Arçelik reklamlarını bu robot devşirmesi “Çelik” yaratığı türediğinden beri iğrenerek seyrediyorum. Semih Saygıner’i alet ettikleri bu son reklamla birlikte mevcut iğrenme dürtüsü “ünlüleri alakasız reklamlarda oynatanlara gıcık olma” güdüsüyle de birleşince yazmadan edemedim artık.Bilardo masası, topu ya da isteka alacak olsam, tabi ki Semih Saygıner’in görüşlerine çok önem veririm ama beyaz eşya ya da televizyon alırken neden ona danışayım ? Bildiğim kadarıyla kendsinin elektronik, teknoloji ya da beyaz eşya ile ilgili bir eğitimiz, uzmanlığı ya da tecrübesi yok. E peki neden ben onun “Bravo, bükemediğin çeliği öpeceksin.” dediği televizyonu ya da buzdolabını alayım ? Adamın işi çelik bükmek bile değil ki. Derdin çelik bükmekse gel gidelim sanayiye, bak nasıl büküyorlar çeliği de, emayeyi, de…Arçelik yetkilileri acaba Semih Saygıner’i oynatırken ne hedefliyorlardı ? Semih Saygıner ürünü övünce bütün Türkiye gidip onlarınkini mi alacak sanıyorlardı ? Reklam firması ne dedi de yedirdi bunu firmaya, çok öğrenmek isterim.Ayrıca bu “Çelik” yaratığı, bana göre, ilk gördüğüm andan beri inanılmaz itici ve hatta tiksindirici bir şey. Ve yıllardır en ufak bir şirinlik dahi yapamadı. Her Arçelik yazısı veya mağazası gördüğümde aklıma geliyor ve ürünlerden özellikle uzak duruyorum. Şu yada bu şekilde beni bilirkişi varsayarak bir şey soranlara da “Arçelik ürünlerini ben kimseye önermiyorum. “ diyerek muadil ürünlerden alternatifler sunuyorum.Ayrıca bu Çelik yaratığı sanıyorum hala animasyon olarak reklamlarda yer alıyor. Şu ya da bu şekilde 3 boyuta bürünüp reklamlara oynamışlığı yok. Yani teknolojide bu kadar ilerlermiş koskoca Arçelik reklamlarda elini kolunu oynatacak kadar bir maket bile yapamamış henüz. E ben e anladım onların teknolojisinden o halde…