Bir insan düşünün…O, hayvanları çok sever. Öyle sandığınız gibi sevmek değil. Yolda, sokakta gördüğü her kediyi kucağına alır sever. En azından başını okşamadan geçmez. Televizyondaki yarışmalarda hayvanların işkence unsuru olarak kullanıldığını gördüğünde deliye döner. Hayvanları ayırt etmeden sever. Ayı da, kuş ta, kertenkele de aynıdır onun için. Hatta yolda üzerine yapışan minik böcekleri silkelemeye çalıştığınız zaman elinizi çeker, ‘sen üstümü temizlemek istiyorsun ama yavaş ol, onları öldürebilirsin’ bakışı atar ve nazikçe tişörtünü sallar, onlarda uçar giderler. İşte böyledir onun hayvan sevgisi.O, insanlar tarafından çok sevilir çünkü yüzünden hiç eksiltmediği bir gülümsemesi vardır. Herkesde yoktur bu gülüş, gidip koşup sarılasınız gelir. Bütün sıcaklığı gülümsemesinden fışkırır.O, kincidir. Kin tutar ve öç alır. Bu en kötü huylarından biridir. Gerekirse 40 yıl bekler öcünü almak için. Onun için hayatta herşeyin bir karşılığı olmalıdır. Eğer birisi canını yaktıysa onun da canı yanmalıdır. Hatta 10 katı şiddetinde yanmalıdır. Kin ve öcün ne kadar gereksiz olduğunu anlatamazsınız ona.O, paragöz değildir ama hırslıdır. Hep daha iyi yaşam standartlarında yaşamak ister, bunun için uğraşır. Şu yaşa geldim, bu yaşa geldim diyerek bir şeyleri kabullenmez. Ama parasını sizinle sonuna kadar paylaşır. Cebinde son 10 ytl varsa bilin ki ihtiyacınız varsa size verir düşünmeden. Hatta 7 ceddi sülalesine geri dönmeyeceğini bilerek hep para gönderir, yardım eder.O, sevgiden aşktan pek anlamaz. ‘Ben tüm kadınlara karşı aynıydım’ diyerek zaten genel sevgisiz tavrını ve karakterini ortaya koyar çekinmeden. Kimseye kendini özel hissettirmez çünkü belki de bunun karşı tarafın eline verilmiş bir koz olduğunu düşünür. İşin kötü tarafı sevgiyi sonuna dek hak eden kadına da hayatına giren her sıradan kadına davrandığı gibi davranır.O, estetiğe çok düşkündür. Estetik, güzellik ve bakımlı olmak bir kadında aradığı en önemli şeylerdir. Mesela sizin tırnaklarınız bakımsız ya da yenmişse siz ona layık değilsinizdir, hatta diğer tüm problemleriniz bu konudan önemsizdir onun gözünde. Sizin kaşlarınız çıkmış ve almamışsanız bir güzel paylanırsınız. Bacağınızda alınamayacak kısalıkta tüyler onun için derttir.Ya da mazallah yanınızda mendil, ayna, naneli sakız taşımıyorsanız bu sefer gerilimin şiddeti artacaktır.O, teknoloji delisidir. Elinde son model cep telefonlarından biri vardır, yada çantasında güzel bir laptopu vardır ama bu onun haftanın bir kaç günü teknoloji mağazalarına girip tüm yeni modelleri incelemesine engel değildir. Almak değildir amaç, takip etmektir. Bu konuda ki güncel bilgiler her zaman kendinden edinilebilir.O, televizyondaki o büyük kanallarda sadece bir diziyi izler, onun dışında yabancı dizi ve film izler. Türk film ve dizilerinden hiç haz etmez. Hatta ona ‘ölene dek belgesel izleyeceksin’ deseler gıkını bile çıkartmaz, mutlu mutlu göbek büyütür tv karşısında. Ayrıca kumanda egemenliğini sever. Karşı atağa geçecek olursanız ya zaten kumandayı alamazsınız ya da kavga çıkarır, kalbinizi kırar.O, bir kadının ne kadar ilgiye muhtaç olduğunu asla anlamaz. Durup dururken sevmeler, okşamalar, hadi gel seni bir gıdıdan öpeyimler yoktur onda. Bir süpriz yapayımda karşısına çıkayım onu şaşırtayımlar da yoktur. Kırk yılda bir birlikte olduğu kadını över, beğenisini iletir, ruhunu okşar. Onun dışında diğer kadınların güzelliği ise nedense her zaman dikkatini çeker ve hatta bunları birlikte olduğu kadınla sık sık paylaşır. Birlikte olduğu kadını ne kadar az yücelttiğinin farkında olmayarak….O, birde bunların aksine çok maçodur (büyük tezat). Yanındaki kadına bakılmasına deli olur hatta gider dalar adamlara. Karşısındakiler 2 kişiymiş o tekmiş umrunda bile değildir. Arada yumruk yer ama o sinirle yumruk atar ve karşı tarafın canını çok acıtır. Kimsenin yanındaki kadına bakmaz, kendininkine de baktırmaz.O, mükemmeliyetçidir. Yaptığı işte herkes onun çalıştığı gibi çalışsın, özenli olsun ister. Bir bardağın yerini o nasıl değiştiriyor ve düzeltiyorsa diğerleri de öyle düzeltsin ister. Herşey aynı en azından benzer şekilde olmalıdır. Bunlar olmadığı içinde her zaman yakınır, durur, mutlu olamaz, herkesin onun gibi olmadığını anlayamaz.O, sigara içmez, sigara içen biriyle uzun süre birlikte olmaz..O, yazıdan, edebiyattan, romantizmden, duygusallıktan asla anlamaz. Onu bir yazı yazarken, bir müzik bestelerken, sizin için hatta 4 satırlık bir yazı yazmışken bile bulamazsınız. Hatta bir de yazdıklarınızı okur, eleştirir, puan verir bu büyük üstat.İşte iyi ve kötü yönleriyle bir insan. Ne adı var ne sanı. Bir insan bir sayfayla tabi ki bitemez ama bu bir özetti. İşte bu benim sevdiğim, aşık olduğum adam..