bugün ilk kez bir futbol müsabakasını canlı izledim. amiyane tabirle maça gittim. senelerdir futbol izlerim orta hallice, futbol maçlarının en azından sonuçların takip eden bir kişiyim. ama bugün ilk kez, o havanın içinde yer almanın ne olduğunu anladım. sürekli küfür eden bir sürü ergen, endişeli bayanlar, bir yukarı bir aşağı dolaşan amigolar, elden ele dolaşan bayraklar, hiç susmayan davullar. sürekli cam ekranda gördüğümüz adamların ne kadar gerçek olduğunu farketmek, yedek klubesini, hücum esnasında savunmadaki ve kaledeki futbolcuların neler yaptıklarını gözlemlemek de benim için ayrı bir keyif oldu. herkeste merakla karışık acayip bir coşku vardı. tabi bunun bir avrupa kupası maçı oluşu spor gazetelerinin süper tabiriyle “kenetlenme” olayın daha bir yaşattı. böyle çılgıncasına bağırıp hiç tanımadığım bir adamla sarılacağımı hiç düşünmezdim ama oldu. akışına bıraktım ve çok eğlendim. sanırım daha sık gideceğim artık maça. son olarak şunu söylemek istiyorum kısık sesimle:

pascal..pascal..pascal noumaaaaa…nouma…nouma…pascal noumaaaaa