* Biliyorum çok şey söylecektin bana. Hayatının sırlarına ortak edecektin beni. Kendini anlatacaktın, özlemlerini, beklentilerini, nasıl,Ama araya ayrılık girdi.* Sen anlatacaktın, ben dinleyecektim. Hiç bıkmadan bir dinleyici olacaktım. Ne kadar konuşursam o kadar mutlu olacaktım. Ağzından çıkan her cümleyi büyük bir açlıkla içime çekip beynime kazıyacaktım. Sonsuza kadar çıkmayacaktı oradan…Ama araya ayrılık girdi.* En sevdiğin şarkıyı söylecektin örneğin ben hemen çalacaktım. Bulamazsam, kendim söylecektim. En sevdiğin yemekten söz edecektin, ben üşenmeyip sana onu yapacaktım.“Duru sudan daha temizdir benim sevgim ; Sevgiyle bu oynayış da hakkımdır benim, halden hale girer başkaların da sevgi: Neyse hep odur.”
Ama araya ayrılık girdi.* Hayallerini anlatacaktın bana, ben de seninle o hayalin ortasın da olacaktım. Karın yağışına falan aldırmayacaktık, kendimizi güneşin ısıttığı kumsala atacaktık. Masmavi deniz bizi bekliyor olacaktı. Serin suların vücudumuzu ürpertmesine izin verecektik. Sonra yeniden kumsala uzanıp, hayalin içinde başka bir hayak kuracaktık. En çok nereye gitmek istediğini söylecektin, yolculuğa vuracaktık kendimizi. Git git bitmeyecekti yollar ama biz sıkılmayacaktık…Ama araya ayrılık girdi.* Bana sevdanı anlatacaktın, yüreğim heyecanla çarpacaktı. Bir sevgiliye sunuluş gibi sözcüklerin yüreğime işlecekti. Konuşssaydın, sözcüklerinle sevişecektim. Gözlerimi kapatıp, hazzın en dorukların da pervasızca dolaşacaktım. Kokunla sarhoş olacaktım.
Ama araya ayrılık girdi.* Kelimeler tutuldu sende. Ben gözlerinle konuştum. Bir dalgıç edesıyla daldım derinlere. Bodrum katın da sakladığın ne var ne yok çıkardım gün ışığına. Utandın, sıkıldın, sakladın ama yorulmaz bir keşifle karşı karşıyaydın sen…Ama araya ayrılık girdi.* Kelimeler tutuldu ama gözlerin konuştu benimle. Sen sustun, gözlerin içini gösterdi bana. Bir konuşsaydın, ah konuşsaydın… Senin kıyılarına vurmuş ve binlerce seferden sonra yorulmuş köhne bir tekne olurum ben.