insanların ateist görünmesi ile ateist olması gerçekten farklı bir olgudur. kendi ruhunun gücüne inanarak geleceğin kendi ellerinde olduğuna inanarak yaşayan kişi, gerçekten de inanan biri olduğunun tek ispatıdır. bu insanın tanrıyı inkar etmesi birşeyi değiştirmez. onun kendine koyduğu etiket ne olursa olsun o önce gelecekteki seçimi öngörerek olmasını arzulayan buna inanan biridir. çünkü yaptığı şey gelecekteki tüm olasılıklardan herhangi bir olasılığı kendine idealize edip bunu kendine seçmektir. hatta bunu başaramayacak olup olmaması da önemli değil önemli olan sadece buna inanmasıdır.öte yandan kişiselleştirilmiş tanrı yada allah ismini telaffuz ederek hep o kim yarattı öznesini yükleme sorarak inandığını söyleyip hep o kaderine boyun eğen, kendi seçimlerini yapmaktan aciz, korkan insanlar ateist olmalıdır. onların da isteklerini gerçekleştirmeleri için daha fazla toplumun kaanatine ihtiyaç duyarlar. toplumdaki bireylerin hep kendi kanaatlarını birbirlerine kullandırarak inanmaları birşeyi başarabilmeyi sağlayacağı kadar engelleyebileceği de bir gerçektir. bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm toplumlar kendi isteği yada zorla bir dine bir millete ait olmaya zorlanmış olabilir. çünkü yaşamaları için gerekli bir kabul olmalıdır. ama hep yalandır çünkü bize uygun düştüğü halde öğretilere ters düşen birşeyler varsa ona uyarak kendi inandığın değerlerin ideallerin yok olması gerekebilir. bu haliyle toplumsal sorun haline geldiğinde ise farklı bir din ve millet doğması kaçınılmazdır. bu yüzden din ve millet kavramlarında bilinçaltımıza işleyen tek olgu o din veya milletin sonsuza kadar var olacağıdır.