Şimdi 1960’lara,70’lere gidip bir Nil Burak(Yalnızım ben mesela)dinlesek ne iyi olurdu değil mi?

Eski diyoruz ama hiç eskimiyor aslında. Hani şarap 40 yıl sonra daha da bir lezzetli olurmuşya, işte bizim şarkılarımızda böyle bence. Ne Cem Karacanın ne Barış Manço’nun ne de Ayten Alpman’ın yeni versiyonları yok artık dünyada…Çok iyi yen ses sanatılarımız var ama eski üretkenlik yok demek istiyorum.Yeni sanatçılarımız o eski dediğimiz şarkıları yeniden yorumlayıp okuyorlar. İşte üretkenliğin eskisi gibi olmadığının kanıtı budur. Bir Semiramis Pekkan, bir Hümeyra, bir Ajda, bir Ayla Dikmen…. Ne güzel okuyorlar o güzelim şarkıları. Tekrar o zamana geri dönmek isterdim 35 yaşında biri olarak onlardan canl dinlemek İsterdim şarkılarını. Şarkılar insanı alır götürür o zamanlara her dinlendiğinde…Zaman tünelini açan bir anahtardır adeta şarkılar.Nerede o eski zamanlar diyoruzya işte nerede o (eski şarkılar ) ölmeyen şarkılar diyebiliriz aslında…Nilüfer yolcu yolunda gerek diyordu bir zamanlar.

Modern Folk Üçlüsü “Ali Paşa ağıdı” yakıyordu bir zamanlar.

Barış Manço bir zamanlar “Kurtalan Ekspres” trenini kaldırıyordu…

İşte zaman tünelinde kısa bir yolculuk yaptık. Keşke o değerli sanatçılarımız yaşarkende değerleri bilinseydi…