Annesinin Prenses Kızı…Vakit dar,telaş sarmış,iş çok motor taksam yetişemem baktım prensesim etrafımı tavaflıyor.• Bana yardıma mı geldin yoksa prensesim?Çok güzel gülümsüyor işi bırakıp hızlıca sarmallaşıyoruz çünkü yemek yok…• Madem yardıma geldin şu tabakları masaya götürebilirsin bitoşum benim…• Anne ben prenses değil miyim?• Prensessin tabii ki aşkım niye sordun ki?• Prensesler iş yapmaz ki…• O zaman kim tabakları masaya götürecek?• Hizmetçiler tabii ki…• Peki sen prensessin ben neciyim?• Sen de benim prenses annemsin.• Bitoşum,aşkım benim,bizim evde hizmetçimiz yok ki mecburen prensesler çalışacak…• Hizmetçimiz yok ama olsun yine de prensesler iş yapmaz.• Güzel yavrum benim,sarayda hizmetçi bulunmuyorsa prensesler iş yapabilir yoksa sarayı “pislik” götürür boncukları da arayacak kadar vaktimiz olmaz.
• Hangi boncuk anne?• Sana şaka yapıyorum bitoşum sen oyununa devam et hadi madem yardım edemeyeceksinben başımın çaresine bakayım.Bu sözlerimi sizin anladığınız gibi anlayamadı ama bana yardımcı olması için onu ikna etmeme de yetmedi…Çünkü o bir Prenses…Bir kaç gün sonra..• Anne ben ne zaman prenses oldum?• Sen doğuştan prensessin bitoşum..yarı salyalı öpüşmeler.• Anne sen ne zaman prenses oldun?• Anladım yavrum anladım,sen bugün yine iş yapmayacaksın küçük prensesin oyuncaklarını anne prenses toplayacak.• Anne!• Aşkımmm ölürüm söyle..• Ben dünyanın en şanslı çocuğuyum.• Neden bitoşum?• Çünkü senin gibi bir annem var.Gözden akar yaş,acıdan değil,sarıldığı varlığın kendine kattıklarından…