Adam resmen üzerime üzerime sürüyordu, oysa ben tam 10 dakkadır sol’a sinyal veriyordum.. Ben ne kadar ilerlersem o da ani kalkışlar yapıp önüne geçmeme izin vermiyordu. Sonunda dinlediğim şarkının ve gözümdeki güneş gözlüğünün (kısaca g.g.g.) verdiği Jeanne D’arc’vari cesareti gösterek, sürtüşmesine adamın önüne geçtim. Ve adam ne yaptı? Durmadı, yavaşlamadı bile.. Adam bana vurdu! O an kaynar sular boşaldı başımdan.. Adam olayı benden daha çok ciddiye alıyormuş. Bilsem geçmezdim ama… Bir süre(2 sn.) arabaların içinde küfürleşircesine bakıştık ve adamın kapısını açtığını gördüm. Kavga etmeyi sevmem ama altta da kalamazdım ve ben de kapımı açarmış GİBİ yaptım, ve hop! Yardım meleğim (y.m.) bir anda karşıma dikilivermişti, evet evet o bir trafik polisiydi 🙂 gülmemeye çalıştım ama gözlerim parıldıyodu.. Ama onu da görememiş olmaları lazım çünkü g.g.g. vardı… Zabıtlar tutuldu, tokalaşıldı.. Burdan bi sonuç çıkarılamaz ama ŞART diyorsanız, olaydan önce, “kaldıramayacağın yükün altına girme” , olaydan sonra ise “*öte giren şemsiye açılmaz”.. Saygılarla..Emre…