbek tasunda?lol!
Aerc günde bir kez bari olsa bakim baree! yoksa halimiz fena-
yolu sevgiden geçen herkesle bir gün buluşuruz harlem kardeş.
yolu sevgi,den geçen herkesin ta …
bu blogtan gidermisin manson, burası sevgi,aşk ve kuzenlerin birbirlerini umarsızca sevebildikleri bir blog.
giderim
sevginin yollarunda gaza basman temmenisi ile
bayılırım bmw farlarına..
Enee görükmedi. Şöyle veriyimAğbi gelmeyin üzerime. Sev dedi gözlerim.
bu arkadaşın geri kalan 17811 mesajınıda okumak isterdim.
ben başlığa bakınca belesh yazmış sanmıştım, yanılmışım. yüreğine sağlık onnupro. Tebrikler!
+rep leri görelim
Yannız galanthus menevşeyi seven rengini göze alır da feci aforizmaymış 😛
düşünüyorum menekşe renginde ne gibi bir sorun olabilir diye sanırım. bok moru olarak adlandırabilir.
bock moru filipinli çok büyük bir edebiyatçıdır.orhan pamuk 1 elif shufuck 2 bok moru 3 tür.
kahretsin ne kadar da kötü bir renk menekşe moru. böğğk
iki türkten sonra geldiğine göre kesinlikle çok büyük bir edebiyatçı olmalı
Onnu mesenesini buldum. Ama geçen zaman içinde hem kadın hem galatasaraylı olmuş arkadaş.…
adı da ece imiş.eceler çirkin olur genelde.salla gitsin.
eceler prenses gibim olurlar bir kere
I ıh. 4’te 3 çirkin. 4’te 4 ukala.
ya avalianch ne biçimde süper heyecanlar yaşıyon ha. o yaşlarda oluyo bi tek onlar. ben bazen rüyamda görüyom aşık olmuşum filan ne biçimde heyecanlı ve mutlu.hamiş/ henüz üç yaşında bir kardeşim var seni ondan bile kıskanıyorum….
Sanat budur, iç iç kudur. Ciğerine sağlık, +rep, teşekkür et şeysine bastım…
Emeğe saygı lütfen…
Senin mutlu bir yuvanBenim perişan halim10 ay görmiycem onuEkşindan durdu kalbim
şiirinde el fenerini işlediğin içinel feneri ile beyaz rus tan kazandığım 5 puanı sana hediye ediyorum. güle güle kullan kardeşim.
Onnuprro, açık bir meydan okuma mı hissediyorum bu şiirde? Yoksa ben mi çok alınganım. Sanki bazı dizeler sırf “Mavilikler’i ne söylersem çileden çıkarırım?” düşüncesiyle kaleme alınmış gibi geldi. Neyse, belki ben büyütüyorum… O kadar da değildir herhalde.
lütfen sanatımı sorgulamayın..
gözlerim faltaşı oldu, doldu güldü:)yaw her şey güzelde etiketlerdeki kasap beni bitirdi:)
neden bitirdi sayın magico ?
sanatın mikkemmmel onnu, ama kasap ne olu ki diye etiket sorgulaması yapabilir miyim ki:)
yapabilirsiniz tabii, aramızda bazı arkadaşlarımız dış görünüşe çok fazla değer veriyorlar,eserimde bu konuya yer veremediğim için etiketlerde konuya değinmek istedim.
Sanatını sorgulamak ne haddimize Onnupro? Sadece espri anlayışından söz ediyorum ben.
espri anlayışımda ne var ?
Karşındakini sinir etmekten hoşlandığını söylemek istiyorum. Benim abim de hoşlanır bundan mesela. Bunda yanlış bir şey yok.
beni yanlış tanımışsınız, size bu konuda yardımcı olamam..
bu arada 166 new tweet birikmiş:)
Sen de beni yanlış anladın. Beni sinir etmen gibi bir talebim yok benim. Ama “bazı insanlar sinir etmekten hoşlanır” diyorum sadece. Dedim ya, benim abim de böyledir. Bu yüzden anlayabiliyorum seni.
abinin espri anlayışında sana göre bir problem olması ve buradan yola çıkarak benim espri anlayışımı kategorize etmen beni şaşırttı açıkçası..
Aranızda bu yönden öyle büyük bir benzerlik var ki kategorize etmemem mümkün değil. Yalnız bir şey dikkatimi çekti, söylemeden geçemeyeceğim Onnupro. Hernekadar bana karşı olumsuz duygular besliyorsan da hiçbir zaman saygısızlığa varan bir üslup kullanmıyorsun. Bu özelliğini de belirtmeden geçemeyeceğim.
sayın onnupro şu sanat galerisini basıp davetlileri döven ‘Gerici ve Yobaz’ takımı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sanat galerini basan o gerici ve yobaz takımına benden daha karşı olan biri olamaz. Ama o sanat galerilerindeki eserleri, ellerindeki kadehlerle beyinleri yarı uyuşmuş bir halde baygın gözlerle izleyen davetlilerden de çok hazzettiğimi söyleyemeyeceğim Dolce Magico. Onnupro olarak hitap etmişsin ama gerçek muhatabının ben olduğunu anlayabilecek kadar ayık bir durumdayım. Her şey yerinde güzel… Ara ara hepimiz bir yerlere gidip alkolle kafamızı dağıtmak, günlük koşuşturmacadan uzaklaşmak isteyebiliriz. Ama bunun yeri, o sanat galerileri değildir kesinlikle. Tersine öyle yerlerde çok açık bir zihne sahip olmalıyız ki o eserlere gerçek değerini verbilelim. Bilmem anlatabildim mi sayın ilerici, aydınlık gençliğin sözcüsü Dolce Magico.
Alkollü müsün bu saatte? Ben bile başlamadım daha. Vay be..
sen ne kadar alıngansın yaw..ne alaka yani, ne bileyim bu konuda yaran olduğunu..bugünün ana konusu bu, twitter da olsun her yerde olsun bu konuşuluyor.
la havleeeeee cuk cuk ! kahvesine konyak isteyen?
üstteki yorumlarını yeni okudum mavilikler, yaw onnupro şiir yazmış sen yine üstüne alınmışsın yok efenim seni sinir etmek içinmiş felan..sanırım sen bugün negatif günündesin ki her söyleneni kendi üstüne alınıyorsun..
sanata,sanatçıya ve sanatseverlere karşı yapılan bu saldırıyı kınıyorum.
İŞTE BU HER NE OLURSA OLSUN KINANACAK DURUMLARIN BAŞKA AÇIKLAMASI OLAMAZ..
Doce Magico, içtenlikle özür dilerim senden. Gerçekten de alıngan bir günümdeyim. Lütfen kusura bakma.
harlemim şuan itibari ile kahveme konyak isterim arkadaşım:))))
derhal !
taşlamasınlar konyaktan sonra, dikkat ediniz..
Ben anlamuyom kardes bu adamlar acliga ,tecavüze ,yokluga ,satulmusluga ve daha sayamayacagim cürümüs onlarca seye …………………….ayaklanmuyolar dasanat evinenie ayaklanuyo bir bilen va mu?bu arada serefe!
ama’dan önceki bütün cümleler geçersizdir, hatırlatırım. şöyle gerine gerine iyi ki dövmüşler deseniz daha samimi bir yorum olurdu. sanat galerilerinde sarhoş olunmaz korkmayın. oraya gelen kimse bedava içki var, dur bir sarhoş olayım diye gelmez. beyinleri yarı uyuşmuş yorumu kadar saçma bir yorum olamaz. dünyanın her yerinde sokakta içki içmek serbestir. sadece toplu yaşam alanlarında yasaktır. misal metro, otobüs vs. o yüzden sokakta içki içti diye bir insanı dövmek kadar cahillik ve barbarlık olamaz. bu olaya bahaneler falan bulmayın. olayın şiddetini hafifletmeye çalışmanızda cabası.acilen rönesansa ihtiyacımız var.
önemli değil tabi ki sayın mavilikler.. yeter ki siz pozitif olun..
çünkü bu tür olaylara tepkisiz kalamayız.gerçek sanatseverler zaten öyle bir yerde nasıl içileceğini çok iyi bilir. içki içiliyor diye her ortamı ayyaş ortamı diye tanımlama zihniyetlerini kabul etmemiz mümkün değildir.
Evet, sokaklarda içki içmek yasak değil. Ama sokaklarda içki içen insanların direksiyon başına geçip ortalığa dehşet salması kanunen yasak. Gel de anlat o alkollü kafaya bu yasağı. Muhtemelen “Ben sarhoş değilim!” diye bas bas ortalığı yıkacaktır, çoğu sarhoş gibi. Bu duruma yasaların ne gibi bir çözüm bulduğunu da anlatabilirseniz, bu konuda tek kelime söylemeyeceğimden emin olabilirsiniz sayın Nevdalist.
verdiğiniz örnekle konumuzun ne alakası var sayın mavilikler. içki bütün kötülüklerin anasıdır, içki içenleri döverek yola getiririz mi demek istediniz?elbetteki içkinin zararları vs var. bin kere yazdım, kötü olan içki değil; nerede duracağını bilmeyen insanoğludur. bizim yapacağımız tek şey özgürlükleri savunmaktır. bu özgürlük size zarar veriyorsa kanuni yollara başvurursunuz. misal sokakta çok gürültü yapmışlarsa polisi arayın vs gibi.
neden olayı hala saptırıyorsunuz..içki içmenin zararlarını tartışmıyoruz ki syn mavilikler, bunu sebep gösterip insanların dövülmesini tartışıyoruz.özgür düşünceye saldırdılar, onu tartışıyoruz..
ağzıyla içen insanları severim..
Bu ülkedeki bu alkol sevgisini anlamam mümkün değil. Sanki gerçekten yaşamımız için çok önemli, hayatı her yönden çok daha üst noktalara götiren, olmazsa olmaz bir şeyi kötülüyorum. Mesela diyorum ki “Asla tiyatroya gitmeyin.” Ya da “Sakın aşık olmayın.”… Sadece diyorum ki her şeyin bir yeri var. Alkolün de mekanı belli. Çok ihtiyaç duyuyorsanız o belirli yerlere gidin, kafanızı dağıtın, stres atın. Bu sizin tercihiniz. Kimse karışamaz. Ama bu yöndeki özgürlüğünüzü çok da abartıp alkolü yaşantınızın merkezine de koymayın. Ayık kafayla gidilmesi gereken yerlere ille de “Ben özgürüm” naraları atarak alkollü olarak gitmeniz gerekmiyor. Sanat galerisine gidin, sıcak bir kahve alın yanınıza, güzel güzel izleyin sanat eserlerini. Alkol alma özgürlüğünüzü orada alkolsüz olarak geçireceğiniz birkaç saat almaz elinizden, korkmayın. Oradan çıkınca tüm mekanlar yine sizin. Madem ille de alkol tüketmek istiyorsunuz, girin o mekanlardan birine. Bu kadar zor bir şey mi bu?
Sokakta kahve içilmesi yasaklansın. Kahve yasaklansın. İçmeyin..
Ayrıca ben konuyu saptırmıyorum. O sanat galerisini basan gericilere ben de en az sizin kadar karşıyım. Çünkü o kafadakiler sadece alkol alanlara değil, kısa kollu tişört giyen kadınlara ya da ne bileyim kafalarındaki doğru insan modeline uymayan herkese de karşı… Bu durumda karşı olduklarından biri de benim. Nasıl savunabilirim ki onları? Ben sadece onlar böyle büyük bir yanlış yaptılar diye alkolü çok üst noktlarda bir yere koymayalım, diyorum. O gericiler o sanat galerisini basmadan önce alkol neyse bastıktan sonra da aynı şekilde yer bulsun zihinlerimizde. O saçmasapan adamlar bir yanlış yaptı diye alkol olumsuz yönlerinden arınmış olmuyor çünkü.
yok anacım beyin bedava da olsa olmayınca olmuyor..
Bu sefer alınganlık yaptığımı söyleyemezsin herhalde Dolce. Sözlerini aynen iade ediyorum sana. Ayrıca da tekrarlıyorum: Alkol kötü bir şeydir!!!!
Mavilik ,sen Rusyayu,isveci,dogu blokunu vs vs ülkeleri görsen demekamanin burda alkol banyosu var die kacarsun.Basina bisi gelemis cok büyük travma yapiyorsun.Herkesin derdi kendine büyük gelir.Bize burdan bisi ögretemezsin.Biz nerde ne zaman duracagimizi biliyoruz.üstelik her türlüsünde!!! biseyi kullanmak la ona bagimli olmak arasindaki kathi cizgiye dikkat edersen sevinirim.Basta !cok bile yazdim .
evet o kafadarlara söylüyorum ve alkol iyi bir şey diyende yok zaten hala neden anlamıyorsunuz..böyle bir olayı işkence ayarında dayakla çözen zihniyetin bence beyni bedava da olsa tınnn.
alkol bütün kötülüklerin anasıdır. eee cennet de anaların ayağının altında. o zaman cennete ulaşmak istiyorsak alkol almalıyız gibi iğrenç ötesi bir espri yapacağım.yaşasın alkol kardeşliği.
Siz şimdi bana inat gidip bir de büyük rakı açarsınız bu satte. Hay Allah’ım, neye niyet, neye kısmet? İnsanları alkolden kurtarayım derken iyice alkolik yapacağım?
anacım sen biraz daha yoğunlaşırsan bizi başka bağımlı da yapacaksın neredeyse töbe:)
aynen öyle. senin yüzünden hepsi işte…
Ne demis büyük Türk düsünürü Ajda Pekkan aynen öyle ,aynen öyle ….bir baksa düsünürde demiskicahile hendek atlatmak kadar bosh bir caba yoktur.
Tamam, pes ediyorum. Sustum. Hiç içmeyenleri de içireceğim bu gidişle. Vebal altında kalmak istemem.
Harlem tam susacağım, bir laf atıyorsun ortaya. Yine ağzımı açtırma istersen.
hoş bu saldırıda içki bahane esas sanata saldırmışlardır, galerinin web sitesini incelediğimizde içeriğindeki eserler gözönüne alındığında..bitaraf ve bertaraf mevzuatı gündeme çaaat diye oturmuştur.
annovv iyi ki evropa’da filan yaşamıyor yorum sahibisi. bi de bu olay bir zamanlar makalecinin bayan demeyin sendromuna dönüşmüş. maviliklerin zannımca özel bir nedeni var alkol alımından nefret etmesi için ama sürekli bunun kavgasını veriyor olması ve alkol tu kaka modunda ortalıkta dolanmasını da beyhude görüyorum.bi de o uyuşuk beyin yarı baygın gözle sanat galerisinde dolanma söylemini de abartılı ve komik bulduğumu söyliim.
alkol felan bi yere kadar da şu sokak ortasında öpüşenlere hakkaten çok kızıyorum..hele bir de sanat galerilerin de öpüşmüyorlar mı ? deliriyorum resmen..hele bir de sanat galerisinde alkollü bir şekilde öpüşen görünce direk çıkartıyorum annemin yadigarı döner bıçağını..
onnupro bu görüntüden sonra hangi bıcağını çıkarırsın bilemembakkk turbanlı kızların yaptığına abowe
sen tut iki insanı röntgenle sonra da atatürk filan diyip nutuk at, ironik
Yahu bunun türbanla yada alkolle ne ilgisi var anlamış değilim. İlla birine bağlanacak yane, ne kadar basit..
Bide kızlar deyince hani kızkıza felan sandıydım. Bi açtım baktım, hüsran..
insanlar özgürce içebilmeli ama özgürce sevişememeli!iki dakka bile demokrat rolü oynamayı beceremiyonuz. bu görüntüyü kınayan bir kalas, sanat galerisini basandan nasıl bir farkı olduğunu düşünüyor? bunu yanlış bulup paylaşıyorsan maviliklere ne çemkiriyon sıkılmadan. az iki dakka tutarlı ol be adam/kadın…
çok komiksin anthro..birr.. onnupronun yaptığı bir şakayı devam ettirirken turbanlı bir kızın uygunsuz hareketini örnek vermem mi sizi rahatsız etti ha.. turbansız bir kızın örneğini verseydim o hoşunuza mı giderdi..kalas olurken yanlış yere başkalarını kendinize benzetmeyin derim.
bunu yanlış bulurum ya da bulmam, ama gidipte onları dayakla yola getirmem…
kıtlığa bakar mısınız inanamıyorum yaa deminden beri benim konuştuğum herkes özgürce içebilmeli mi..sana inanamıyorum anthro sende kıt anlayışlı olamazsın. yuhh yani
e bi de dayak atmaya kalksan atatürkçülük adına, bir numaralı atatürkçüsün sen derdim. az gayretli buldum seni.ayrıca soruyorum gayet açık, uygunsuz ne demek. maviliklerin uygunsuz bulduğu alkollü yaşam gibi bişey mi. kızların yada insanların toplum içinde sevişmesi mi uygunsuz. türbanlıların sevişmesi mi? madem uygunsuz bulabiliyorsak bişeyleri, maviliklerin (yada mavilikimsilerin) uygunsuz bulduklarına neden çemkiririz.son olarak, sana kalas demedim, bu şekil tutarsızlık kalaslıktır. ya tam demokrat olalım, yada alkolü demokratik tercih ve yaşam özgürlüğü adına savunmaya kalkmayalım.
bu ne şimdi ki? o kız türbanlı olmasaydı dikkat çekmezdi di mi?
yok sen maviliklerin ikizi olmalısın anthro, yahu ben içkiyi savundum mu yukarıdaki konuşmalarımın herhangi birinde, içki iyidir dememişim ki..yok bayılacağımm ben..yuhh ya aynı saptırmayı sende yapıyorsun..
konunun alkole gelme hızıyla türbana gelme hızı aynı. bok var sanki, hep aynı konu. kimse demiyor mu ne olursa olsun kimse kimseye saldırma hakkına sahip değildir diye. içkiliymiş sanane, türbanlıymış sanane, sevişiyormuş sanane!
içkiyle türban tamam da sevişme konusunda en azından toplum içinde sevişilirken daha dikkatli olunmalı diye düşünüyorum açıkçası..
ben hitabımda “az tutarlı ol be adam/kadın” ibaresi ile gayler hariç herkesi muhatap kılıyorum. (gaylara ayrımcılık yaptım evet) senin tepkin sana mahsus değil yada maviliklerin, benim veya buradaki diğer kişilerin refleksleri bu toplumun davranış kalıplarını dışa vuruyor. ben de bu genelin tutarsızlıklarına dem vuruyorum. bu sanat galerisini basanlar tipik 28 şubat senaryo oyuncuları değil de cidden samimi olarak alkole karşı ve dindar olduklarını düşünen insanlarsa, öbür tarafta türbanlı kızın üniversiteye yada parkta sevgilisinin kucağına sokulmasına karşı olanlara hangi hakla karşı koyabilir yada tam tersi. sadece konunun ve tartışmanın absürdlüğü ve manasızlığı senin videonda hit noktaya ulaştı ve oraya dem vurdum ben de. yoksa internet aleminde o videoyu bu gibi tartışmalarda ilk veren sen olmadığın gibi benim yazdıklarımı da ilk yazan ben değilim. söylenmedik söz kalmadı kısacası cancağazım bu konuda. artık uzaklaşmak lazım bu mevzulardan…
Anthro yavrum sen ne dion iki kelime ile anlatsan cok uzun yaziyon okuyamuyom ki!
iki kelime ile anlatılacak düşünce yapısı oluşturduğumda onu da becerebilicem harlem. şimdilik beceremiyom, kursa bile gittim olmuyo. sevgilimi bile uzun metrajlı sözlere dayanıklı olanlarından seçiyor ve park-bahçelerde uzun uzun sevişiyorum. ben böyleyim. napak..
harlem cicim sokakta sevişme olayına turbanlı bir kızın örneğini verdim diye nerdeyse kalbura basacaklar sanki beni..verdiğim örnek turbansız bir kızın olsaydı, anacım değil böyle sorun olsun içine düşerlerdi o da başka mevzuu..
O halda devam et! gün gele harman ola.
Türbanlida türbansizda sokakta nasil sevisiyo? Evi yokmu bu insanlarin yada gidecek bir yerleri…. herseyi devletten beklememek lazim diyorum.
bi de beleshe katılıyom ben. kızlar deyince umut dolmuştu yüreğim.
bence insanların sokakta sevişebilmeye hakkı olabilmeli ki harlemim. sevişebilitesi yüksek bir ülke olma yolunca ilerleriz böylece.
Kimseye sokakta sevisme demiyoruz zaten özgür demokratik ve seffaf bir ülke olduk.Ama sokakta cinsel iliskiye girmeye kalkacak kadar da abaza bir ülkeyiz …SINIR lar yani saygi edep SINIRLARI korunmali isterse cinli olsun ister götü acik,ister türbanli ister hintli insan SINIRLARINI bilecek .O kadar.
yani sınırları bilmek önemlidir sokakta sevişirken, mümkünse misyoner,doggy gibi klasik pozisyonlar tercih edilmeli orgy vs şeylerden kaçınılmalı die düşünüyorum açıkçası..
Kaç bardak içtin gardaş?
THOMASGUVEN DİYOR Kİ, (22 EYLÜL 2010 17:19)bırakalım yapsınlar bırakalım geçsinler demiş Adam Smith
Bedri Baykam
Bazı sanat eserleri alkol almadan yorumlanmaz..
anthro yavrum buldun saf çocukları sallıyorsun olmaz ki!!! video iğrenç ötesi onu geçelim, ancak unutma ki dini yaşam biçimini seçmiş biri bunun dışında bir davranış sergilerse bu her yerde olay olur. solcu birinin reklamcı olup parayı cukkalamasıyla benzerdir. bir hayat biçimini seçtiysek elbetteki onun gereklerini yerine getirmek lazım. yoksa zorla bunu seçtiğini, seçtirildiğini düşünürüz. ben başka örnek anlatayım: polonyalı olup da kapanan bir kadınla tanıştım, erkeklerle tokalaşmıyor ve bunu londra’da yapıyor. allahın bir kulu da sen yobazsın diyerek kadına saldırmıyor. herkes gayet medeni bir biçimde kadının tercihine saygı gösteriyor.durum budur, tercihlere saygı.
WARNING! Aşağıda yazılı olan yorum 3 satırdan fazladır. Uzun yazıları okumakta sorun yaşayan insanlarda baş dönmesi, mide bulantısı ve düşünsel ishale neden olabilir. Nevdalist, ben solcunun tekiyim ve aynı zamanda reklamcıyım. Söylemesi ayıp, bu ara üzerinde çalıştığım bazı projelerimle parayı da götürmek üzereyim utanmadan. Yaptığım ayıp bişey mi yani sana göre? Üstelik serbest piyasaya iman etmiş de bir marksistim.Olayın geyiği bir yana, evet görüntüde tezatlık var ancak bunu deklare etme hakkını bize kim veriyor. Bu kızlar yaşam tarzlarını tartışmaya mı açtılar da biz burada tartışıyoruz. İsterlerse cinsel ilişki yaşarlar ve bu yaşam felsefeleri ve inançları ile tezat olsa bile bunu tartışma hakkını bize kim veriyor? Belki, “evet, yaptığımız yanlış ve ben bu yanlışı yapmak istiyorum. Hata yapma ve kendi prensiplerimle çelişme hakkıma kimse burnunu sokamaz” diyorlar. O kızların açık olan versiyonlarının da yaşadıkları konusunda cık cıklama hakkını bize kim veriyor? Buradaki Çankaya polisi mi? Uygunsuz oturuş konusunda kolluk kuvvetlerinin uyarıları ahlak polisliği olarak eleştiriliyor da, sonra (çoğu Kemalist olan) bu hıyarların arkadaşları o videoyu Atatürkçülük adına -ahlak polisi edasıyla, hangi kanuna ve hakka dayanarak çekiyor ve özel hayatın mahremiyetine tecavüz ediyor? İnsanlar hata yapabilir, bu eleştirilir de ama bir ideoloji grubu bu özel hayata ilişkin malzemeleri topluma yayıyorsa bu onların ideolojik çöküşlerinin göstergesidir. Baykal gibi topluma mal olmuş bir insanın bile yaptığı hatanın (anlaşılan o ki parti içindeki çakallar tarafından) topluma yayılması nahoş karşılanmadı mı? Ben bile ‘terbiyesiz, ahlaksız bir insan’ sayesinde o videoyu izlemiş ve röntgenci merakımdan dolayı kendimden utanmıştım. (konuyu şu satırlarda çok ciddi ele aldığımdan bu yapmamam gereken espriyi dayanamayıp yaptığım için kendime ve o ‘terbiyesiz kişi’ye karşı ciddiyetsiz ve lakayt davrandığım için kusura bakmasın diyorum. Yakılan gemilerden sonra bile içimdeki lakayt çocuğu katledemeyebiliyorum)Bu görüntüleri çekenler kendilerini uygar ve bu 3 fingirdeşen kızdan hareketle namussuz varsaydıkları başörtülü kızları ise geri kalmış sanıyor. Özel hayatın mahremiyeti gibi “muasır medeniyet”in en temel hakkının ağzına s*çarken. İşte Atatürkçü kesimin ulaştığı muasır medeniyet noktası da budur.. mu diyeceğiz biz de bu lavuklardan hareketle?Ben kişisel olarak bulunduğum ortamın toplumsal duyarlılıklarına saygılı davranmaya çabalarım. (Bazen ben de sınırları zorlasam da) Sınırları zorlayan kişileri de görmezden gelirim. Bu görüntüler gibi, alkol kullanımı da toplumsal duyarlılıkları zorlar ve hatta başka insanların hayatına zarar verir, yada yok eder. Ama yine de belirgin risk olmadığı sürece bu konuda da burnumu sokmam. Şayet birinin yaşamına burnumuzu sokmaya başlıyorsak da, işte o saatten sonra bizim işimize de burnunu sokmaya çalışanlara ses çıkarma hakkımız bitmiş demektir.Londradaki yaşadığın örneği sunuyorsun. İşte mesele o. Uygar insanlar kendi hayatlarına saygı hakkını görebilmek için ötekinin de tercihlerine anlayışla bakabiliyorlar (her ne kadar kendilerine thaf gelse bile) Ben bu anlattıklarımı şu cümle ile zaten özetlemiştim yukarıda:
İnsanlar alkol kullansın veya türbanlı türbansız sevişsin. Üstünde durduğum sorun, eğer ötekini eleştirme hakkını kendimizde görüyorsak, kendi alışkanlıklarımızın da sorgulanmasına anlayış göstermek zorunda olduğumuzu bilmemiz gerektiğidir.
bu arada, mavilikler makalecinin evrim geçirmiş ve ters dönüp obsesif alkol karşıtı olmuş hali mi? tanımadığım için soruyorum.
Bir başka örnek:“Atatürkçü laik, demokratik insanların yaşadığı sitedir”Ama gel gör ki, bu ‘demokratik insanlar’ (insanların demokrat, sistemlerin ise demokratik olacağını bilmeyen bu ‘okumuş’ insanlar) yaşadıkları mekanda başka görüşte insanların yaşamasına ise izin vermeyen getto tarzı bir anlayışa sahip. Güler misin, ağlar mısın?
Anthro, hayranlıktan ağzım açık bir halde okudum bir önceki yorumunu. Bu nasıl bir olgunluktur, dedim. Herkese eşit derecede uzak durabilen, türbanlı bir kızla, modern dünyanın en uç noktalarında gezinen birine aynı hassasiyeti gösterebilen ender insanlardan biriydin çünkü. Senin hakkındaki bu güzel düşünceler kafamda yeni yeni olgunlaşmaya başlamış, “Vay be! Böyle insanlar da var demek ki!” diye düşünürken bir baktım yeni bir yorumun gelmiş. Duygularımızın karşılıklı olmadığını anlayıp bayağı bir bocaladım doğrusu. Ama önceki yorumundaki düşüncelerin değerinden bir şey kaybettirmez bu tabii.
Anthro, bir karışıklık olmasın diye belirtmek durumundayım: Ben bu yorumu yazarken sen bir yorum daha göndermişsin. O son yorum yazılmadan önceki iki yorumundan söz ediyorum ben.
samimi ve çok safça sordum sorumu. gerçekten onun yorumlarını hatırlatıyordu tarzın. yanlış laf ettiysem affola. kusuruma bakma…
Estağfurullah. Kusura bakacak bir şey yok. Sen insanları yargılamanın olumsuzluğunu savunan bir insansın. Bense, kendimi haklı bulduğum konularda karşı görüşteki insanları son derece yargılayan bir üslup kullanıyorum. Bu durumda senin beni bu yönde eleştirmen çok doğal. Eleştirmesen kendinle çelişirsin asıl. Bir sorun yok yani.
+1. Kennisi maviyi de çok severdi.
Avalianch, ben denizi sevdiğim için “Mavilikler” nickini kullanıyorum. Makaleci, maviyi neden sever bilemem. Belki O da denizsever biridir. Mavi konusundaki bu ortaklığımız, düşüncelerimizin de ortak olmasını gerektirmez, değil mi?
Düşüncelerinizin pek alakası yok zaten mavilikler. Ama içten içe inandım buna. Anthro’da söyleyince dayanamadım. Buraya kadarmış.
Mümkün değil olamaz, Makaleci çok çoook farklıydı..Şarap severdi, hatta Fransa dan getirtirdi şarapları..Nasıl bır yanılgıdır bu..
Belki maviliklerde zamanında şarap getirmiştir yurtdışından, belki akrabalarına bile hediye etmiştir, belki onun yüzünden alkolik olmuştur da akrabaları, vicdan azabı çekiyordur.olamaz mı ?
Her alkol alan alkölik midir..Neden kaçarsan ona koşarsın..Bak kemal Sunal a..
maviliklerin akrabaları alkolikmiş ama..
Demek ki kötüye bağlanabilen kişilik yapıları var, muhtemelen genleri bu konuya hassas..Neyse bize bu konuda söz düşmez..Benim ailemde herkes alkol alır, bir tane alkolik yok, bu yüzden korkmuyorum, ama araba kullanmaya karşıyım, dikkatin dağılıp karşıdan gelen bir acemiyi görmeyebilirsin..
Neyyyy! Mavilik makintoshmuymus?
qubarın merkezi Tophane de içki yüzünden kavga çıkmaz, ne bakıyon lan diye kavga çıkar, kıza laf attı muhabbetinden kavga çıkar, bizim mahallenin çocuğuna yamuk yapmışlar der kavga çıkar, burası bizim mekanımız akıllı olun dan kavga çıkar ama medyanın salladığı gibi ideolojik sebeblerden dolayı kavga çıkacağını sanmıyorum. Yok efendim içki içiliyormuş rahatsız oluyorlarmış falan filan o hikayedir, orası tophane birader, mahalleli o züppelere başka sebeblerle uyus olmuştur.Bu sebeblerin de sandığınız gibi mahalle baskısıymış referandummuş şeriatmiş falan filan alakası yoktur, mevzu başkadır.Bedri Baykam gibi osuruk olupta kendini sanatçı gören mandavallara gündemde durmak için bahane çıktı işte, eh bu ülkede entel takımının en iyi yaptığı şey de bu tür ıvır zıvır korkular yaratıp kendilerine kanal açmaktır.Yalnız muhafazakar gazetelerde yazdığı gibi mahallenin kapalı kadınına 2010 yılındayız bu nasıl kıyafet gibi laflar atıldıysa, o açtığınız sergideki resimleri dötünüze sokarız, baskının da kralını görürsünüz bunu da ilave edeyim.Bu saatten sonra atatürk dirilse zihniyetinizdeki Türkiyeyi bu halka dayatamazsınız, iş işten geçti artık.
Bu devir de geçer Serhus, takma kafana..Moda gibi, eskir fikirler..Yobazlar birlik oldu diye, ne sergi biter, ne de Atatürk e olan sevgi..
bu son derece derin sosyolojik irdeleme için teşekkürler, ser-hus. ben de “orada acaba ne olmuştur? bu entel dantel takımının yazdıkları kesin palavradır.” diyordum ki, sen imdadıma yetiştin. özellikle döte sokma kısmı çok açıklayıcı oldu.
ben bu şiiri tuttum sanıyordum, tutmamışım.şimdi tuttum, şiiri.
adı üstünde tophane işte..daha konuşmaya gerek mi var ?
Ser-hus’a ve bütün yeşilimsitrak fettoşçulara ithaf ediyorum. Kapak olsun.
Bakkal Cafer galerici Cansu’ya niye saldırdı?Medya Derneği’nde gerçekleştirilen eğitim seminerleri ve tartışmalarda “kamu yararı” kavramı sıkça gündeme geliyor…Bazı arkadaşlar, “Haberleri değerlendirirken kamu yararı olup olmadığına bakarım” diyor.Bir an için gayet makul görünüyor değil mi? “Bu haberi yayınladık, çünkü kamu yararı var.”Tamam da kamu yararı nedir?Var olup olmadığına kim karar verecek?Bence kamu yararı diye “bağımsız” bir varlık yok. Kimi için kamu yararı olan, başkası için “kamu zararı” olabilir.***”Kentsel dönüşüm” kavramı da, kamu yararı kavramı gibi, ilk anda “nötr” ya da “olumlu” bir çağrışım yapıyor zihinlerde…”Dönüşmeyle birlikte daha güzel, daha sağlıklı, daha zengin bir kentte yaşayacağız” vaadi var burada…Tamam ama hangi açıdan, kimin çıkarına, nerede, nasıl?Örneğin Sulukule bölgesi, kentsel dönüşüm projelerinin konusu olduğunda hemen akla, “Peki Romanlar ne olacak” sorusu geldi.Belediye, Roman vatandaşlardan gelen protestoları, onlara sağladığı dairelerle kısmen de gidermeye çalıştı.***Geçen salı akşamı, Tophaneli bir grubun, nispeten yeni olan sanat galerilerine saldırması da aynı bağlamda ele alınabilir.Tophane semtinin karşısındaki sahil, “Galata Port” projesi ile dönüştürülecek.Bunun sonucunda çevredeki binalar değer kazanacak.Peki emlak fiyatlarının artması kime yarayacak?Öncelikle emlak sahiplerine…Peki ya kiracılar?Onlar ne olacak?***İşte hayali ama gerçekçi bir örnek:Cafer’in işlettiği bakkal dükkânının kirası 100 lira… Dükkânın altını alışveriş, üst katı ise depo olarak kullanıyor.Benzeri bir dükkân da hemen yanda var: Bu komşu dükkân boş. Kirli. Duvarları rutubetli ve yıkık dökük.Geceleri berduşlar bozuk kepenkten içeriye girip uyuyor. İçerisi çiş kokuyor.Kimse burayı kiralamıyor. Çünkü en az 1000 lira masrafı var.Ama o da ne? “Sanat galerisi” açacağını söyleyen Cansu adlı bir kadın buraya talip oluyor.Dükkân sahibi fırsatın farkında: “300 lira isterim” diye kendince uçuyor. Tutar mı tutar.Galerici kadın pazarlık dahi etmeden, kontrata imzayı atıyor. Kısa sürede dükkânı pırıl pırıl bir hale getiriyor.Galeride çalışanlar bakkaldan alışveriş ettikleri için önceleri Cafer mutlu oluyor. Galeriye gelip giden güzel kızları süzmek de cabası…***Derken bakkalın kontratı bitiyor. Cafer’in ev sahibi de 300 lira kira istemez mi?Eyvah! Zaten iki sokak ötedeki (faraza) BİM’in düşük fiyatlarıyla cebelleşmekte olan Cafer, şimdi ne yapacak?Karısına ve üç çocuğuna nasıl bakacak?Cafer kiraların niye arttığının farkında:Asıl büyük tehdit caddenin öte yanındaki müstakbel “Galata Port” projesi.Ama onu önlemesi mümkün değil. Çünkü işin içinde sadece Hükümet ve Belediye değil, uluslararası sermaye de var: Avukatlar, polis, zabıta, cezalar…Bu durumda Cafer ve diğer kiracılar ne yapar?”Belki bölgeyi terk ederler de, her şey eskisine döner” (boş) umuduyla, Tophane’yi “mutenalaştıran” galericilere saldırır…Çünkü iki kesime birden yer yok:Ya eski tip dükkânı, beş kuruş sermayesi, ilkokul ikiden ayrılma karısı ve üç çocuğuyla Bakkal Cafer yaşayacak…Ya da modern sanata para akıtan iş insanları ile sanatçıların eserlerini buluşturan, fiyatları euro üstünden olan Galerici Cansu…Özetle: Kapitalist mekanizmaları işin içine katmadan, bu tip gerilimleri anlamak mümkün değil. “Yeni Madımaklar isteniyor” gibi kışkırtıcı saçmalıkları bırakın da, olayın bu yanına bakın.Emre AKÖZ, SABAH
şimdi bu hanım kardeşimiz,evvelinde çarpıtmayı alır, reelle çarpar, üstüne de irrasyonelle çarpıp iktidara kendini yamar.halk….iyi bir söylem.ağlatır güldürür.nötr bir kelimedir halk.burada soluyan her nick bilir gazeteleri göttten okumamak gerektiğini. gündemin ne gerekli bir unsur olduğunu. hele ki bu günlerde.ağır abi bu mahallede içkinin en kralı içilir. ağır abiler ağır içer ağır ağır sarhoş olurlar. öyle bakkal cafer in sattığı 70 cc lik yeni rakıyla, göt taşak örten iç donla, açıklanamayacak mesele.dün bizim mahallede de park davasına 10 larca kişi birbirinin anasını becerdi tabi lafta. anaları soracak olursanız balkonlarında ajda bardağında tavşan kanı çaylarını içtiler seyreylediler levyeyle kafa nasıl patlar.en delikanlı kavgaları it encek meselelerine taşımak saçma, taşınınca it encek gibi sadetten pay kapmak ta saçma.bu ülkede en solcusu da en sağcısı da en muhafazarı da tanga giyiyor. tanga tahrik unsuru. göte girmeyi kolaylaştırıyor.super hero DİYOR Kİ, (25 Eylül 2010 09:15)bu son derece derin sosyolojik irdeleme için teşekkürler, ser-hus. ben de “orada acaba ne olmuştur? bu entel dantel takımının yazdıkları kesin palavradır.” diyordum ki, sen imdadıma yetiştin. özellikle döte sokma kısmı çok açıklayıcı oldu.bu hanım kızımıza daha fazla değer verip her yorumumda götten amdan bahsedip anlatacağım kendisine tanga nereden alınır.bu ülkeye her daim her nevi fikir dayatılır güzel kardeşlerim. şu anda yaşadığımız gibi…bu halk eşeği yıllarca aynı semerle sattı durdu. farkı fiyatı mı yoksa.ve anthro parkta nam ibret sevişen iki genç için: insanların özel ve erotik yaşamlarını bu denli sergilemek hakkını size kim veriyor dedi ya…selam olsun hakların kardeşliğine.ben de hep derim bu radarlar, mobeseler, bu iki kat perdeler neden var.parkta sevişmeyin bak halkların kardeşliği.ya gelip yanınızdaki hanım kızı alıp kendileri becerir. yahut kabahatlar kanununa istinaden yargılanabilip para cezasıyla yırtabilirsiniz.fahişeler bile gidip mezarlıkta sevişiyor. içki alemlerini de gidin mezarlıkta yapın.
Tanga sevilmez mi yahu..
Ben parkta sevişebilirler demiyor ve bunu savunmuyorum ama AERC. Kapalı (yada açık) kızların, (ki burada bile ataerkil bir yaklaşım var. en az muhafazakar kesim kadar laik kesim de erkekten ziyade kızların sevişmelerini daha çok sorun görüyor..) kamusal alanda ve toplumun göreceği yerlerde sevişmelerine nasıl tavır konulabiliyorsa, başkaları da kendi hassasiyetleri konusunda tavır koyma hakkına sahip olur. İşte verdiğim örnekte olduğu gibi, diğer bir vahşi laik kadın da denizde ahlak polisliği yapıp “neden benden fazla kapanıp denize giriyorsun” diyerek bir başka insanı pençelemeye kalkabiliyor. Yada laik insanların oturduğu apartmanda bir komşusuna misafir gelen bir başörtülü kadına kaba tavırlar gösterebiliyor veya daha açık giyimli bir kadına tepki koyabiliyor, taciz edebiliyor. (ve yine verebileceğimiz örnekler hep kadınlardan oluyor. laik-dindar, her kesim sosyal gücünü kadınlar üzerinden göstermeyi yeğliyor. kadınlar da hala bu aptal baskıcı laikçi-dinci tepkilerde saf tutabiliyor)Yani demek istediğim, yeterince liberal ve özgürlükçü toplum değilsek her kesimin mahalle baskısına razı olmak zorundayız. Tophane veya şişhane olması farketmez.
anhtroya gönülden katılıp yorumsuz gidiyim ben
ilk önce kapaktan başlayalım, tencerenin kapağını açalımki yemekte ne pişmiş görelim, şimdi ben ya da sistemle sorunu olan biri neden fethullahçı oluyoruz anlamadım. Laiklerin ilginç bir sorunu var, sistemle sorunu olan herkesi homojen bir gruba bağlı zannediyorlar. Her sakallıyı cemaatçi sanmaları, hurriyet gazetesinin geleneksel şeriat geliyor haberlerine inanmaları… bunlar ayrı bir psikolojik hastalık.Artık iyice bunalıma girdiler ki şu süreçte bu kadar kafayı yemelerini normal karşılıyorum. Çünkü; bu kadar umutlandırılıpta hayal kırıklığına uğratılan başka saf bir topluluk yoktur. İçi boş kurtarıcılarla şişirilmiş mitinglerle hantallıktan savaşamayacak duruma gelmiş ordusunun sözde güçlülüğüyle kandırıla kandırıla ne hale geldiler.linkini verdiğiniz videodaki yorumları okuyorum da mahalle kültüründen habersiz, boş ideolojik hikayelerle büyütülmüş çakma sosyolog doluymuş memleket. Evlerin kıç kıça olduğu bir sokakta gürültüden kavga çıkıyor, bundan bile ideolojik argüman bulmaya çalışıyorlar.Şimdi bu referandum oldu ya moda olur her olayı % 58 e ya da % 42 ye bağlamak.Şöyle üç beş referandum daha olsa da alışsak artık referandumlara öğrensek referandum sonuçlarından ideolojik çıkarımların boş masal olduğuna..
Dolunaya mı..
Refarandum sonuçları açıklanmış, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan’ı çıkıp ilk konuşmasını yapıyor ve illegal yapılanmanın Türkiye ve Dünyada ki adresi tarikat şeyhi bir zavallıya teşekkür ediyor, selam gönderiyor, sizde ne kadar demokratik olduk hey hey hey diye seviniyorsunuz..Yazık size..
Hürriyet gazetesinde çıkan her şeye inanmayan zeki kalabalık, “yoldan geçen kızlarımıza laf ettiler, başörtüsüne küfür ettiler. o yüzden tahrik olduk. ” haberlerine inanıyorsa yine de zeki sayılır mı?
ben de buradan okyanus ötesindeki saygıdeğer insana sevgilerimi yolluyorum..lady gagaaaa, yavrum artık bu ülkede okyanus ötesinden sana sevgi de gönderemiyoz. bu ülke nereye gidiyor.. ne hallere düşüyoruz lady’m, anla halimizi.
pansilvanyaya selam çakma adetini de sizin pornocu genel başkanınız çıkardı, başbakan selam yollamış çok mu?
bir partinin genel başkanıyla bir ülkenin başbakanı arasında ki farkı bilmiyorsan normaldir, giyinen insanlar gördüğünde porno zannedersin..
ser-hus, kim olursa olsun, sıkıştığın anda bir insana pornocu diyerek puan kazanabileceğini zannederken gösterdiğin çirkeflik bir kenara; sistemle sorunu olan herkes fethullahçı olmazken sistemle sorunum var diye saçmalayan herkesle sorunu olan herkes chp’li mi oluyor yani?
Serhus ne demek istedigini hec anlayamiyorum.Bu konulari bekliyon bakiyon aha uygun konu dur suraya yazayim die kebikec gibi bekliyon ha!Onnupro büyük sanatcisin vesselam bir kac dörtlükle meger Türkiyenin sosyopolitik antrolojisini, anatomisini cikartmissin burdan bakiyorum pelvis darman duman…olmus kadinmu -erkekmi anlasilmiyor sistem.
sabah beri bakip bakip gülüyom !
Aynen:)))
bla bla bla bla….