Gözlerindeki ışıltıyı dünyalara değişmem.Yüzündeki gülüşü ömrüm yetse de düşlesem,Kalbimdeki sevgiyi seninle paylaşabilsem,İçimdeki sensizliği fısıldayabilsem,Kirpiklerin bir ok gibi saplandı kalbime.Sesin kulaklarımda hala benimle,Sessizliğin dikkatimi çekti üstüne.Bakışların aldı beni uçurdu gökyüzüne.Kendine güvenen tavırların etkiledi beni.Çocuksu gülüşün büyüledi beni.O sıcacık bakışın birleştirdi bizi.Anla artık, seviyorum seni.Güliz Ardilli / İstanbul / 10 Mayıs 1998 Pazar
yorumlar
onceden yorum yapan arkadaslar olsa, bu siirinle, hafif te son gunun olurdu..
Yanılıyorsunuz. Hafif kimsenin babasının çiftliği değil. Herkes eşit yayın hakkına sahip. Önceden yorum yapan arkadaşların ya da şimdikilerin bu şiirimi veya herhangi bir şiirimi beğenmeyecek olması, benim şiirlerimi yada yazılarımı hafifte yayınlamama engel olamaz. Evet hassas bir insan olabilirim ama kendimi savunmasını haddini aşanlara, saygısızlık yapanlara da haddini bildirmesini bilirim. Bu 17 yaşımdayken yazdığım bir şiirdi. Sevmişim, hissettiğim duyguyu mısralara dökmüşüm. Şimdi yayınlıyorum. Beğenenler de olabilir, beğenmeyenler de. Ben o an hissettiğim duyguları düşünceleri yazarım. Başkalarının beğenilerine göre şiir ya da yazı yazmam. Beğenmeyenler de fikirlerini saygı çerçevesinde ifade etmekte özgürdürler. Aşağılayıcı ifadeler kullananlar ya da hakaret edenler de kendi seviyelerini, karakterlerini ortaya koymuş olurlar. Ne demişler kötü söz sahibine aittir. Daha öncede söylediğim gibi ben en beğendiğim şiirlerimi değil de en baştan itibaren yazdığım şiirlerimi tarih sırasına göre yayınlamayı seçtim. Şimdi 29 yaşındayım. Bu şiir 17 yaşında bir genç kızın hisleriyle, şiir yazmaya yeni başlamış birinin bilgisi ve yeteneğiyle yazılmış bir şiir. Aşk, yada karşı cinse duyulan sevgi herkesin yaşadığı yada yaşayacağı bir duygu. İnsanlar bu duyguyu yaşadıklarında da yazı ya da şiir yoluyla bunu ifade ederler. Bu çok doğal. Ama başarılı olur ama başarısız olur. İnsan emeklemeden yürüyebilir mi? Yürümeyi bilmeden koşabilir mi? Beğenin ya da beğenmeyin. Bunlar benim duygularım, benim hissettiklerim benim şiirlerim.Ve benim için değerliler.
O zaman bir an once 29 yasiniza gelin beni de bu eziyetten kurtarin..17 degil 7 yasindaki bile daha guzelini yazar..Ama bu piskinlikle buraya verdiginiz siirler inanin cok cirkin, okuyucuya saygisizlik bu, sizin gibiler yuzunden eski hafif yok artik..Birakin eski siirler olduklari yerde kalsin yeni bir seyler uretin..Bosuna isgal ettiniz bu sayfalari..
O sizin görüşünüz ben sizinle aynı fikirde değilim. Aynı fikirde olmak zorunda da değilim. Beğenmezseniz okumazsınız. Ayrıca kullandığınız pişkin kelimesinden hiç hoşlanmadım aynen size iade ediyorum. Esas saygısızlığı da sizin yaptığınızı düşünüyorum. Benim yaptığım sadece siz beğenin ya da beğenmeyin, yazmış olduğum şiirleri paylaşmak. Beğenmek ve okumak zorunda değilsiniz. Hafifte sadece sizin ve arkadaşlarınızın beğenceği yazılar ve şiirler yayınlanacak diye bir kaide yok. Hafif sizi memnun etmek için kurulmuş bir site değil.
Ayrica kendini bilen insan en az 5 kisi tutmaz ise yazmaz, bu begenilmedigi anlama gelir..Demek ki yazdiklariniz olduklari yerde kalmali..Devam etmek saygisizliktir..Vakti zamaninda Nevdalist demisti, burasi bakkal defteriniz degil..Kirpiklerin bir ok gibi saplandi kalbimeBu nedir en az 1500 sarkida ve siirde gecmistir bu cumle..Hadi tutayim kendimi diyorum, sinirleniyorum..Hayata donun biraz yaa..Hafif beni memnun etmez yazdiklarimla gosterdigim ozenle ben Hafif i memnun ederim..
hafifi bizi memnun etmek için kurulmamış olsada kişisel olarak ve son derece doğal olarak okuduklarımızdan memnun da kalmak istiyoruz.evet okumak zorunda değiliz ama okumadan kötü olduğunu bilmediğimiz için bunu ve birçok şeyi okuyoruz. okumadan yazsak da birileri ne önyargılısın diye atlar.eyvallah şiir seviyosunuz. ve eyvallah yayınlayıp paylaşmak istiyorsunuz. ama bari biraz seçici olun biz de okuduğumuzdan keyif alalım. bana ne sizin keyfinizden dersenizde haklısınız. bizimki sadece öneri.pbkya şiirinizin aşırı derecede kötü olması konusunda katılıyorum. ne edebi ne hissiyat bazında en ufak bir artı puan veremeyeceğim.bir de hafif şu ego pohpohlayıcı blog havasından kurtulsa hiç fena olmayacak.
@ pbk Sizin yazı yazma kriterlriniz beni bağlamaz.Burası benim bakkal defterim olmadığı gibi tekrar ediyorum sizinde babanızın çiftliği değil.Kimseyi bu şekilde saygısızlık yaparak kovamazsınız. Sizin isteklerinize ya da beğenilerinize göre hareket etmek zorunda değilim.Şiirlerimi kaç kişinin tutup tutmadığı ile ilgili bir kaygım da yok. Dediğim gibi insanlar beğenmekte ve beğenmemekte özgür.Ancak düşüncelerini sizin yaptığınız gibi saygısızca ifade etmekte özgür değiller.Lütfen özgürlüklerinizin sınırlarını ve haddinizi iyi bilin.Hafif beni memnun etmez diyorsunuz ama beğenmediğinizi saygısızca ifade ederk şiirlerimin sizi memnun etmesini, sizin beğeneceğiniz şekilde yazmamı istiyorsunuz. Ben ısmarlama şiir yazmıyorum. Beni kovma hakkına da sahip değilsiniz. Sevgili Mansonilized öneriniz için teşkkür ederim.Fikirlerinizi saygısızlık yapmadan ifade etmeye çalıştığınız için teşekkür ederim.Şiirimi kötü bulabilirsiniz.bu gayet doğal bir eleştiri.Siz hissiyat bakımından yeterli bulmayabilirsiniz. Ben gerçekten hissederek yazmıştım ama olsun elbetteki bu sizin görüşünüz. Size de görüşünüzden dolayı saygı duyuyorum. Dediğim gibi şiirlerimi tarih sırasına göre yayınlamakta kararlıyım. Fikrinizi paylaştığınız içind teşekkür ederim. Ben beğenmek zorunda olduğunuzu iddia etmiyorum zaten. Saygılı bir biçimde görüşlerinizi ifade edebilirsiniz.Ancak bazı arkadaşların yaptığı gibi aşağılayıcı, kırıcı, saygısız ifadeler hoş olmuyor. Bence bu benim belki beğenilmeyecek bir şiiri yazmamdan daha kötü. Sevgili Mansonilized önerinizi aklımın bir köşesine yazdım.Dikkate alıyorum çünkü saygısızlık içermiyor. Ancak kararım şu an aynı.
🙂 sevgili belesh, demek sizde şiirlerimi işkence gibi buluyorsunuz. Tamaaaam, bunuda yazdım bir köşeye.Sizide aldım listeye…:)))
Beni alacak bi liste yok. Ama listenin tamamı burada…
…
İmla uyarınız için teşekkür ederim.Dil kurallarına uymak önemli. Manalı şarkı içinde teşekkürler.Sevdiğim bir şarkıdır.
CHAT NOIR 1 ablacığım yazdıklarınız bir boka benzemiyor. İşin kötüsü boktan bile biraz uğraşarak birçok faideli, güzel şey çıkarabilirim. Ama yazdıklarınız da o da yok.Teşekkür edip durarak ve banane banane beğenmiyosanız okumayın diyerek de bi yere kadar. İnsanda utanma olur.Köpek olsanız kimse sizi her bulduğun ağaç dibine işeme diye azarlamazdı zaten.
Kalemim kırıldı…
Saygısızlığında ötesinde hakaret ve terbiyesizlik ediyorsunuz.Önce siz kullandığınız çirkin kelimelerden utanın.Seçtiğiniz kelimelerle seviyenizi ortaya koymuşsunuz. Sizin seviyenize inerek cevap vermyeceğim.
burda bi kendiyle çatışma var bence zira zaten cevap verilmiş. bir de bok deyince çok sevgili bok yazımı hatırlatmakta fayda görüyorum
Yazınızı okudum.Düşüncelerinizi akıcı ve bilgilendirici bir şekilde ifade etmişsiniz.beğenilmeyi hak edn bir yaı olmuş.Ancak kabul edersiniz ki hitap ve yazışmada kullanıldığında hakaret anlamı çıkıyor. Bu hoş değil. Ben argo konuşmaktan da küfür etmekten de hiç hoşlanmam. Küfürü kelimeleri ve zekası yetersiz insanların kullandığını düşünmüşümdür hep. Saygı benim için her zaman çok önemlidir. Sevmemek ayrı şey saygı göstermemek ayrı. Bir insanı sevmeyebilirsiniz, sevmek zorunda da değilsinizdir ama saygılı olmak zorundasınızdır. Cevap vermeyeceğim derken de doğru, terbiyemin müsade ettiği yere kadar cevap verdim.O noktadan sonra cevap vermeye devam etmek istemiyorum demek istedim. Ben haksızlıktan ve saygısızlıktan hiç hoşlanmam. Hoşlananınız olduğunu da sanmıyorum. İnsan kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmamalıdır.Ya da kendisine söylenmesini istemediği birşeyi başkasına söylememelidir. Söylüyorsa cevabına da hazır olmalıdır.
Cattik yine..
Sayın arkadaşlar.Chat noır arkadaşımıza fazla yüklenildiğini düşünmekteyim.Herkes kendi hür iradesinde özgürdür.Bu özgürlük anlayışı insanlara hakaret etme hakkı vermemektedir.Arkadaşımız şiirlerini yayınlama, diğer arkadaşlarımız da okumama hakkına sahiptir.Lütfen saygılı olmayı unutmayalım.
Desteğin için çok teşekkür ederim Nihansage.
Herkes yazı yazma hakkına sahiptir.Ama yayınlanır, ama yayınlanmaz. Bence önemli olan insanın kendini geliştirebilmesi.Kötü yorumlardan dahi bir ders alabilmesi.Kendi fikrimi sorarsan, senin şu andaki yazmış olduğun yazılarını okumak isterdim.Umarım kabini kırmamışımdır.
en azından günlüklerinde kalması gereken bu şiirlerden günde iki tane yayınlamasan nasıl olur?
Sevgili Nihansage, lütfen endişelenmeyin. Beni kesinlikle kırmadınız. Ben yapıcı ve saygılı eleştirilere her zaman açığım. Değerli fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkürler. Şiirlerimi yayınlamaya devam edeceğim. Sanırım son zamanlardaki şiirlerimi okumanız biraz zaman alacak. Sabırlı olmak lazım. Eğer beğendiğim şiirlerimi yayınlasaydım, geriye dönüp diğerlerini yayınlayamazdım. Oysa ben eksiklerimle, yazdığım başarılı ve başarısız şiirlerle bir bütünüm.Lisedeyken tam ismini hatırlayamıyorum, ünlü bir şairin gençlik şiirlerini yırttığını ve yayınlamadığını duymuştum. Bazıları öyle olmasını istesede benim şiirlerimin öyle olmasını istemiyorum. Mesela o şairin ilk dönem şiirlerini okuyabilseydik, geçirdiği aşamaları görebilirdik. Bense tüm yanlarımla bir bütün olduğumu biliyorum ve mükemmel gözükmek gibi bir endişem yok. Herşey aşama aşama. Bir de sizler yetişkin insanlarsınız. Belki şu anda benim bu şiirleri yazdığım yaşta değilsiniz. Bu şiirleri de sadece hafiftekiler okumuyor. İnternetin diğer bölümlerinden ulaşanlar da oluyor. Aynı duyguları yaşamış olanlar, yaşları 15-16 yada 17 olanlar belki daha küçükler, sevgiyi aşkı yeni yeni tanımaya başlamış olanlar kendilerinden birşeyler bulabilir diye düşünüyorum. Herkes hayata aynı pencereden bakmıyor ki. Herkes aynı yaşta ya da aynı eğitim seviyesinde değil. Herkesin yaşadıkları farklı. Ben şimdi 3-5 kişi şiirlerimi beğenmiyor diye yazdıklarıma sahip çıkmaktan geri durmam yada yayınlamaktan vazgeçmem. Eksikleri olabilir. Beğenmeyenler kendi oldukları noktadan kendi bakış açılarıyla, tecrübeleriyle bakıp kendilerine yakın bulmayabilirler. Ancak benim istediğim sizinde üzerinde durduğunuz ve olması gereken gibi herkesin birbirine saygılı olması, eleştirilerin dozunda ve yapıcı olması. Burası savaş meydanı değil ki. Saldırgan tavırlar hoş değil. Bence başarısı yeterli görülmeyen yazar ve şairler daha iyi olmaya özendirilmeli.Teşvik edilmeli. Böyle yazıdan şiirden el etek çekmesi istenmemeli, soğutulmamalı.Böyle yapılıyorsa bu pek dostça ve bilinçli bir yaklaşım değil. İnsan yaza yaza okuya okuya kendini geliştirir. Bu öneriler yapılırken ki üslupta çok önemlidir. Bir de aslında galiba herkesten kapasitesi dahilinde davranışlar beklemek lazım. Normal hayatında nazik, düşünceli, anlayışlı, olumlu olmayan insan kalkıp da benim şiirime yorum yaparken mi nazik, düşünceli olacak. Ben fazla şey bekliyorum galiba. Olmayacak şeyi istiyorum sanırım.Sevgili Menderes Utku, ben de sizin şiirlerinizi her ne kadar beğenenler olsada pek beğenmedim. Bunu sizi incitmek için söylemiyorum. Ölçülü biçimde yorumumu bildirmek istiyorum. Bir tek Rumeysa isimli şiirinizin ilk kısımlarını beğendim. Üslubunuzda elbet özgürsünüz ama şiirlerinizin fazla cinsellik içerdiğini düşünüyorum. Açıkça fikrimi sizi kırmak istemeyerek belirteyim ki ben de sizin şiirlerinizi pek beğenmedim. Ama Rumeysa isimli şiirinizde olduğu gibi bazı kafiyeli mısralarınız hoşuma gitti.Fikrinizi bildirdiğiniz için teşkkürler.Şiirlerimi yayınlamaya devam edeceğim. Beğeninizi ya da beğenmediğinizi, saygılı bir biçimde ifade etmekte özgürsünüz her zaman. Görüşlerinizi bilmek beni memnun eder. Yalnız hakaret etme niyeti olanlar varsa ve bundan zevk alıyorlarsa onlar hakaretlerini kendilerine saklasınlar yada bir ruh doktoruna görünsünler. Saygılarımla….
Tövbe yarabbim. Gençlik şiirlerini Facebook hesabı aç orda yaz ablacığım derdin ne. İyi şiirlerini görelim direk. Anlayamıyor musun? Burası bir vitrin. Ben hafif’e girdiysem menguzar’ın beynimde biri var yazısını okuyarak girdim. Başkası dönen muhabbete girdi. Başkası mansonun psikopatlarıyla girdi. Sonuna yetiştim ama yazılar sağlam olunca gelenlerde sağlam oluyor. Tersi de geçerli. Çaktın?17 yaşında kimse böyle şeyler hissetmiyor ablası. Kızların saçlarına asılıp ağzına boşalmayı hayal edebilirler. Klitorisini kesip nazar boncuğu niyetine takmayı hayal edebilirler. Ama böyle salak şeyler hayal etmezler. Şiir zeka olarak 12 yaşındakilere belki hitap ediyor. Onlara da zaten heryerde sevişin olum mesajı veriliyor bir de senin vermene gerek yok.Git. Yeteneğin yok işte. 10 tane şiir yazdın hepsi boktan.Hadi beceremiyosun bari teşekkürler saygılar diyip durma. Muhabbetin kaliteli olsun Huzurevine döndürdünüz lan burayı.Sonra gelenlere bak. COLORITO, NIHANSAGE.Hayır, parası için yapıyosun diycem 0,002 dolarlarla ve bu salak yazılarla komik olacak yani.
Küfürü kelimeleri ve zekası yetersiz insanların kullandığını düşünmüşümdür hep.chat noir sakın paniğe kapılma ama ıq’um 159 ve sitede üsturuplu sövsemde normal hayatta ana avrat düz giden çok edersiniz çüksüz kukusuzkurulan cümleyi devrik sayan bi insanım.hipotezinizi çürütmüş olmaktan mütevellit de kusura bakmayın demeden alamayacağım kendimi.
benim iq 160 allahtan da bu şiirleri anlayabiliyorum..
“oylesine olmali ki deginmedollemeli, yetmez orgasmusembriyon ve dolutbaslamali buyumeye beyindegevsemeden az sonra kollarbir seyler eklemeli verdigine.deger miydi yoksa bunca bekleme,ellenmemis organlardan elleribir oksayis gibi gelip gececekse.bütün diri spermalar, siirlerkalsın yerli yerinde,tavlı topraklara degil dekuru tahtalara dusecekse.”Bak çocuğum bu şiiri, ince ruhlu Behçet Necatigil amcan yazmış. Kabataş erkek lisesinde okurken yazıvermiş. erkek erkeğe okumanın bedeli işte.
Chat Noir, yapmayın bu işkenceyi.Benim zeka puanım düşük, anlayamadım şiirlerinizi ama bak… Acı çekiyor insanlar. (Umarım bu işe yarar)Sözlerim bir şiirle hitam bulsun:Eve geldim koşarak, okudum Hafif’i,Kafiyenin daniskası, kelimenin redifi,Chat Noir ne söylesem ablam sana,Kaç para ki yazdığının ücret-i telifi.
aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir,en sevdiğim tatlı kazandibidir.leyla sev beni sokma müşküle,beraber kaşık atalım iki tabak keşküle.(selam verir.)
evet evet, batırıp sallamaya en müsait tür. sürreal resim gibi işte. iç içe iki daire çizdim burada bireyin toplum baskısı içerisinde kendi kabuğuna hapsedilmişini resmettim. ya bir ittirip gider misin kardeşim.zaten sorun, herkes kendi yaptığı şeyin güzel olduğunu düşünüyor. nice kötü olan şey de, alıcı bulursa başarılı oluyor. ecayip heyvanlara benziirseeeen.
rızaa rızaaaa..yine coştun sallıyosun.söz alıcaz o kızı sana.ama çember,yuvarlak falan ayıp oluyo bak.hayvan,ittirip git falan;yapma gözünün çapaanı yidiim,yapma.
*
ayıp oluyo ama lütfü.leylayı istemem bak sana.