Benim evimde televizyon yok. Olacağını da sanmıyorum. Büyük bir hata sonucu Digitürk çok kanallı oyalama makinasının bulunduğu bir yerde otururken, sabah sabah elim kumandaya gitti. “Nedir bu? bu düğme ne işe yarıyor?” falan filan derken, müzik kanallarının olduğu bir yere geldim ve hayatımın en kötü dakikaları olarak niteleyebileceğim şeyler yaşadım.

Görebileceğiniz en temiz yüzün üzerinde hafiften kirli sakal(sanırım uhuyla yapıştırılmış) eklenerek romantik serseri çılgın rakçı imajı yapılmış. Bu yakışıklı arkada kadınsı bir sesle “auaa-u auaa-u” diyerek başladı. O ince sesle ne kadar kırılgan ve depresif olduğunu gösteriyordu sanırım. Sonra sokakta yürümeye başladı ve kameranın önünden 2 tane kaykaycı hareketlerini yaparak uçtu.(ne kadar daha çılgın olabilirsin?) Klip sarı bir filtreyle çekilip biraz da eski rakçı nostaljik havası yapılmaya çalışılmıştı sanki. Sonra yanlışlıkla sözleri duyuverdim… “Everytime I close my eyes” diyordu. Ben de senin…

Midem ağzıma geldi ama dijitürgü kapatamadım. Geri kalanını da duymak zorundaydım. Nakaratı yaklaşık şöyle birşeydi: “I miss you beatiful, I think about you when you’re gone.” Vallaha mı?

Ama en güzel kısmı en son geliyor. Klibin sonuna doğru bu çılgın kişilik, bulunabilecek en 40’lardan kalma paralı telefona gitti. Yani Jack Kerouac teyzesini aramış olabilir o telefondan. Fekat kimi aradı? Tabii ki kızı, ama nasıl? Kızın cep telefonundan. Bu bayan arkadaş da, bütün çılgın rakçıların sevgililerinin yaptığı gibi bir barda boş boş oturup telefon bekliyor. Sonra efenim, nostaljik klübeden Nokia 999-10’a edilen telefon, kızın masasına çarpan bir adam tarafında iptal oluyor. Alcatel yere düşüp parşalanmadan önce son olarak ekranında “missed call” yazısına zoom yapıyoruz.

At sikine konmuş kelebeğin bile güzel ve komik bir yanı vardır. Ama siz nasıl televizyon bulunduruyorsunuz evinizde. Üstelik bazıları, EMtivi ya da VH-van’ı sürekli açık tutuyorlar. Yani böyle bir iğrençliğe maruz kalma riskini sürekli yaşıyorlar. Çok endişeleniyorum.

Ne demiş Vedat? “Throw Away Your Television” ne kadar hak versem yetmiyor. Gerçi o şarkının da nakaratında, Olacak O Kadar’daki skeçlerin sonunda Oya Başarın salaklar için mesajı temiz bir dille anlattığı gibi; “throw away your television now” diyor ama yine de güzel bir oynaklığı var. Herneyse efenim, buna çok tanık oldum, korkulacak derecede birşey bu. Günde kaç saat bakıyorsunuz o alete ya?