Hemen hemen her ilimizin kendine ait kültürü,sosyal yapısı ve halayı vardır,izlerken bile yorulduğumuz Karadeniz yöresinden tutun da en ağır olanı bile izleyenlere ziyafettir.Mesela Tokat Yöresinde “Ağırlama” bölümü oyunun en yavaş bölümüdür. Peşinden “yanlama” bölümü başlar. Son olarak hızlı bölüme geçişe de “Yelleme” derler.Horon olayı ise müthiş bir performans ister,izlemesi zevkli ama araya katılıp bende iki horon tepeyim desek tepildiğimizde kalırız.Elazığ Halk Oyunları “Halay Bölgesi” içinde hareketlilik açısından diğer il ve bölgelere göre ağır ve estetiktir.Nedeni ise halay için kullandıkları klasik sazların Türk Sanat Müziğine yatkın olmasından diye bir görüş hakimdir.

Ağaç yaşken eğilir sözüne inanarak küçük yaşta bu işe gönül veren yürekleri büyük çocuklarımızın figürlerini izlemek ise başka bir mutluluk verir.Tüm sevimlilikleri ve küçüçük bedenleri ile o zor figürleri bile kolaymış gibi yapmalarına hiç dayanamam.Anne-babaları resimlerini çeker,bazıları çocuğunun böyle bir başarı içindeki rolünden dolayı duygusallığına karşı koyamaz ve ağlar.Ağlatacak güzellikte olan ve son teknolojinin kullanıldığı, Mustafa Erdoğan yönetiminde “Sultans of The Dance” adıyla tanınan ekip, şimdi “Anadolu Ateşi” olarak dünyanın dört bir yanına bizim kültürümüzü tanıtmakta. Halk oyunlarımızın o kadar kalabalık bir kadro ile sunulması herkesi bu gösteriye hayran bırakmaktadır. Sibirya’dan Katar’a, Amerika’dan Japonya’ya kadar dünya genelinde 60 ülkede 10 milyon izleyicinin karşısına çıkan ‘Anadolu Ateşi’ dans topluluğu bu gidişle daha çok hayran sahibi olacaktır.Anadolu Ateşi nin sahneledigi gösteriyi “halk oyunu” olarak görmeyip eleştirenler de var ancak hangi yöremizin hangi halayı bu kadar sınırları aşarak kendini dışarı da gösterebildi ki diye düşününce Anadolu Ateşi’nin yaptığı işi desteklememek içten bile değil. Her zaman aksini düşünenler olacaktır onlar düşünürken Anadolu Ateşi de yakmaya devam edecektir.